Toplumsal düzen kurallarla sağlanmaya çalışılır. Bunun içinde özellikle hem kazaları azaltmak hem de karmaşayı önlemek için trafik kuralları uzun yılların tecrübesine dayanılarak hazırlanmış ve yasal olarak korunmaya alınmıştır. Kısacası, sadece trafikte değil hayatın her alanında belirlenmiş ve özelliklede yasalarla kontrol altına alınmış kuralların uygulanmasında ülkemizde bir belirsizliğin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Belirsizliğinde ötesinde kuralların ihlalinde her durumda ve herkese karşı yasaların aynı şekilde uygulanmayışı ister istemez kurallar uygulanmazsa ne işe yarar? sorusunu getiriyor. Bu sorunun verilebilecek en uygun cevabı sanıyorum ‘düzenin sağlanması için oluşturulmuş kurallar ve çıkartılmış yasalar herkese ve her şartta aynı şekilde uygulanmayınca ortaya düzen yerine düzensizlik çıkar’ olacaktır. Trafik kurallarının uygulanmayışının özellikle büyük şehirlerde insan hayatını çekilmez hale getirdiğini söylemek yanlış olmaz.

 

Evden işe gidene kadar karşılaşılan kural tanımazlık karşısında sinirlerin gerilmemesi, sigortanızın atmaması mümkün değil. Özellikle dolmuş ve halk otobüslerinin kural tanımamazlığı karşısında trafik kurallarına uymak sadece kural tanıyanlara ait bir davranış mıdır ya da trafikte bazı vasıtalara ve sürücüleri için trafik kuralları uygulanmamakta mıdır? Derdim birilerini şikâyet etmek değil. Kuralları uygulamakla görevli olanların görevlerini tam olarak yapmaları ve kralları trafikteki herkese aynı şekilde uygulamaları gerektiğini hatırlatmaktır. Gereksiz korna çalmak, şerit ihlali, hatta üç şeritli bir yolda ilk şeritte giden bir araca arkadan gelen aracın sürücüsünün selektör yapması gibi bir hareket tarzı trafiği çekilmez hale getiriyor. Özellikle dört şeritli bir yolun ikinci şeridinde belli bir hızla giden araca arkan selektör yapılarak kenara çekil denilmesi eğer tüm yol bana ait demek değilse nedir? Trafik lambasında beklerken ışık kırmızıdan sarıya geçer geçmez arkadaki araçtan kornaya basılmasının bir izahı var mıdır? Bunun yanında trafik ışıklarına uymak gerçekten özellikle bazıları ile dolmuş ve halk otobüsleri için geçerli değil midir?

 

Özellikle dolmuşların büyük bir bölümünün tüm trafik kurallarını yok sayar tavır dile getirildiğinde, “Ne yapsınlar kurallara uysalar para kazanamazlar” şeklindeki yaklaşımı anlamak mümkün değil. Bu konuyu konuşurken arkadaşım bazı hatlarda dolmuş plakalarının milyonla ifade edildiğini, bu parayı çıkartabilmek için mümkün olduğunca dolmuşların daha çok sefer yapması gerektiğini söyledi. İyi ama bir minibüs plakası kendi bedelinin 8-10 katı ise bu doğru bir durum mudur? Ayrıca, kurallara uyanlar trafik ışığında beklerken bir başkasının solundan ya da sağından bastırıp kırmızı ışığa rağmen yola devam etmesi insan hayatını tehlikeye atmaz mı? Birileri para kazanacak diye hiçbir suçu olmayanların hayatının tehlikeye atılmasını kimler nasıl izah edecekler?

 

Özellikle büyük şehirlerde birkaç tane kural tanımaz çıkabilir. Ancak, bu iş bazıları için para kazanma gerekçesi haline getirilmiş ise ortada ciddi bir sorun var demektir. Elbette tek başına sürücülerinin cezalandırılması tek çözüm değildir. Ancak, kurallar sadece saygılı olanlara karşı işlerse saygısızlar meydanı boş bulacak demektir. Bu durum yaygınlık kazanırsa o zaman kural tanımazlık esas haline gelecek demektir. Kırmızı ışıkta yeşilin yanmasını bekleyen sürücü, sağından solundan birkaç aracın geçip gittiğini gördüğünde psikolojik olarak nasıl bir ruh halini yaşayacaktır? Kural tanımazlığın yaygınlık kazanması kurallara uyanları enayi durumuna düşürmüş olmaz mı? Bir de yanan kırmızı ışığa rağmen yanınızdan geçip giden sürücünün kornaya basıp, “Ne duruyorsun?” demesine birilerinin son vermesi gerekiyor. Bunun için ille de ceza kesilmesi gerekmez diye düşünüyorum. İlgililer kuralları ihlal edenleri bir süre uyarabilir. Yani, bu hususta dolaylı bir eğitim sürdürülebilir. İkazların ardından sanıyorum kural ihlallerinde azalma olacaktır. Bunların yanında yoğun trafikte en sağdan en sol şerde geçerek makas atmak tabir edilen hareketler yapan sürücülerin hali ayrı bir felakettir. Bunun ötesinde artık sinyal lambaları sürücülerin büyük bir bölümü için süs olmaktan öte geçmiyor. Her gün onlarca sürücünün sinyal vermeye gerek duymadan şerit değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Tüm bu kural tanımazlıklar trafiği işkenceye dönüştürüyor. Özellikle de elinden geldiğince kurallara uymaya çalışan sürücüler için trafik gerçekten korkunç bir hâl alıyor.