Münbiç’ten teröristlerin çekilmesini sağlayacak ABD ile varılan anlaşma geçtiğimiz günlerde bazı gazetelerde diplomatik zafer olarak verildi. Ancak, aradan geçen bunca zamana rağmen Münbiç’ten teröristlerin çekildiğine dair bir haber gelmiyor. Belli periyotlarla askerimizin devriyeye çıktığı haberleri fotoğraflı olarak medyada yer alıyor. Buna karşılık bırakın teröristlerin Münbiç’ten çekilmesini bunun aksine haberler sıkça medyada yer alıyor. Bu haberlere iki örnek vermek istiyorum. İlki medyada, “Türkiye bizi kurtarsın” başlığı altında yer aldı. Haber özet olarak şöyleydi:

“Türkiye ve ABD arasındaki anlaşmaya rağmen PKK işgal ettiği Münbiç’ten çekilmedi. Münbiç halkı, Türkiye’nin müdahale edip kenti teröristlerden temizlemesini istiyor.”

Benzer haberler daha önce de çıktı. Hatta bir yazımda teröristler Münbiç’ten çekilip nereye gidecek, buharlaşmayacaklarına göre varlıklarını koruyacaklardır. Silahlarını ya kendilerinin bildikleri belli yerlere saklayacak ya da el altından satarak sivil halkın arasına karışacaklar şeklinde düşüncelerimi dile getirmiştim. Dünkü bir gazetede, “ABD silahlarını satıyorlar” başlığı altında yer alan haberde özetle şöyle deniyordu: “YPG Münbiç’ten çekilirken silahları teslim edecekti. Bazı militanlar silahlarını farklı gruplara satmaya başladı.”

Sanıyorum bu yazılanlar karşısında ABD’nin verdiği sözlere güvenilemeyeceği bir kez daha görülmüş olacaktır. Aslında Suriye’de olayların başlangıcından bugüne geçen süre içinde ABD ve bazı NATO üyesi koalisyon ortakları tavırları hep terör örgütlerinden yana belirlediler. Teröristleri silahlandırarak, eğiterek yeri geldiğinde sığınma hakkı vererek kol kanat gerdiler. Haçlı ittifakı bu hususta sürekli olarak ortak hareket sergiledi.

ABD’nin FETÖ’ye yönelik koruyuculuğu açısından baktığımızda da bu ülkenin dost ve müttefik olarak nitelendirilmesinin sadece kendimizi kandırmak anlamına geldiğini söylemeye bile gerek yok. Türkiye’nin tüm ikaz ve taleplerine rağmen terör örgütünün başı ve militanları ABD’de hayatlarını sürdürüyor. Türkiye’nin teröristlerle ilgili gönderdiği çuvallar dolusu belgeye rağmen iade talebine müspet cevap verilmiyor. Özetle, “Amerika teröristleri korumayı ve kollamayı sürdürüyor. FETÖ elebaşı yaşadığı Pensilvanya eyaletinin Saylorsburg beldesindeki kampının girişinde alınan güvenlik önlemleri nedeniyle adeta kuş uçurtulmuyor.”

Söz konusu terör örgütü mensuplarını koruyor ülkenin sadece ABD’nin olmadığını NATO üyesi Yunanistan, Almanya ve Fransa’nın da adeta birlikte hareket ettiklerini hatırladığımızda Trump’ın son NATO zirvesinde örgütten çekilebileceklerine dair sözlerini ciddiye almanın fazla anlamı olamaz. Olsa olsa, aslında varlık sebebinin kalmadığı NATO’nun dağıtılması gerekirken ileride ne olur ne olmaz düşüncesiyle korunmasının sağlanması, bunun için de NATO’nun giderlerine ABD dışındaki ülkelerin katkılarını artırmaya zorlanmasından ibaret. Zaten Trump sonunda yaptığı açıklamada istediği sonucu almış olmanın rahatlığını sergilemiştir.

Kısacası, Haçlıların arada bir aralarında sanki ipler kopuyormuş havası estirmelerine inanmamak gerekiyor. Bu arada NATO üyesi tek Müslüman ülke olarak NATO giderlerine katkımızın artırılıp artırılmayacağı, artırılacaksa hangi ölçüde olacağının da milletimiz ile paylaşılması gerekir. Çünkü NATO Afganistan’da olduğu gibi bir başka zamanda bir başka Müslüman ülkede kullanılabilir.