30 Aralık tarihindeki köşe yazında "Konya'daki üs'te her zaman İsrail uçakları var. Bu anlaşmayı Necmettin Erbakan başbakan olarak imzalamış." diye yazmışsın. Aslında bu ciddiye alınacak bir iddia değildi.

Çünkü Türkiye'de böyle bir suçlamaya muhatap olabilecek en son kişi Erbakan'dır.

Ama tabii sinek küçük de olsa mide bulandırıyor. Benim de midemi bulandırdı. Bu yazıyı yazmak elzem oldu.

Bak Nuh! Öğren diye yazıyorum. Çünkü bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. Böyle bir iddiayı gündeme getireceksen, en azından küçük bir araştırma yapma zahmetine katlanmalısın. Yoksa gazeteciliği ayak altına düşürmekle kalmaz, kendini de zor duruma düşürürsün.

Bak Nuh, oku ve öğren. Öğren ki yalan yazmak ve sonra da kıvırmak zorunda kalma.

*İsrail savaş uçaklarının Konya'da eğitim almasına imkan tanıyan anlaşma "Askeri eğitim işbirliği" anlaşmasıdır.

*Bu anlaşma 23 Şubat 1996 tarihinde imzalanmıştır.

*Anlaşmayı, İsrail'e giderek imzalayan Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'dir.

*Burası senin için çok önemli. Anlaşmanın imzalandığı tarihte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakanı Tansu Çiller, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ise Deniz Baykal'dır.

* Erbakan bundan 4 ay sonra, 28 Haziran 1996'da başbakan olmuştur.

*İddianın aksine dönemin Refah Partisi milletvekilleri, bu anlaşmayı gerek soru önergeleri gerekse Meclis konuşmalarıyla TBMM gündemine taşımış ve sert bir dille eleştirmişlerdir. Araştırmayı sevmediğini bilmeme rağmen, yine de ben yazayım. Bunun için dönemin Refah Partisi Kayseri Milletvekili Abdullah Gül'ün 08.04.1996, Refah Partisi Konya Milletvekili Veysel Candan'ın 22.05.1996 tarihli soru önergelerine bakabilirsin. Senin için çok kolay. Sen uzun yıllar parlamento muhabirliği yaptın. Tutanak nedir, nasıl bulunur istersen bilirsin!

Bu arada dünkü yazını da okudum; bu sefer de; "Sözkonusu anlaşmanın altında kimin imzasının olduğu önemli değil" diyorsun. Önemli değilse neden bir önceki yazında "Erbakan imzaladı" diye yalan yazıyorsun.

Nuh! Senin dikkatini çekti mi bilmiyorum ama bu yazının zamanlaması benim çok dikkatimi çekti.

Bu iftiran, Filistin halkının lideri Halit Meşal'in "Erbakan bu çağın Abdülhamididir" demesinden bir hafta sonrasına denk geldi.

Anlaman için tekrar ediyorum; "Erbakan bu çağın Abdülhamididir"

Peki sen kimsin Nuh?

Kimin için yazıyor, kime hizmet ediyorsun? Gerçekten bilmek istiyorum.

Bir daha bu konuda yazmayacağım. Çünkü yeterince açık olduğunu düşünüyorum. Ve sana Mevlana'nın bugünlerde yeniden meşhur olan şu cümleleriyle veda ediyorum:

"Suskunluğumuz asaletimizdendir. Her lafa verilecek cevabımız var amma bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye."