LİKİT Petrol Gazı (LPG) ile ilgili olarak yaz başlarında yazdığım iki yazıda Ankara ’da 5 kilometrelik bir güzergâh üzerinde bulunun istasyonlarda fiyatlarda 30-35 kuruş fark olduğuna dikkat çekmiş, bu farkın bir izahı olmalı demiştim. Hatta serbest piyasa ekonomisinin başıboşluk anlamına gelmeyeceğini de hatırlatmıştım. Bu yazılarla alakalı olarak ilgililerden aylarca bir ses çıkmadı. Daha sonra aynı konu üzerinde başka iki gazete daha devreye girdi ve bu fiyat farkını gündeme taşıdılar. Bunun üzerine bazı açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların ağırlık noktasını mutfaklarda kullanılan tüp gazlarda vergi indirimi olduğu, bunun için de bazı firmaların tüplerle mutfaklarda kullanılmak üzere alınan bu gazların piyasaya sürülerek otolara satıldığı, bu yüzden istasyonlar arasında fiyat farkı oluştuğu belirtilmişti.

Bu tür açıklamalar çeşitli soruları gündeme getirmişti. Söz gelimi piyasada fiyat farkının vergi indirimli gazların otolara satılmasından oluştuğunu, konuya medya el atmadan ilgililer bilmiyor muydu? Bilmemeleri mümkün olmadığına göre bu haksız kazanca, haksız rekabete bile bile mi göz yumdular? Akla ilk gelen soruydu. Daha sonra mutfaklarda kullanılacak gazdaki vergi indiriminin kaldırıldığı açıklandı. Bu açıklamanın hemen ardından LPG fiyatlarında 20-25 kuruş artış oldu. Böylece istasyonlar arasındaki fiyat farkı da azalmış oldu. Sanki meseleye çözüm bulunmuş havası esmeye başladı.

Ancak bu durum çok sürmedi. Bir yandan birbirini takip eden zamlar tüketicileri korkuturken, bu arada istasyonlar arasındaki fiyat farkı da açılmaya başladı. Aylar önce izah ettiğim güzergâhın sadece 5 kilometrelik bölümünde bulunan istasyonlarda LPG fiyatlarında yine 30 kuruşu aşkın fark oluştu. Ele aldığım güzergahın başındaki istasyonda LPG fiyatını 311 kuruş ilan ederken ilerledikçe bu fiyatın farklılaştığı, bazen yükselir bazen inerken bir yerlerde 276-278 kuruşa kadar düştüğü görülüyor. Halbuki daha önce bu fiyat farkı vergi indirimli gazların otolara satılması ile oluştuğu, bunun için de vergi indiriminin mutfak gazlarından kaldırıldığı ilan edilmişti. Yani böylesine bir eskiye dönüşün sebebi kalmamıştı.

Hemen belirteyim ki, diğerlerine göre LPG’yi daha ucuza satanları suçluyor değilim. Çünkü ortada bir suç varsa bunu tespit etmek benim işim değil. Böyle bir durumun tüketicinin lehine olması sebebiyle takdirle karşılamak bile mümkün olabilir. Ben sadece geçmişte yapılan açıklamalar ve minvalde yapılan vergi eşitlemesine rağmen piyasada nasıl oluyor da böylesine farklı fiyatlar oluştuğunu merak ediyorum.

Çünkü geçmişteki fiyat farkının vergisiz ya da az vergili gazların piyasaya sürülmesinden ileri geldiği belirtilmişti. Şimdi bu fark kalmadığı ya da en azından azaltıldığı düşünüldüğünde neden eski durumun ortaya çıktığını vatandaş olarak bilme hakkım var. Çünkü aklıma bazı firmalar hâlâ vergi dışı kaçak gaz mı satıyorlar sorusu geliyor. Serbest piyasanın rekabete dayalı olduğunu, bununda tüketicinin lehine bir sonuç vereceğini biliyorum. Ancak ister istemez 311 kuruşa satanın da 276 kuruşa satanın da para kazandığı düşünüldüğünde ortada bir tersliğin olduğunu söylemek yanlış olmaz sanıyorum.

Türkiye ’nin farklı yerlerinde ortaya çıkan fiyat farkları üzerinde duruyor ve bunu eleştiriyor değilim. Çünkü onun izahı var. Ancak Ankara’da 5 kilometrelik bir alanda bir depoda 10-12 liralık bir farkın oluşması makul gelmiyor insana.