Tuncay Güney Ergenekon’un neresinde
Bu Ergenekon davası belli ki giderek derinleşecek. En azından birileri ortaya çıkıp soruşturmanın önünü kesmedikleri sürece olay tahminlerin ötesinde bir boyut kazanabilir. Olayın bana göre bir başka önemli boyutu ise bu soruşturmanın başlatılmasını, verdiği ifadeler ile sağlayan kişi olarak bilinen Tuncay Güney'in durumu.
Bu Tuncay Güney kimdir?
Türkiye'de bazı gazete ve dergilerde çalışmış ve bir televizyonda program yapan bu kişi o zamanlar da söz konusu çeteyle ilişkili miydi?
İlişkiliyse kimlerin adına orada bulunuyordu?
Söz gelimi Türk İstihbaratının bir elemanı olarak mı bu örgütle ilişki halindeydi yoksa yabancı bir örgütün mü?
Eğer MİT adına örgütün içinde bulunuyorduysa Güney'i yurt dışına kaçıran ve Kanada'ya yerleşmesini sağlayan MİT midir?
Türkiye'de iken Müslüman olarak hayatını sürdüren Tuncay Güney, o zamanlar takiye mi yapıyordu? Yani Müslüman olmadığı halde Müslüman gibi mi davranıyordu?
Yok eğer Türkiye'de Müslüman idiyse bir anda nasıl oluyor da Musevi cemaatinin içine giriyor, yükseliyor ve Haham olabiliyor?
Musevi cemaatinin içine girmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, bunun da ötesinde din adamı pozisyonuna yükselmenin çok daha zor olduğunu biliyoruz.
Öyle ise işin başından beri Musevi olarak Ergenekon'un içinde oldu ve belli bir yere bağlıydı ve görevini yerine getirdi.
O zaman Tuncay Güney'in ortaya farklı yüzü çıkıyor.
Bunu da geçelim, akla gelen bir başka soru ise Tuncay Güney'in CIA ile ilişkisi var mıdır? Onu Kanada'ya kaçıran ve orada koruyan bu örgüt müdür? Hatta kendisini Haham olarak tanıtmasını sağlayacak zemini CIA mı oluşturmuştur?
Kısacası Tuncay Güney, Ergenekon örgütünün neresindedir? İçinde midir, dışında mıdır? İçindeyse sonra niçin bu örgütü teşhir etmiştir? Bu teşhir görevini her halde sırf egosunu tatmin için yapmış olamaz. Mutlaka içeride ve dışarıda bazı bağlantılarının bulunması gerekiyor. Bağlantının da ötesinde bir dış örgütle beraberliğinin bulunması gerekir ki böylesine içeride ve dışarıda fütursuzca davranabilsin.
Çünkü bir yandan Ergenekon örgütünün silahlı çete olduğu, pek çok faili meçhul olayda parmağı olduğu belirtiliyor öbür yandan bir kişi çıkıyor sanki tek başına bu örgüte karşı mücadele veriyor. Bunun mantığı olabilir mi?
Demek istediğim o ki, bana göre giderek Ergenekon'dan çok Tuncay Güney ön plana çıkıyor ve Ergenekon ile ilgili sorulardan önce bu kişi hakkında ortaya çıkan soruların cevaplandırılması önem kazanıyor.
Bu sorulara cevap verilmelidir ki, Ergenekon soruşturması iç refleks sebebiyle mi başlatılmıştır yoksa bazı dış kaynaklar içeriyi buna mı zorlamıştır? Ya da Ergenekon'da bu gelinen nokta gerçekten silahlı çetelerin tasfiyesi hareketi midir? Bu tasfiye var olan tek bir örgütün tasfiyesi midir yoksa yıllardan beri var olan örgüt içinde ortaya çıkmış bölünme sonunda oluşturulmuş yeni bir yapılanmanın eskiyi tasfiyesi mi söz konusudur?
Öyle bir noktaya gelindi ki toplumumuz birbirini takip eden operasyonları, arkasından başlatılan kazı ve bulunan silahları seyrederken perdenin arkasını kesinlikle göremiyor. Sanki perdenin arkasının özellikle de görülmesi istenmiyor.
Söz gelimi ABD'de kotarılan ve Müslüman ülkelerde uygulamaya konulan Ilımlı İslâm Projesi ile bu Ergenekon operasyonu arasında bir bağlantı var mıdır?
Kısacası akla pek çok soru geliyor..
Bundan öncekilerde olduğu gibi sahnelenen oyunu seyrederken toplum yine işin arkasını göremeyecekse sanıyorum bu operasyonlar nasıl bir sonuç vermiş olursa olsun, bundan ülkemizin fazlaca bir kazancı olmayacaktır.
Dilerim bunun aksi olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.