Katliamın nedenini araştırıyorlarmış!..
ABD ’DE herkes 59 kişinin hayatını kaybettiği katliamın nedenini arıyormuş. Çünkü katil milyoner denecek kadar zengin, 400 bin dolarlık evde yaşıyor, iki küçük uçağı ve üstelik trafik cezası bile yokmuş… Kısacası ideal bir vatandaşmış. Yani bu tespitlere bakıldığında Paddock’in böyle bir katliam yapmasını anlamak zorlaşıyormuş… Demek ki zengin olmak, maddi sıkıntısı olmamak bir insanın mutlu olmasına yetmiyor, içindeki gizli duyguları açığa vurmasını engellemiyor.
Bu noktada ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombası ile yüz binlerce insanı öldürüşünün, bir o kadarının da sakat bırakılmasının hatırlanması gerekiyor. Çünkü o öldürülen Japonların belki birçoğunun ABD ile bir sorunu yoktu. ABD de dünyanın en zengin ve güçlü ülkesiydi. Demek ki insanların insanlıklarını yitirmelerini maddi refah ile engellemek mümkün değil. Kaldı ki, ABD’nin sicilini bozan tek olay Japonya’ya atılan atom bombası da değil. Japonya’ya atılan bombaların sebep olduğu can kaybının onlarca misli insan Irak ’ta hayatını kaybetti. Irak, Saddam zulmünden kurtarılacak diye işgal edilirken ve arkasından ortaya çıkan ABD işgalinden bu yana hayatını kaybedenlerin net sayısını sanıyorum Birleşmiş Milletler de bilmiyor olacak ki, yapılan açıklamalar, hep tahmine dayanıyor. Afganistan’da da benzer durum var. Suriye ’de hayatını kaybedenlerin sayısı da milyonlarla ifade ediliyor. Vietnam’da Amerikalı kovboyların işlediği cinayetler, tecavüzler henüz unutulmuş değil. Kısacası, devlet olarak ABD deyince akla sadece kan ve gözyaşı geliyor. Belki, sahip olduğu silahlar sebebiyle dünya bu cinayetleri izlemekle yetiniyor ama bir gün elbette bunların hesabı sorulacaktır. O zaman, niçin dünya bize karşı birleşti diye sormamaları gerekir. Bu sebeple Paddock’in katliamının nedenini araştırmalarının da fazla bir anlamı yok. Çünkü silah hastası vecinayet müptelası bir toplum oluşturulmuş durumda. Hiç kimse askerlerin işlediği cinayetler bir topluma mal edilmez demesin. Çünkü bunun anlamı olmaz. Askeri yönlendiren, cepheye salan, ülkeleri işgal ettiren ve her türlü yer altı ve yerüstü zenginliğine el koyduran ABD devletidir. ABD devleti ise gökten yere inmiş değildir. Amerikan toplumu içinden çıkmıştır. Dolayısıyla toplumsal bir sıkıntı söz konusudur. Maddi refahın artması da insanların huzurlu ve mutlu olmasına yetmiyor. Bu sadece ABD toplumu için geçerli değil elbette. İnsanlar maneviyattan uzaklaşıp maddenin esiri haline geldikçe kendilerinden başkalarının hayatı önemini yitiriyor. Kısacası, Batı bencil, kendinden başkasını düşünmeyen ve ciddiye almayan bir toplum oluşturdu. Yoksa bir insanın evinde ve katliam yaptığı mekânda 43 adet silah neden bulunsun. Silah eğer kendini güvende hissetmesini sağlıyor ve insanlar bunun için silahlanıyorsa o zaman devletine güvenmiyor demektir. Kaldı ki, dünya üzerinde milyonlarca insanın hayatına son vermiş bir ülke yönetimine kendi insanlarının da güven duyması imkânsız hale gelir. Kendine ve yöneticilerine güvenini yitirmiş insanlardan ise her an bir çılgınlık beklenebilir.
Netice itibarıyla ABD’nin işlenen cinayetlerin ve katliamların sebebini uzun uzun araştırmasına gerek yok. Önce Amerikalılar dünya üzerinde yaptıklarını hatırlasınlar. O zaman görürler ki kişisel cinayetler ve katliamlar bu toplamsal ruh halinin kendi ülkelerine yansımasından ibarettir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.