Seçimlerde iktidar, sandıktan başka nereden çıkar?
BİR seçim kampanyası yaşanırken iktidarı ve muhalefeti ile partilerin ülke sorunlarını nasıl çözeceklerini anlatmaları gerekirken özellikle iktidar kanadı işi polemiklerle sürdürmeyi tercih ediyor. Bu yol ya kolaylarına geliyor ya da geleceğe dönük verdikleri her sözün arkasından, “Bu söylediklerinizi 15 yıldır yapmanızı engelleyen neydi?Buna kimler mani oldu?” sorusuna muhatap olmaktan duydukları rahatsızlık olabilir. Başını MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çektiği her taşın altında FETÖ arama gayreti olmak üzere tüm olumsuzluklar FETÖ’ye yüklenirken başarı olarak görülen hususlar abartılarak iktidara mal ediliyor. Elbette 15 yıl tek başına iktidar olmuş bir siyasi hareketin yaptığı olumlu işler de olacaktır, olmalıdır. Zaten partiler bir şeyler yapmak için iktidara talip olurlar. Bu arada iktidarın geçmişte yaptıklarını dile getirmesi, topluma hatırlatmasının da yadırganacak bir yanı yok. Ancak yaptıklarından çok neler yapacağını aktarması gerekirken her fırsatta ısrarlı bir şekilde muhalefetin toptan FETÖ’cülükle suçlamasını iyi niyetle değerlendirmek mümkün olabilir mi?
Meclis’te grubu bulunmayan partilerin cumhurbaşkanı adayı göstermelerini yüz bin seçmenin imzasına bağlayanlar AK Parti ve MHP değilmiş gibi Devlet Bahçeli’nin 100 bin imza kampanyasının başlamasının hemen öncesinde, “FETÖ’nün siyasi ayağı 100 bin imzada aranabilir” şeklindeki açıklaması toplumun FETÖ ile korkutulmaya, sindirilmeye çalışılmasının bir ifadesi değil miydi? Bunlara gerek var mı? Bu tür örgütlerle emniyet ve yargı mücadelesini sürdürmüyor mu?Madem bu şartı iktidar partisi ile birlikte getirdiniz, öyle ise bırakın insanlar gönül rahatlığı ile ilçe seçim kurullarına gitsinler, gerekli imzayı versinler. Gerçi Bahçeli’nin bu tehdidi istenen sonucu vermedi ama toplumun belli bir kesiminde huzursuzluğa da yol açtı. Kısacası, kendi getirdikleri kuralın işlememesi için birtakım açıklamalar yapanlara iktidar partisinin karşı çıkmamış olması ellerinde fazla bir malzeme olmadığını, işi birtakım polemiklerle yürütmeye çalıştıklarını göstermez mi?
Sanki, 15 yıl boyunca söz konusu örgüt ile birlikte yürümemiş, her türlü toplantılarına üst düzey yöneticileri katılmamış, hatta bu örgütün gizli yüzü ortaya çıkınca, Sayın Cumhurbaşkanı, “Ne istediler de vermedik” dememiş gibi, yürütülmekte olan bir seçim yarışını sürekli olarak muhalefet partilerinin FETÖ ile ilişkili olduğu iddiaları üzerine oturtmak iyi niyetli olabilir mi? Bu tavrı seçimlerden istedikleri sonucu alamayacakları korkusunun sebep olduğu panik ile izah etmek yanlış olur mu?..
Bu arada sanal âlemde yürütülen kampanyalarla ilgili bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Bozdağ’ın, “ İktidar Twitter’dan değil, sandıktan çıkacak” şeklinde karşılık vermesi ister istemez bir seçim kampanyası yürütülüyor ve seçimler gelecek dönemde ülkeyi kimlerin yöneteceği, kimlerin de muhalefet yapacağını belirleyeceğine göre, yani başka bir ihtimal olmadığına göre iktidarın sandıktan çıkacağını hatırlatmanın toplumun bilmediği bir başka sebep yok ise anlamı olabilir mi? Olsa olsa polemik olsun diye söylenmiş bir söz olabilir. Kaldı ki sanal âlemde muhalefete yönelik hiçbir dayanağı olmayan iftiralar atanların başını iktidar yanlısı trollerin çektiği de bir gerçek. Sonuç itibariyle sürdürülen seçim kampanyası yeni kırgınlıklara ve ayrışmalara zemin hazırlamadan insanımıza projeler sunularak sonuçlandırılmalıdır. Görünen o ki, gelecek dönemde ülkemizin gerçek anlamda birliğe ihtiyacı var, çünkü, Haçlı-Siyonist ittifakı ülkemizi sıkıştırmayı sürdürüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.