Yayalar ve geçiş hakkı
Yeni bir düzenleme ile trafikte geçiş hakkı önceliği yayalara kuralı getirildi. Aslında benim için böyle bir uygulama söz konusu olmadığında da geçiş hakkı yayalara aitti. Yani, bir yaya tek başına ya da çocuğunun elinden tutmuş karşıya geçmek istiyorsa ona yol verirdim. Bu bakımdan yeni uygulama benim için yeni değil. Sadece bu vesile ile ülkemizde kuralların nasıl ihlal ve istismar edildiğine dikkat çekmek istiyorum. Bilindiği gibi şehirlerimizde her noktada trafik lambaları yok, olması da gerekmez. Önemli olan sürücü ve yayaların birbirlerine karşı kibar olmalarıdır. Ancak, bir takım sürücülerin yayaları dikkate almayacakları düşünüldüğünden olacak trafik akışını, özellikle de yayaların geçişlerinin emniyet içinde sağlanması için belli merkezlere trafik lambaları konulmuş.
Ancak, trafik ışıklarına çoğu zaman sürücülerin de yayaların da fazlaca dikkat etmediği ülkemizin bir gerçeği. Özellikle yağışlı havalarda kaldırımlarda yürüyen yayaları düşünmeden bastırıp gidenlerden tutun da geçitte karşıya geçen bir yayanın kendisine kırmızı ışık yandığı halde biraz olsun adımlarını hızlandırmadığı da bir gerçek. Bazı sürücülerin de kendilerine daha yeşil yanmadan sarı ışığı görür görmek yayaların üzerine araç sürdükleri de rastlanan bir durum. Netice olarak bir ülkede trafikte düzenin sağlanması için kurallar ve yasalar ne kadar önemliyse insanımızın birbirine saygılı davranması da o kadar önemli.
Sözü uzatmadan trafikte geçiş hakkının yayalarda olduğu açıklamasının bazı yayalar tarafından bilerek ya da bilmeden yanlış uygulandığına dikkat çekmek istiyorum. Bu yanlış uygulama ister istemez kavşaklardaki trafik lambalarını anlamsız hale getiriyor. Çünkü bazı yayalar kendilerine kırmızı ışık yandığı halde yola atlıyor, atlamakla da kalmıyor yol benim hakkım dercesine sallana sallana karşıya geçiyorlar. Bunun için, eğer ister ışıklı kavşaklarda ister farklı notalarda her durumda geçiş hakkı yaylara ait ise bu durumun çok net bir şekilde izah edilmesi ve tüm sürücülere duyurulması gerekiyor. Aksi halde trafik lambalarının fazla bir anlamı kalmayacağı gibi, trafik düzeni daha da bozulacak, hatta trafikte bazı yayalar ile sürücüler arasında tartışmalar gündeme gelebilecektir. Trafik lambalarının eskiden olduğu gibi işlevini sürdürmesi, trafik ışıklarının olmadığı yerlerde sürücülerin yaylara yol vermeleri gerekiyor. Çünkü her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da kuralları çiğneyen, hatta verilmiş hakları ihlal ve istismar edenler az da olsa bulunabiliyor.
Ülkenin bunca derdi varken bunun ne önemi var sorusu akla gelebilir. Bana göre insanımızın birbirine saygısının giderek azalması her türlü sorundan önemli. Çünkü sevgi ve saygının olmadığı bir ortamda insanların huzurlu olabilmeleri mümkün değildir. Bunun için yasaların ve kuralların herkese aynı şekilde uygulanmasında fayda var. Bunun için de yasaların ve açıklanan yeni uygulamaların topluma açık bir şekilde izah edilmesi gerekiyor. Her vatandaşın ardına bir polis memuru verilmesi hem mümkün değil, hem de doğru değil. Toplum halinde huzurlu bir şekilde yaşayabilmek için insanların kurallara uymayı bir vatandaşlık görevi kabul etmeleri gerekiyor. Hatta kuralları çiğneyen ve istismar edenlerin yaptıkları yanlışın cezai bir karşılığı olduğunu bilmeleri için kurallar arada bir hatırlanıp uygulanması değil, her durumda ve herkese aynı şekilde uygulanması gerekiyor. Aksi halde kuralların caydırıcılığı kalmıyor. Yasalar ve kurallar toplum için ne kadar önemli ise çıkartılmadan önce enine boyuna düşünülmeli, çıktıktan sonra da amacına uygun uygulanmalıdır. Yoksa büyük çoğunluğun uyduğu kuralları birkaç sorumsuzun istismar etmesi kurallara uyanları rahatsız edecek, etmeye devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.