İhracat artıyor ama cari açık azalmıyor!
BAŞBAKAN Yıldırım TİM’in 25. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “İhracat arttıkça cari açığımız azalacak” demiş. Bunları söylerken yıllardan beri ihracatımız artmasına rağmen ithalatta arttığı için cari açığın azalmadığına dikkat çekmiş. Söylediklerine katılmamak mümkün değil. Çünkü gerçek o ki, her ay açıklanan ithalat ve ihracat rakamlarında genellikle ihracattaki artışa dikkat çekilirken ithalattaki artış görmezden geliniyor. Çünkü ihracatımızdaki artış içerideki üretim artışından değil, ithalata bağlı ihracatın artması ticaret açığını ve cari açığı düşürmüyor. Böyle olunca da söylenen, “İhracat arttıkça cari açık azalacak” cümlesi doğru olmakla birlikte aynı sonucu vermiyor. Aslında seçim kampanyası boyunca özellikle Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bu gerçeğe dikkat çekerek üretim seferberliğine duyulan ihtiyacı dile getirdi. Geldiğimiz noktada patates ve soğanı bile dışarıdan ithal ettiğimiz gerçeği ile karşı karşıyayız. Yıllarca bir tarım ülkesi, ürettiği tarım ürünleri kendisine yeten birkaç ülkeden birisi olduğumuz dile getirildi. Ne var ki, tarıma gereken önem verilmediği, kırsal kesimden şehirlere göç adeta teşvik edildiği, buna karşılık sanayide de dışa bağımlılığımız devam ettiği için ihracatımız artsa da dış ticaret açığımız büyüdü.
Eğer cari açığımızı azaltmak hatta artı verir hale getirmek istiyorsak tarım ve sanayide üretimi artırmak durumundayız. Şimdiye kadar olduğu gibi ürettiğimizden fazla tüketerek cari açığı azaltmamız mümkün olmayacaktır. Uygulanan yanlış politikalar sebebiyle sanayide kendimize yeterli hale gelemediğimiz gibi, kendimize yeterli olduğumuz hatta dışarıya ihracat yaptığımız tarım ürünlerimizde kendimize yetmez oldu ve ithalata başladık. Ne gariptir ki, 8 yıla yaklaşan bir süreden beri çatışmaların sürdüğü Suriye’den patates ve soğan satın alır olduk. Derdim birilerini eleştirmekten çok, doğru söylemenin yetmediğini söylenen doğruların hayata geçirilmesi için söylenen doğruların hayata geçirilmesi dönük uygulamaların yapılması gerektiğine dikkat çekmeye çalışıyorum.
Çünkü ülkemizde doğruları bilenler çok olmasına rağmen bilinen doğrular istikametinde uygulamalar bir takım iç ve dış etkiler sebebiyle hayata geçirilmiyor/geçirilemiyor. O zaman öncelikli olarak bu elimizi bağlayan, irademizi baskı altına alan iç ve dış etkilerden bir an evvel kurtulmanın yollarını aramak ve bulmak şart. Bunun başında da küresel sermaye çevrelerine bağımlılıktan kurtulmak geliyor. Bu yapılmadığı sürece düşündüğümüz ve söylediğimiz doğruları hayata geçirmek mümkün olmuyor. Bunun en açık örneği faizlerin düşürülmesi gerektiği, devlet yetkileri tarafından her fırsatta dile getirilmesine rağmen bırakın faizlerin düşmesini sürekli artıyor. Çünkü faizleri düşürmenin yolu borç para almaya olan bağımlılığın son bulmasından geçiyor. Eğer sürekli olarak aldığınız borçların faizlerini bile ödemek için iç ve dış piyasadan borç almak zorunda iseniz faizleri düşürmeniz mümkün olmaz. Küresel sermaye sahipleri elde ettikleri yüksek faiz gelirinden vazgeçmeyeceklerine göre onlara bağımlılığımızı azaltmak zorundayız. Bunun yolu da özellikle dışarıdan ithal etmek zorunda olduğumuz ürünleri kendimiz üretmek, kendimize yettiği gibi, dışarıya da satar hale gelmemiz gerekiyor.
Hemen belirteyim ki, üretim artışını sağlamak ve öncelikli olarak kendimize yeterli hale gelebilmemizin yolu iç barıştan geçiyor. Toplum olarak harekete geçmek, bir kalkınma seferberliği başlatmak zorundayız. Yaptığımız tüm yatırımları dış borçla yapıyor ya da belli taahhütlerde bulanarak gerçekleştiriyorsak bilinmelidir ki ihracat ne kadar artarsa artsın ithalat daha büyük oranda arttığı sürece ne dış ticaret ne de cari açık azalır. Artık millet olarak özellikle iktidar kanadı toplumun büyük bir bölümünü dışlamak alışkanlığından vazgeçerek üretim seferberliği için elele vermek mecburiyeti var. Unutulmamalıdır ki, cari açık ülkemizi dışa bağımlı kılmakta, her alanda bağımsız hareket etme imkanını elimizden almaktadır. Tam bağımsızlığın yolunun ekonomik bağımsızlıktan geçtiği gerçeğini akıldan çıkarmamak lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.