Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Görmezden gelinen gerçekler gizlenemez oldu

Görmezden gelinen gerçekler gizlenemez oldu

Bir takım açıklamalar karşısında bazı medya organları ile siyasiler sanki bunları ilk defa duyuyormuş şaşkınlığı yaşıyorlar. Hâlbuki ne İsrail’in PKK (Kürt devleti) kurulmasının zamanının geldiği açıklamasının ne de bölgemizde Kürt devleti kurulması düşüncesinin ne de bundan yüz yıl önce İngiltere tarafından gündeme getirilmiş olmasının bilinmeyen bir yanı vardır. Bu husus çok açık bir şekilde ortada idi. Ne var ki, bazı kesimler bu gerçeği görmek istemediler. Olayların geçmişine inmeden günübirlik değerlendirmelerle günleri geçirmeyi tercih ettiler. Ancak, bir takım çevreler, artık bölgemizde Büyük Kürdistan kurulmasını isteyenlerin gemi azıya almış olmaları karşısında hiç haberleri olmayan bir takım planların devreye sokulmuş olmasının şaşkınlığını yaşıyorlar. Hâlbuki ortada şaşıracak bir durum yok. Çünkü İngiltere’nin yüz yıl önce uygulamaya koyduğu, hatta haritasını bile çizerek yayınladığı ilan edilmiş bir projeydi. Ancak, açıkça ortada duran bir projeyi bir takım siyasiler ve çevreler görmemeyi tercih ettiler.

Birazcık olsun okuma merakı olan herkesin birkaç kitapçıyı dolaşarak İsrail’in hedeflerini ve bu hedeflerine ulaşmak için öncelikli olarak bölgemizde güdümlerinde bir Kürt devleti kurulması için çalıştıklarını okuyabilirlerdi. Hatta Kürt devleti kurulması projesinin İsrail’in kuruluşundan yaklaşık 50 yıl önceye gittiğini, bu düşüncenin ilk savunucularının Siyonistler olduğu da görülürdü. Bunun için Osmanlı’ya karşı İngiltere’nin başını çektiği bazı emperyalistlerin birlikte hareket ettiği bilinmektedir. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından bölgemizde İngiltere’nin yerini ABD’nin aldığı, birlikte hareket ettikleri bir gerçektir. Osmanlı’nın parçalanması ile Haçlı ittifakının bölgemize yönelik planının ilk adımının hayata geçirildiği, ardından bir hançer gibi İsrail’in bölgemize saplandığı, bu hususta başından itibaren ABD ve İngiltere’nin birlikte hareket ettiği de bilinmeyen bir husus değildir.

Geçen zaman içinde bölgemizde birbirini takip eden darbelerin de Haçlı ittifakının bu hedefine hizmet ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Irak’ın işgali ile bir Kürt özerk bölgesinin kurulması İsrail’in güvenliği için planlanan hedefe doğru atılan önemli bir adımdır. Ancak Irak’ta oluşturulan bu özerk bölge Haçlı-Siyonist ittifakını tatmin etmemiş olduğundan bu defa Suriye karıştırılmıştır. Suriye’de 8 yıldır devam eden iç çatışmaların tek hedefi Irak’ta atılan adımın devamını Suriye’de gerçekleştirmektir. Ancak, tüm bu gerçekleri Suriye’de bugün gelinen noktaya bakarak tespit etmek geç kalmış bir değerlendirmedir. Bölgemizde ülke yönetme sorumluluğunu üstleneceklerin iş başına gelmeden bu planların farkında olmaları, adımlarını ona göre atmaları gerekiyor.

Özelliklede Büyük İsrail Projesi’nin hayata geçirilmesinin adımlarını görmek için bunca acı yaşanmışlığa gerek yoktu. İsrailli bakanın, “PKK devleti kurmanın zamanı” açıklamasını yapana kadar eğer İsrail’in Büyük İsrail hedefinin farkına varılmamış ise sanıyorum ciddi bir sorumluluk söz konusu olur.

Bu arada dikkat çeken bir başka husus ise gelişmeler belki zorunlu olarak Türkiye’yi Rusya ile birlikte harekete zorlasa da, bunda ABD’nin tavrının bilinçli ya da bilinçsiz etkisi oldu. Ancak, bölgemizdeki bir takım olayları önlemenin yolu ne ABD ile birlikte hareket etmekten ne de Rusya ile ortaklıktan geçiyor. Çünkü sonuçta ABD ve Rusya çıkarları neyi gerektiriyorsa ve hangi çevrelere ne sözler vermişlerse o doğrultuda hareket ediyorlar. Bu gerçeği görmeye dünkü bir gazetemizde, “Rusya: ABD’nin çekildiği bölgeye Suriye girmeli” başlığı altında yer alan haber bile yeterlidir. Sanki ABD ve Rusya Suriye’de Türkiye’nin önünü açarak buranın teröristlerden temizlenmesi görevini yükleme peşindeler. Sanıyorum gelişmeler böyle düşünmeye zemin hazırlıyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi