Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Belli ki ekonominin çarkları dönmüyor

Belli ki ekonominin çarkları dönmüyor

İktidar yanlısı bir gazetemizin yan manşetten verdiği haberi okuyunca ekonominin nasıl tıkandığını, çarkların dönmez hale geldiğini bir kez daha anlamış olduk. Haberin başlığı aynen şöyle:

“Kamu, borcunu ödesin çarklar döner”. Başlığı okuduktan sonra ister istemez kamunun borçlarını ödeyemediği gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Kamunun borcunu ödeyememe noktasına gelmiş olması öncelikli olarak iç borçlanmanın artacağı, bu ise faizlerde düşüş beklentisinin daha bir süre mümkün olmayacağını düşündürüyor.  Bu noktada haberde yer alan açıklamalardan kısaca aktarmak istiyorum:

“MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Kerim Altıntaş: Kamu alacakları ödenirse şirketlerin önündeki bulut dağılır. Faiz ve enflasyon da düşer.

ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın: Kamu kurumlarının piyasaya olan borçlarını ödemek konusunda ellerini taşın altına koyması gerekiyor.

Albayrak Grubu CEO’su Ömer Bolat: İşletmeler alacaklarıyla perişan oluyor. Kamu, borçlarını öderse işletmeler de tedarikçi ve işçilere ödemelerini yapar.

Doç. Dr. Kadir Tuna: Üretim yavaşlıyor. Kamu kuruluşlarının ödeme planları gözden geçirilip, hızlandırılmalı.”

Hemen belirteyim ki, karamsar bir tablo çizmek derdinde değilim. Ancak, sorumlu mevkilerde bulunanların iyimser açıklamalar yapmaları, piyasanın canlanmasına, çarkların dönmesine, üretimin artmasına, işsizliğin azalmasına yetmiyor. Elbette sorumlu mevkilerde bulunanlar topluma ümit aşılmak durumundadırlar. Ancak, topluma aşılanan ümidin kalıcı olabilmesi, toplumun rahatlamasına yansıyabilmesi için gerekli olan doğru adımların atılması gerekiyor. Mevcut ekonomik sistem içinde emir komuta ile faizlerin düşmesi, enflasyonun geri çekilmesi mümkün olmuyor. Çünkü iç ve dış para sahiplerine ihtiyaç olduğu sürece faizleri merkez bankalarından çok bu para sahipleri belirliyor. İşleri üretime katkı vermekten çok paradan para kazanmak olan sermaye çevreleri sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Yerli sermaye sahipleri belki imkânları ölçüsünde ellerini taşın altına koyarak, daha az kazanmaya razı olsa da küresel sermaye çevrelerinin doymak bilmeyen bir hırsları olduğu biliniyor. Bu bakımdan faizlerin düşmesi için öncelikli olarak devletlerin ihtiyaçlarını karşılamak için borçlanmadan kurtulmaları, kurtulmaları mümkün olmuyorsa en aza indirmeleri gerekiyor. Bunun yolu ise üretimi artırmayan, tüketime dönük yatırım ve harcamalardan devletin vazgeçmesinden geçiyor. Bu sağlanamadığı takdirde bir takım iç düşmanlar icat ederek, bunlara bir de her an fırsat kollayan dış düşmanları ekleyerek sorumluluğu onların üzerine atmak iktidar sahiplerini sorumluluktan kurtarmaz sanıyorum.

Ülkede ekonominin çarklarının dönmesi için millet olarak birlikte hareket etmek, birlikte fedakârlık yapmak gerekiyor. Toplumun yarısını hain ilan ederek ekonominin çarklarını döndürmenin mümkün olmadığı görülüyor. Sadece, teröre karşı değil, ekonomik alanda da ciddi bir mücadele gerekiyor ve bunu başarmanın yolu da toplum olarak kucaklaşmaktan geçiyor. Bu ülke bir takım insanların asli vatanı, diğerlerinin ise sığındığı bir yer değildir. Hepimiz gerektiğinde elimizi taşın altına koymak durumundayız. Bunun için ilk kucaklayıcı hamlenin iktidar tarafından yapılması gerekiyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi