Suriye’de ne oldu? Kimyasal silah kullanılarak yüzlerce çocuğun ölmesine sebep olan, bir başka ifadeyle kimyasal silah kullanılmasının emrini veren kişi cezalandırıldı mı? Bunun ötesinde günlerdir karşılıklı birbirine meydan okuyan ABD ile Rusya karşı karşıya geldi mi?

Bu soruları çoğaltmak mümkün, ama her iki soruya verilecek cevap ‘hayır’dır. Yani, cinayetlerden sorumlu olan, o cinayetlerin emrini veren Esad son ABD, İngiltere ve Fransa’nın ortak operasyonu ile cezalandırılmış değil. Bunun da ötesinde adeta destek bulmuştur. O yine koltuğunu korumaya devam ediyor. Böyle olunca Suriye’de kimyasal silah kullanımının hesabı sorulmamış oldu. Koparılan onca gürültüye rağmen daha baştan ne Rusya’nın ne de ABD, Fransa ve İngiltere’nin Esad’dan hesap sorması, cezalandırılması gündemlerinde değildi. Kimyasal saldırının ardından yapılan tüm açıklamalarda bu gerçeği görmek mümkündü. Ne var ki, insanlar bunu görmek istemediler. Bu köşenin okuyucuları, ABD ile Rusya arasındaki laf yarışının en şiddetlendiği, yeni bir dünya savaşının konuşulduğu günlerde, “ABD ile Rusya karşı karşıya gelmez. Yani çatışmazlar. Bir saldırı olsa bile ölenler yine Müslümanlar olur” demiştim. ABD ve Rusya’nın niçin karşı karşıya gelmeyeceği hususunda da çeşitli gerekçeler sıralamıştım. Bunları ben demiştim anlamında tekrarlıyor değilim. Soğuk Savaş yıllarından bugüne yaşanan olaylar hatırlandığında bu gerçeği herkesin tespit etmesi mümkündü.

Cumartesi günü sabaha karşı ABD ve müttefiklerinin Suriye’de bazı üslere yönelik operasyon yaptıkları açıklandı. Böylece kimyasal silah kullanımının cezalandırıldığı tekrarlanıp durdu. İyi de kimyasal silah kullanma emrini veren kişi koltuğunda oturmaya devam ettiği sürece kimyasal silah kullanmanın cezalandırıldığını söylemek mümkün olabilir mi? Öyle ise yapılan nedir? Yapılan kimyasal silah kullanımının ardından medyaya yansıyan görüntülerin oluşturduğu infial ve tepkiyi hafifletmeye yönelik bir operasyon olmuştur.

Hâlbuki sadece son kimyasal silah kullanılması ile değil, 7 yıldan bu yana Esad yönetiminin saldırıları sonucu 600 bin insan hayatını kaybetmiştir. Bunca katliama ses çıkarmayanların kimyasal silah kullanımı söz konusu olduğunda harekete geçmelerini, istediğin kadar çocuk, kadın sivili katledebilirsin ama bu işi kimyasal silahlarla yapma anlamını gelebilecek bir operasyon söz konusu oldu. Bu bakımdan ABD ve koalisyon ortakları kimyasal silah kullanımından samimi olarak rahatsız iseler yapmaları gereken iş bu silahların kullanma emrini verenden hesap sorulması ve cezalandırılması gerekir. Emri veren, cinayetlerden doğrudan sorumlu olanlar cezalandırılmadan sadece bazı tesisleri vurmak katledilen yavruların hesabının sorulduğu anlamına gelmez. Ayrıca Suriye’de devam edip giden katliamın tek suçlusu Esad değildir. Esad’ın işlediği cinayetlerin suç ortakları vardır. Bunları sıralamaya gerek var mı bilmiyorum. Suriye’de yaşananların bir başka sorumlusu ABD, Rusya ve İran’dır. Kısacası, Suriye’de işlenen cinayetlerin sorumluları arasında ABD ve Rusya Esad’dan daha az sorumlu değildirler. Binlerce TIR dolusu silahı terör örgütlerine veren ABD, savaş uçaklarını adeta Esad’ın emrine veren Rusya da Esad kadar dökülen kanda pay sahibidir. Böyle olunca ABD, İngiltere ve Fransa’nın ortak operasyonunun ciddiye alınması, yanlış olur. Çünkü bunun Esad’ı cezalandırmaya yönelik olduğunu düşündürecek bir yanı yoktur. Yapılan iş dünyayı oyalamak ve kandırmaktan ibarettir.