Gerek yükseköğretime, gerek temel eğitimden ortaöğretime geçiş sınavlarında yapılan değişiklik yetkililerce açıklandı. Açıklandı ama her iki sınav sisteminde yapılan değişiklikler daha uygulamaya girmeden arka arkaya değişiklikler yapılmaya devam ediyor. Bunun sonucu olarak öğrenciler hâlâ nasıl bir sisteme tabi olacaklarını tam olarak bilmiyorlar. Yani belirsizlik sürüyor ve zaman geçtikçe öğrencilerin tedirginliği artıyor. Söz konusu değişiklikler aceleye getirilmeden uygulanmak istenen sistem belirlenip açıklansa ve yeni sistem bu sene değil de gelecek sene uygulamaya konulacak olsaydı sanıyorum bunca sıkıntı yaşanmaz, öğrencilerimiz kendilerini böylesine belirsiz bir ortamda bulmazlardı.

Temel eğitimden ortaöğretime geçiş sisteminde belli okullara girmek isteyecek öğrencilerin merkezi bir sınava girecekleri, bu sınava girmeyenlerin oturdukları yere en yakın 5 okul için tercih sıralaması yapacakları, buna göre bu okullardan birine yerleştirilecekleri açıklandı. Ancak, gelinen noktada açıklanandan çok farklı bir uygulama söz konusu olmaya başladı. Medyaya yansıyan haberlere göre, “Tercihine yerleşemeyen boş kontenjana nakil isteyecek.” O zaman öğrencilerin 5 okul tercihinde bulunmasının anlamı kalır mı? Çünkü öğrenciler ve velileri 5 okul tercihini evlerine en yakından uzağa doğru yapacaklardır. Bu belirlemeye rağmen yaptıkları tercihten birine yerleştirilemeyen öğrenci ilk yapılan açıklamalara göre açıkta kalmayacak mutlaka bir okula yerleştirilecek. Bunun için de tercih ettiği 5 okul dışındaki liselerde kontenjan açığı olup olmadığını takip edecek, açık olduğunu öğrendiği okula nakil başvurusunda bulunacaktır. Buna nakil demek de doğru değil. Çünkü henüz bir okula kayıt yaptıramamış olan öğrencinin başka okula naklinden söz etmek doğru olmaz. Yani, öğrenciler ve velileri okullar açılana kadar bir koşuşturmaca içinde olacaklar. Bu arada adrese dayalı öğrenci yerleştirmeden de söz etmek mümkün olmayacaktır. Söz gelimi Ankara ’da ilçesi sınırları içinde bir okula kayıt yaptırmak durumunda olan öğrencinin ilk 5 tercihi dışında bir okula kaydının yapılması adrese bağlı kayıt sisteminin daha şimdiden uygulanamazlığını gösterir.

Olayın bir başka boyutu daha var. Bir öğrenci meslek lisesine gitmek istiyorsa ve adresine yakın bir ya da iki meslek lisesi varsa bu iki okula kaydını yaptıramayan öğrenci yine daha uzaklardaki bir okula kayıt yaptıracak bu da beraberinde servis aracı zorunluluğunu gündeme getirecek, servis olmaz ise dolmuş ya da otobüslerle okuluna itmek zorunda kalacaktır. Hâlbuki adrese bağlı kayıt sistemi servis zorunluluğunu ortadan kaldıracak şeklinde takdim edilmişti. Kısacası, düşünülmeden talimatla sistem değişikliği temel eğitim 8. sınıf ile lise 12. sınıf öğrencilerini bir belirsizliğe itmiş bulunuyor. Elbette belirsizliği yaşayanlar sadece öğrenciler değil, öretmenler ve okul yöneticileri de aynı sıkıntıyı yaşıyorlar.

Hâlbuki olay böyle ayaküstü alınan bir kararla değil de bir çalışma döneminin ardından yapılmış olsaydı hem yapılan ilk açıklamaların ardından yeni değişiklikler gündeme gelmez, hem de bu sene mezun olacak öğrenciler sıkıntıya düşmezlerdi. Çünkü getirilen uygulamada hangi derslerden soru sorulup sorulmayacağından sınavlarda sorulacak soruların şekli ve muhtevasında da değişikliği gündeme getirmekte. Söz gelimi başlangıçta açık uçlu soruların sorulacağından söz edildi. Hâlbuki öğrenciler yıllardan beri çoktan seçmeli test usulü sınavlara alışkındılar.

Bu noktada akla bir soru geliyor; acaba temel eğitimden ortaöğretime ve yüksek öğretime geçiş sınavlarının şekillerini belirleyen bürokratlar iktidara bir oyun mu oynuyorlar? Çünkü her yanlışın ardında bir aldatma savunması gündeme geliyor.