Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık mutat basın toplantısında ülkenin gündemindeki konular üzerinde durarak bazı uyarılarda ve önerilerde bulundu. Özellikle de 15 Temmuz’un yıldönümü üzerinde durarak darbeler döneminin kapanmış olması temennisinde bulunarak, bu hususun temini için uygulanması gereken öneriler paketi sundu.
 
Karamollaoğlu, konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişiminin son dönemde karşı karşıya kalınan ihanetlerin en büyüğü ve acımasızı olduğuna dikkat çekerek, “15 Temmuz gecesi milletimiz sadece bir darbe girişimini önlememiş, kendisine vurulmak istenen prangaları kırıp parçalamıştır” dedi.
 
Genel Başkan Karamollaoğlu, Saadet Partisi teşkilatlarının 15 Temmuz’un birinci yılında bütün şehitler için bir hatim kampanyası başlattığını hatırlatarak, Türkiye genelinde binlerce hatim indirilerek 15 Temmuz akşamı tertip edilecek dua merasimiyle okunan hatimlerin şehitlerimize hediye edileceğini dile getirdi.
 
Karamollaoğlu, bütün ihanet şebekelerine rağmen, milletimizin sahip olduğu iman ateşinin hiçbir zaman söndürülemeyeceğini gösterdiğini hatırlatarak, “Bu süreçte asıl önemli olan, Türkiye’de bir daha bırakın darbe yapmayı, hiç kimsenin darbeyi aklından bile geçiremeyeceği köklü hukuki, siyasi ve kurumsal dönüşümleri gerçekleştirmektir” diyerek, bir dizi teklif sundu. Bu önerileri kısaca şöyle sıralamak mümkün:
“15 Temmuz gecesi milletimizin ortaya koyduğu milli irade, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği bir milli istişare sürecine dönüştürülmeli.
 
Devlet yapılanmasında yandaşlık değil, ehliyet ve liyakat esas alınmalı.
Geçmişte üzerinde yeterince düşünülmeden çıkarılan yasal düzenlemelerden çok çekilmiştir. Uyum yasalarında parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket edilmeli, tek ölçü milli iradenin güçlendirilmesi olmalı.
OHAL kararnamelerinin çıkarılması ve uygulanmasında azami titizlik gösterilmeli, OHAL olağan hale dönüştürülmemeli.
 
Su süreçte suçsuz ve masum insanların zarar görmesi engellenmeli, FETÖ ile mücadele özünden saptırılmamalı, hele hele muhalefeti susturma çabasına dönüştürülmemeli.
Kukla ile uğraşırken, kuklacı unutulmamalı, bu hain kalkışmanın ardındaki karanlık mihraklara karşı gerekli tedbirler alınmalı.
 
Türkiye Batılı ülkeler tarafından siyasi ve psikolojik kuşatma altına alınmaya çalışılmaktadır. Bu kuşatmayı kutuplaşarak değil, birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek aşabileceğimiz unutulmamalı.
Dış politika yeni bir anlayış ile ele alınmalı, İslam ülkeleri ve komşularımızla ilişkiler güvenlik başta olmak üzere dostluk ve işbirliği zemininde yeniden dizayn edilmeli.
 
Yaşadığımız coğrafya güçlü bir orduyu zorunlu kılmaktadır. Bu süreçte cunta zihniyeti ile mücadele ederken ETÖ operasyonlarında olduğu gibi FETÖ operasyonlarında da aynı hataya düşülmemeli, ordunun kurumsal kimliği yıpratılmamalı.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, darbe geleneği ile milli gelir arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Milli gelirin düşük, adil paylaşımın olmadığı ülkeler, darbe girişimlerine daha çok muhatap olmaktadır. Bu yüzden acilen tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmeli, adil gelir dağılımı sağlanmalıdır. Bunun için Türkiye’nin 81 ilinde üretim ve kalkınma seferberliği başlatılmalıdır.”
 
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, sıraladığı önerilerle muhalefetin sadece eleştiri ile kendisini sınırlandırmasının doğru olmadığını, sorunlar karşısında öneriler ortaya koymasının önemine dikkat çekmiş oldu. Elbette, muhalefetin sorunlara çözüm önerileri getirmesi önemlidir ama iktidarlarında bunları dikkate alması daha önemlidir.