Niçin ve hangi hayvanları kurban yapıyoruz?
Kurban bir ibadettir. İbadet Allah (c.c.) için yapılır. Müğni’l-Muhtâc. c/c/4 sf:282) Nisaba (zenginlik ölçüsüne) mâlik olan ve gerekli diğer şartları taşıyan herMüslümanın kurban yapması vâciptir. Şartlarını taşıdığı hâlde kurban yapmamak günahtır. (ed-Dürrü’l-Muhtâr: 0/5. sf: 219)
Kurban:
a- Davar (koyun, keçi)
b- Sığır (İnek, dana, öküz, boğa, manda) veya
c- Deveyi Kurban Bayramı’nın ilk üç gününde, Kurban niyetiyle (ibadet kastıyla) boğazlamaktır.
***
Akla şöyle bir soru gelebilir:
– Neden sadece koyun, keçi, sığır ve deve cinsinden kurban oluyor da diğer hayvanlardan kurban edilmiyor?
Muhtemel böyle bir sualin cevabını ileride vereceğiz, inşaallah.
***
Akıllı, buluğa ermiş, mukim (misafir olmayan)ve hür olan Müslümanlara ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı menkul ve gayrimenkulleri varsa, kurbana niyet ederek, belli günlerde (Kurban Bayramı’nın ilk üç gününde) belli hayvanları (keçi, koyun, sığır ve deveyi) kurban etmeleri vâcip olur.
Kurban ibadeti Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)’in Medine’ye hicretinin ikinci senesi emredilmiştir.
Kur’ân-ı Kerim’de:
* “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser Suresi, Ayet: 2.)
* “Kurbanlık develeri de size Allah’ın dininin alâmetlerinden kıldık.” (Hacc Suresi, Ayet: 36) buyurulmuştur.
Peygamberimiz’in Sünnet-i Seniyye’lerinde:
* Hazreti Enes (r.a.)’ten rivayet edildiğine göre: “Rasûlüllah (s.a.v.) beyazı siyahından çok, boynuzlu iki koç kurban etti. O’nun ayağını hayvanın yanlarına koyduğunu, besmele çekip tekbir getirdiğini ve eliyle onları kestiğini gördük.” beyanında bulunulmuştur. (Kütüb-i Sitte müellifleri rivayet etmiştir.)
Efendimiz (s.a.v.)’in ayağını hayvanın yanlarına koymasının sebebi bu şekilde hayvanı daha sağlam tutması, hayvanın başını sallayarak sarsıntıya sebep vermemesi ve böylece hayvanın zarar görmemesi içindir; Allah-u âlem.
Hz. Aişe radiyallahu Anha vâlidemizden rivayet edilen bir başka hadiste: “...Gönül hoşluğu ile kurbanlarınızı ifa ediniz...” buyurulmuştur. (İbni Mâce ve Termizi rivayet etmişlerdir.)
Kurban yapmanın meşruiyeti üzerinde Müslümanların tamamı birleşmişlerdir.
Böylece Kurban yapmak Kitap, Sünnet ve icma ile sabit olmuştur. (Keşşâfu’l-Kınâ’. c/3. sf: 17)
Kurban yapmak Hanefi Mezhebi’ne göre vâciptir. Delilleri şu hadistir:
“Kim genişlik ve imkân bulur da Kurban yapmazsa bizim namazgâhımıza yaklaşmasın.” (İbni Mâce rivayet etmiştir.)
Hanefiler derler ki: Böyle bir tehdit ancak vâcibin terki hakkında söz konusudur.
Kurban, Allah (c.c.)’a yaklaşma vesilesidir. Bunun için “Kurban” kelimesi, kendisiyle Allah (c.c.)’a yaklaşılan mânâsında kullanılır.
Kurban, insanın ruhunu kaplayan dünya ve madde sevgisini kesip atmanın ve hepsini Allah (c.c.) yolunda feda etmenin işaretidir. Allah’a ulaşacak olan kurbanın eti, derisi, kanı değil, kurban vesilesiyle kulun takvâsıdır. Konu tam buraya gelmişken Mevlâna Celaleddin Rûmi’nin şu ikazını da hatırlatalım. Hazret der ki:
“Keçinin gölgesini kurban etmeye kalkışma.”
Yani kurban ibadetinin özünü unutup da sadece şekliyle meşgul olarak kendini kandırma, demek ister:
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz’in şu hadisini Mevlâna’nın yorumlama tarzı da gayet dikkat çekicidir. Efendimiz (s.a.v.) buyurur ki: “Namaz, her muttaki kişinin kurbanıdır.” (Kuzâi. Müsned: c/1. Sf: 181)
Mevlâna işte bu hadisten yola çıkarak der ki: Muttakiler tekbir getirip namaza başlayınca, kurban gibi bu dünyadan çıkıp gittiler.
Ey namaz kılan kişi, sen de onların ardınca ilerlemek için mihraptaki mum gibi kıyam ederek namaz kıl. Bilesin ki, namaza başlarken:
“- Allah-u Ekber” demenin mânâsı şudur:
“- Ey Allah’ım! Biz Senin huzurunda kurban olduk. Nasıl ki kurban yaparken Allah-u Ekber dersin. İşte öldürülmeye lâyık olan nefsi kurban ederken de bu söz söylenir.”
Kurban yapanlar bu inceliği ve espriyi iyi anlamamız gerektiğini bilelim. Bilelim ki, niçin kurban yaptığımızın idraki içinde olalım, inşaallah...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.