Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Ev sahibi olmak bir güvencedir

Ev sahibi olmak bir güvencedir

Ankara'da Atatürk Kapalı Spor Salonu genellikle ya spor karşılaşmalarında ya da partilerin kongrelerinde kullanılır. Ankara'nın en büyük kapalı spor salonu olması sebebiyle de toplanacak kalabalığın büyüklüğüne göre burası tercih edilir. Atatürk Spor Salonu'nda dün de bir toplantı vardı. Ama, bu toplantı ne bir spor karşılaşmasıydı ne de herhangi bir partinin büyük kongresiydi. Buna rağmen salon tıklım tıklım olmasa da dolu sayılırdı. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ)'nin Esenboğa Protokol Yolu düzenlemesi çerçevesinde Karacaören'de yapımı tamamlanan evlerin hak sahiplerini belirlemek için düzenlediği kura çekimi toplantısıydı. Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen kura çekimi töreni baştan sona heyecanlı bir bekleyişe sahne oldu. Dağıtılacak konut sayısı 560 iken müracaat edenlerin sayısı 7 bin 400 civarındaydı. Yani kura çekiminin sonunda yaklaşık 6 bin 800 kişi ev sahibi olamayacaktı.

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın açış konuşmasıyla başlayan kura çekiminde öncelik şehit ailelerine ve gazilere verildi. Daha sonra kura çekimi akşam saatlerine kadar devam etti. Kurada kendilerine ev çıkarak isimleri anons edilenler ve yakınları sevinç gösterilerinde bulunurken çekilen her kuranın ardından ismi okunmayanlar ümitlerini çekilecek kuralara aktarıyorlardı.

Maksadım insanların duygularını aktarmaktan çok 560 ev için yaklaşık 7 bin 500 kişinin hem de 2 bin YTL ödeyerek müracaat etmiş olmasına dikkat çekmektir. Tabii ki Ankara'da ev sahibi olmak isteyenler TOKİ'nin Karacaören'de yaptığı evler için sıraya girenlerden ibaret değildir. Belki daha 10 binlerce insan başını sokacak bir evin hayalini kuruyor.

Bunun sebeplerini izah ederken çeşitli gerekçeler ileri sürülebilir. Söz gelimi kırsal kesimden büyükşehirlere göçün bütün hızıyla sürüyor olması büyükşehirlerde konut talebinde patlamaya yol açıyor denebilir. Böyle bir gerekçe elbette doğrudur. Bu arada nüfus artışının tabii sonucu olarak her geçen yıl konut ihtiyacı artıyor. Bu arada yıllardan beri büyükşehirlerin etrafında oluşan düzensiz yapılaşmadan artık insanlarımızın kurtarılması ihtiyacının gündeme gelmiş olması da yeni konut talebini hızla artırıyor. Yani dönüşüm projelerinin hızla sürdürülmesi gerekiyor.

Karacaören'de yaptırılan konutlar Esenboğa Protokol yolu düzenlemesi çerçevesinde evleri yıkılanlara dağıtılmak üzere inşa edilmiş. Bu hak sahiplerine teslim edildikten sonra artan 560 konut için gazeteler yoluyla yapılan duyuruların ardından talepler tespit edilmiş ve dün de kura çekimi ile evlerin sahipleri belirlenmişti.

Bu noktada bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Bu memlekette konut üreten tek kurum TOKİ değildir, olması da gerekmez. Bu sektörden pek çok insan ekmek yemektedir. Özellikle yap-satçı olarak nitelendirilen küçük müteaahhitler şimdiye kadar pek çok insanı ev sahibi yapmışlardır, bundan sonra da yapacaklardır. Ancak, görünen o ki, konut açığını yap-satçılık yoluyla karşılamak mümkün değildir.

Yıllardan beri konut açığı büyüyerek gelmiş olacak ki 560 daire için 7 bin 400 müracaat oluyor. TOKİ bu konutları bedava dağıtmıyor. Konutların fiyatı 48 bin ile 60 bin YTL arasında değişiyor. Bu arada 10 yıla kadar da taksit imkanı veriyor. Diyebiliriz ki TOKİ orta ve dar gelirli kesimin ihtiyaçlarını karşılayacak projeleri sürdürmek durumundadır.Sosyal devlet olmanın gereği de budur. Başka türlü dar ve sabit gelirlilerin ev sahibi olması mümkün değildir.

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın 100 YTL taksitle dar gelirlileri ev sahibi yapma sözüne de açış konuşmasında temas eden TOKİBaşkanı Erdoğan Bayraktar 45 metrekarelik ve 100 lira taksitle verilecek olan konutların yapımına bu yıl başlanacağını ve bunun için 15 ilin pilot bölge olarak seçildiğini açıklarken dar gelirlilere yönelik projelerini artırarak uygulayacakları müjdesini veriyordu.Elbette evlerin ille de büyük olması gerekmez. Önemli olan alt yapısının ve sosyal tesislerinin tam olmasıdır. İnsanca yaşanacak bir ortam çok daha önemlidir. Ancak, ucuza mal edilecek diye de evlerin 45 metrekare ile sınırlandırılması ailelerden çok bekar evlerini akla getiriyor.

Çünkü toplumumuzda hala geniş ev kültürü geçerli ve hakimdir. Pek çok ailemiz 45 metrekare eve sığmakta güçlük çekecektir. Bunu bir eleştiri olarak değil, insanımızın bu yöndeki anlayışını hatırlatmak için ifade ediyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi