Maliyet altı satış mümkün mü?
Bu köşede çeşitli kereler dikkat çekmeye çalıştığım ama bir türlü ilgililerin üzerine gitmediği ya da gidemediği bayiler arasındaki LPG satış fiyatlarındaki farkı, bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Çünkü birkaç ay önce konu bazı gazeteler tarafından da gündeme taşındı, yapılan yayınlar sonunda bayiler arasındaki fiyat farkının bazı dağıtım firmalarının tüp gaz olarak piyasaya sürülecek gazları istasyonlarında oto gaz olarak piyasaya sürdükleri, tüp gazlarda vergi indirimi sebebiyle ucuza mal ettikleri gazı piyasaya normal fiyatının altında sürdükleri belirtilerek, tüp gazdaki vergi indiriminin indirildiği bundan böyle haksız rekabetin olmayacağı havası estirildi. Ne var ki, tüm bu açıklamalara rağmen evden işe giderken yolum üzerindeki bayilerde 50 kuruşa varan fiyat farkı hâlâ devam ediyor. Yani 325 kuruşa satan da, 284 kuruşa satan da var ve her ikisi de kâr ediyor. Daha doğrusu kâr ediliyor olması gerekir. Çünkü zararına satış yapan esnaf sattığı ne olursa olsun varlığını koruyamaz. Ancak, son olarak yapılan açıklamalarda normal fiyatlarla satış yapan pek çok esnafın kepenk kapatmak zorunda kaldığı, ucuza satanların vergi vermeyerek varlıklarını sürdürebildikleri ileri sürüldü.
Bu açıklamayı yapan ise Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası. Sendika yetkilileri durumu bir rapor halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilettiklerini, konuya bir çözüm bulunmasını istedikleri belirtiyor. Sendikanın iddiası bazı istasyonların vergi vermeyerek maliyet altı satış yaptıkları, bunun sonucu olarak binlerce istasyonun iflasın eşiğine geldiği şeklinde.
Serbest piyasa şartlarında istasyonların farklı fiyat belirlemesinin yadırganacak bir yanı yoktur. Hatta bu rekabet sebebiyle tüketici ucuza gaz alabildiği için bizim bu olayın üzerine gitmememiz gerektiği de söylenebilir. Ancak görüldüğü kadarıyla farklı fiyatın ortaya çıkmasının sebebi kârdan zarar etmek değil, devlete verilmesi gereken vergiyi vermeyerek fiyat düşürmek. Böyle olunca da haksız rekabet söz konusu demektir.
Devletten nasıl oluyor da vergi kaçırılıyor işin o yönünü bilemem. Çünkü hayatımın kısa bir döneminde ticaretle uğraştım. Bir zamanlar yayınevim vardı onu da kapatmak zorunda kaldım. Aynı dönemde yayıncılık yaptığımız bazıları bugünün zenginleri arasındalar. Onlar zengin olurlarken kitaplarını basıp sattıkları yazarlar uzun yıllar oturacak bir ev sahibi bile olamadılar. Hâlbuki kısa yayıncılık dönemimde 5 bin adet bastığım kitabin en az yarısını birkaç ayda satıyor olmama rağmen para kazanamadım. Çünkü 5 bin baskının yazarına 2 bin bastım demedim. Yazarın telifine el koymadım. Tahakkuk eden vergimi son kuruşuna kadar ödemeye kalkınca da kapıya kilit vurmak zorunda kaldım.
Bu noktada vergi oranlarının yüksekliği gündeme getirilebilir. Bunun düşürülmesinin devletin gelirinin azalması anlamına gelmeyeceği söylenebilir. Bunlar ayrı konu. Ancak, yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafede sıralanmış gaz satış istasyonlarında 50 kuruşu aşkın fiyat farkının oluşmasının makul bir izahı olamaz. Çünkü, kaça satılırsa satılsın bayiler kâr ediyor. LPG fiyatlarındaki aşırı farkın giderilmesi mümkündür. Ancak, böyle bir durum bugün 284 kuruşa satan bayinin de fiyatını 322-324 kuruşa yükseltmesi tüketici açısından ciddi bir sorun oluşturabilir. Bu soruna da çare olacak bir çözüm bulunması gerekiyor. Böylece hem piyasa vergi kaçakçılarından kurtulur hem de tüketici mağdur edilmez. Bunun çözümü ise sendika yetkililerinin açıklamasında ortaya konulmuş. Olay medyaya bunca yansımasına rağmen bir çözüm bulunamıyorsa bazı dağıtım şirketlerine güç yetirilemiyor demektir ki, böyle bir şeyi şahsen düşünmek istemem.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.