Her konuda omuz omuza
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, “Enflasyonla topyekûn mücadele” programını açıklarken, “81 milyon omuz omuza verecek. Sonunda Türkiye kazanacak” vurgusu yaptı. Bu vurguya kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Çünkü ülke söz konusu olduğunda muhalefet olmaz. Ancak, toplumun omuz omuza sıkıntılara göğüs germesini isteyenler yapılan icraatların bazılarını eleştirenleri cahillik ve hainlikle suçlamak yanlışından vazgeçmeleri gerekiyor. Eğer iktidar sahipleri her yaptıklarının alkışlanması gerektiği yaklaşımı ile eleştirileri cahillik ve hainlik suçlamayı sürdürecek olursa belki eleştiriler azalır, hatta kesilse bile yüreklerde birliktelik tesis etmek zorlaşır. Bu bakımdan sadece enflasyon ile mücadelede değil, ülkenin içinde bulunduğu tüm sorunlarda omuz omuza olmayı sağlayacak olanlar iktidar sahipleridir. Hoşgörü, eleştiriye tahammül ancak onlar aracılığı tesis edilir. Eğer iktidar sahipleri, ‘Biz ne yapıyorsak doğru yapıyoruz, doğrular eleştirilemez’ gibi bir mantıkla kendilerini eleştirilemez görmeyi sürdürecek olurlarsa yüreklerde birlikteliği sağlamak zorlaşır. Buna rağmen bu ülkenin insanları yukarıda da değindiğim gibi ülke söz konusu olduğunda gerisi teferruat anlayışı ile hareket eder ama toplumun bu yaklaşımı fazla zorlanmamalıdır.
Birlikteliğin yolu farklıklara tahammülden geçiyor. Yoksa her fırsatta muhataplara karşı bir meydan okuma üslubu ve tavrı sergilenmeye devam edilecekse siyasiler önce kendi aralarında sağlamaları gereken kucaklaşmayı sağlayamazlar. Onlar bunu sağlayamayınca ister istemez kutuplaşma tabana yayılır, daha sonra liderler ne derse desinler söyledikleri havada kalır. Ancak görünen o ki, AK Parti-MHP ittifakı sürekli çatışmayı esas almış görünüyor. Sonuç olarak icraata yönelik eleştiri bir anda vatanseverlik ve hainlik haline dönüştürülüyor ve esas mesele unutuluyor/unutturuluyor, tartışma bu çerçevede devam ediyor. Son olarak Bahçeli-Akşener arasında yaşanan atışmalarında bir fikri münakaşadan çok karşılıklı meydan okumaya dönüştü. Bu ise siyasetçilere yakışan bir üslup değil. Siyasetçilerin görevi toplumu germek değil, gerginlikleri tavırları ile gidermektir.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın enflasyona karşı omuz omuza mücadele verme çağrısından yola çıktık. Bu çağrıya kimsenin hayır diyeceğini sanmıyorum. Sadece enflasyonla mücadelede değil, ülkenin her sorununda iktidar ile muhalefet omuz omuza verdiği takdirde sıkıntıları aşmak kolaylaşacaktır. Ancak, bunun yolu ayrıştırıcı ve yaklaşımın bir kenara bırakılmasından geçiyor. Özellikle de meselenin cahillik-bilmişlik, hainlik-vatanseverlik noktasına taşınmamamsı gerekiyor. Daha önceki yazılarımda da dikkat çekmeye çalıştığım gibi hiç kimse her şeyi bildiğini iddia edemeyeceği gibi, vatanseverlik de kimsenin inhisarında olamaz/olmamalı.
Hainliğin kararını herkes kendisine göre vermeye kalkıştığında toplumu daha da ayrıştırmış oluruz. Hainlik ülke aleyhine çalışmak olarak kullanılıyorsa bunun kararını vermek durumunda olan adil yargıdır. Çünkü hainlik bir vatandaşa yöneltilebilecek en ağır suçlamadır. Bunun da ceza kanunumuzda karşılığı vardır. Eğer, iktidar sahipleri bazı icraatlarına yönelik eleştiri yöneltenleri hain olarak suçlamaya bir başlarsa kendilerinden başka vatanını seven kimse bırakmayabilirler.
Netice itibariyle unutmayalım ki birlikten kuvvet doğar, her türlü ülke sorununun giderilmesi kolaylaşır. İçinden geçtiğimiz şartlarda sadece enflasyonla mücadelede değil, her alanda bu birliğe ihtiyaç var. Aslında bu birliği sağlamak zorda değil. Sadece iktidar sahiplerinin ayrıştırıcı değil, kucaklayıcı olmaları buna yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.