Sistem tıkandı, siyaset-milli irade?
AYM, “TBMM ancak 2/3 ekseriyetle toplanarak Cumhurbaşkanı seçebilir” kararı ile demokratik sistemi tıkamıştı. 1/3 direndiği sürece, meselelere çözüm şöyle dursun, toplanıp görüşme imkanı dahi kalmamıştı. Akla, mantığa sığmadı. 1/3 azınlığın engellemesi kolay, hizmeti imkansızdı. Milletlere yapılabilecek en büyük zulüm, milli iradesini felç edip, devlet çarkını ve gelişimi durdurmaktır. Çoğunluğu esir alma, boyun eğdirme gayreti, insani yüceliği tahriptir, huzursuzluktur, terördür, kaostur. TBMM’nin ve milli iradenin yolu tıkanmıştı. Fransız masonları sevindi, başörtüsü için, “% 80 istese, kabul etmeyin, diretin” demekten kendilerini alamadılar. Rektör Hilmioğlu, “% 95 oyun dahi kıymeti yok” deyip rekor kırdı ve YÖK tarafından vekaletle de idaresine yeni üniversiteler verildi. TBMM’nin millete gitme kararı, kördüğümün TBMM’de çözümüne imkan sağladı.
AYM, bir anayasal kuruluştur. Anayasal kuruluşların çalışma usulleri kanunlarla düzenlenir. Varlık nedeni olan kanuna göre AYM, gerekçesiz karar açıklayamaz. Ama açıklıyor. Demokrasilerde, “millet adına hüküm verme”, milli iradenin ortaya koyduğu kanunlara göre çalışan kurumlara tanınan bir haktır.
Aylar sonra açıklanan gerekçe, TBMM’nin temel görevlerinden biri ve “olmazsa olmazı” olan kanun yapma yetkisini elinden almıştır. Bununla da kalmamış, kapatma tehdidini bir giyotin gibi iktidar üzerine kurarak, milli iradeye karşı tam oligarşik bir baskı sergilemiştir. Böyle bir demokrasi düşünmek imkanı yoktur.
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir çağda ve hiçbir yönetim tarzında siyaset çaresiz kalmamıştır. Çünkü monarşi, oligarşi, demokrasi hangi sistem olursa olsun siyaset, millet iradesidir, millettir. Hiçbir millet, okutup, beslediği memurundan, “% 95 oy verseniz hiç kıymeti yok” gibi küstahlıklar beklemez. Devlet olmanın temel şartı ve olmazsa olmazı, milletin ülke kaderine hakim bir siyasi iradeye sahip olmaktır. Allah hiçbir milleti, devletsiz bırakmasın.
Her tür yönetim şeklinde olduğu gibi demokratik siyasette de, değişmez söz, “Demokrasilerde çare tükenmez” der. Çünkü siyasi irade milleti temsil eder. Millet varsa, çözüm de var demektir.
Büyük devletler değişim yaşarlar ama, anarşide kalıp yok olmazlar. Rusya çöktü. Yok olmadı, yenilendi. Amerika çöküyor. Yok olmayacak, yenilenecek. Türkiye tarih boyu büyüktü, yine büyüktür. Sahip olduğu zemin, iklim, itibar, iman, ahlak ve erdemlerle, güçlü insan potansiyeli ile her tıkanıklığı çözecek imkanların kaynağıdır. Ümitsizlik için hiçbir sebep yoktur. Milleti yok sayma hatasına düşenler veya böyle hayal kuranlar için hüsran vardır.
Anayasa mahkemeleri bütün dünyada siyasi mahkemelerdir. Özerk kurumlar gibi genelde iktidarlara paraleldirler. İç sürtüşme, çatışma, engel doğurma ve enerji kaybı için kurulmamışlardır. Bilakis, dayanışma, istişare, düşünce ve imkan geliştirme gerekçesiyle varlık kazanmışlardır. Diğer taraftan bu statü, özelliği olan kurumları, siyasi karar vermelerine rağmen tarafsız görüntüleriyle, siyaset kurumu gibi aşırı ve insafsız hücum ve eleştirilerden korunmaktadır. Siyasi iradeyi paylaşır nitelik taşıyan bu kurumların, bazı ülkeler için varlık nedenleri arasında, evrensel gizli örgüt ve çevreleri için kısmi bir etkinlik alanı doğurmak olduğu da söylenir. CIA’nın “Küresel Geleceğin Haritası (Mapping the Global Future)” stratejisinde, “Davos Dünyası”na verdiği büyük önem, ABD politikalarında, evrensel gizli örgütler ve sermayeye siyasi güç kazandırma gayreti sezinlemek elbette mümkündür. Evrensel gizli örgütlere millet iradesinden pay koparmak, Siyonizm için olduğu gibi dünya gardiyanlığı için de son derece önemlidir.
Çözümden önce gerekçeye değinme zarureti olunca, çözüm, Cuma günkü yazımıza kaldı. Türkiye için öncelikli ihtiyaç olan Senato kurulmalı. AYM kalkmalı. Tek dereceli, ekseriyet usulüyle, üç turlu seçilecek bir senato ile zaten AYM’ye ihtiyaç kalmayacaktır. Önemli olan senatonun oluşumu ve yapısıdır. Nasıl? Cuma günü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.