Bir daha söylüyoruz; Saadet her yerde seçime giriyor
Saadet Partisi’nin her seçim bölgesinde aday çıkardığını ve seçime girdiğini iktidar ve yanlısı medya görmek istemese de bir kere daha söylüyoruz ki, her seçim bölgesinde seçime giren tek parti Saadet’tir. Hem de, iktidar partisi bile her seçim bölgesinde seçime girmiyor, giremiyorken. Bu bakımdan iktidar yanlısı medya önce başlarını iki ellerinin arasına alıp, yüzde 50 civarında oy aldıklarını iddia eden bir iktidar partisi tek başına seçimlerden başarılı çıkamayacaklarını görüp, ittifakla güçlerini korumaya çalışırken ister istemez bazı illerde ittifak ettikleri parti adına aday göstermemiş, o bölgelerde seçimden çekilerek ortaklarına destek vermeyi tercih ederlerken Saadet Partisi’nin tek başına hem de tüm seçim bölgelerinde seçime giriyor oluşunun ne anlama geldiğini düşünmeleri gerekirken, toplumun kafası bir takım yalan haberlerle bulandırılmaya çalışılıyor. Bu arada ‘particik’ gibi tabirler kullanarak küçümsedikleri partinin seçimlerde hızla ilerlediğini görmenin şaşkınlığını ve telaşını yaşadıklarını düşünmek yanlış olmasa gerek. Gerçekten söyledikleri gibi particik olsaydı böylesine korkuya, telaşa kapılmalarına gerek yoktu.
Attıkları yalanlarla aslında seçim medyalarında Saadet Partisi’nin aslanlar gibi boy göstermesini gölgelemeye çalışıyor olsalar da, siyaset uğruna yalana sarılıyor olmaları kısa zamanda toplum nazarında ciddi itibar kaybetmelerine yol açacağının bilmem farkındalar mı? Çünkü İstanbul’da Saadet Partisi’nin büyükşehir adayı olmadığı söylendi, arkasından Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Gökçınar, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın önüne seçim otobüsü ile giderek, “Yok deseniz de ben buradayım, Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir adayıyım” dedi. Ardından yandaş bir televizyon kanalı Saadet Partisi’nin Ankara’da büyükşehirde aday çıkarmadığı yalan haberini yayınladı. Saadet Partisi il teşkilatı üyeleriyle birlikte söz konusu televizyon kanalının önünde basın açıklaması yaptı. Hem de Saadet Partisi Anakara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mesut Doğan ile birlikte. Sanki iktidar partisi Saadet Partisi’ni meydanlardan çekerek kendi yalanlarına cevap yetiştirmeye zorluyor. Çünkü Saadet Partililer halkın arasına girdikçe, meydanlarda düşüncelerini açıkladıkça iktidardakiler altlarındaki sandalyenin kaymakta olduğunu hissediyorlar.
Unutmamak gerekir ki iktidar koltukları geçici yerlerdir. Seçimler bu koltuklarda oturanlara ya ihtarda bulunur ya da koltuklara yeni sahipler getirir. Yoksa seçim yapmanın anlamı kalmazdı. Bu bakımdan siyaset yapanlar bu sonucu peşin olarak kabullenmek durumundadırlar. Seçim sonuçlarını içlerine sindiremeyeceklerin siyasete soyunmalarına gerek yoktur. Çünkü ciddi bir bunalıma düşerler. Ayrıca demokrasiler iktidarı ve muhalefeti ile oluşur. Muhalefetsiz demokrasi olmayacağını söylemeye bile gerek yok. Böyle olunca özellikle iktidar sahipleri muhalefetin varlığını içlerine sindirmek zorundadırlar.
Son olarak siyasi parti sözcüleri zaman zaman seçimlerin oluşturduğu gergin hava sebebiyle bir takım olmamışları olmuş gibi göstermeye çalışabilirler. Ancak, bu oyuna medyanın alet olması, hatta iktidar sözcülerinden daha da ileri giderek ısrarlı bir şekilde Saadet Partisi’ni ittifak içinde göstermeleri unutulmasın ki sadece yalan üreten siyasileri değil bu yalanlara sarılan medya organlarını da itibarsızlaştırır. Hâlbuki tarafsız değil ama dürüst yayın yapan medyaya her zaman ihtiyaç vardır. Bir takım çıkarlar uğruna siyasileri gölgede bırakacak şekilde yayın yapanlar bilsinler ki kendi altlarını oyuyorlar. Çünkü yalanın ömrü kısa olur. Sürekli yalana başvuranlar bir gün gelir söyledikleri doğrulara da inanan bulamazlar. Bu ise sadece kendilerine zarar vermez siyaset kurumuna da zarar verir, güvenilmez hale getirir. Bu geçici dünyada geçici bir iktidar uğruna tüm bu kurumları yıpratmanın anlamı yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.