Mübarek yorumu İsrail masum, suçlu bölünmüş Filistin
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek Türkiye ziyareti boyunca Hamas'ı ağzına almamış, İsrail'i suçlamak bir yana suçlu olarak bölünmüş Filistin'i ilan etmiş... Sanki Filistin'i bölenler kendileri ve yandaşları değilmiş gibi. Bir müslüman ülkenin Devlet Başkanı'nın İsrail tarafından uygulanan katliamın ardından olaya böyle bir yaklaşım sergilemesi, katili aklayarak katledilenleri suçlar bir üslup sergilemesi hatta, Hamas'a karşı duyduğu öfke ve kinin zerresini İsrail'e karşı duymayan bir tavır karşısında sanıyorum "Niçin İsrail sürekli saldırıyor, bu cesareti nereden alıyor?" diye sormaya bile gerek kalmaz.
Bu arada Mübarek görüşmeler sırasında Filistin'in tek meşru temsilcisinin FKÖ olduğunu söylemiş. Zaten Mübarek'in Hamas'a karşı kin ve öfkesini gizlediği de yok... En kritik günlerde Refah kapısını açmayarak binlerce Filistinliyi İsrail bombaları ile başbaşa bırakan Mısır'ın tutumu da bunu gösteriyordu. Refah kapısını açarak hiç olmazsa yaralıların derdine derman olunabilmesine bile imkan vermeyen Mübarek'in şimdi ortada barış havarisi gibi dolaşıyor olmasının bir tek amacı vardır o da, bölgede insiyatifin elinden kaçma ihtimaline karşı duyduğu endişedir. Maksat kesinlikle Filistin sorununa çözüm bulmak değildir.
Niçin böyle düşündüğümüze gelince;
Hamas uzaydan inmiş bir örgüt değildir. Filstin halkının oluşturduğu bir siyasi harekettir. Ve o da FKÖ gibi seçimlere girerek Filistin halkının oylarına talip olmuştur... Sonuçta Filistinliler Hamas'ı iktidar yapmış, Hamas'a oy çoğunluğu sağlamıştır. Bu noktadan sonra hala Mübarek'in Filisitin'in tek meşru temsilcisinin FKÖ olduğunu söylemesi buna karşılık Hamas'ı adeta illegal bir örgüt gibi takdim etmesi ile İsrail'in meseleye bakışı arasında hiçbir fark yoktur. O zaman adama sormazlar mı, "Filistin adına mı yoksa İsrail adına mı dolaşyor, barıştan söz ediyorsun?" diye.
Maalesef ülkemizde de İsrail saldırılarının en yoğun olduğu günlerde benzer yorumlar yapanlar oldu, hatta Hamas'ı suçlu ilan ederek İsrail'i masum göstermeye çalışanlar bulundu.
ABD'nin Hamas'ı terör örgütü olarak ilan etmesi ile İsrail'in yaklaşımının da örtüştüğü düşünülürse belli ki ABD-İsrail ekseninde buluşanların oluşturduğu bir cephe var ve bunların tek hedefi İsrail'i aklamak, Hamas'ı Filistin siyaset sahnesinden dışlayarak FKÖ ile İsrail'i başbaşa bırakmak. Peki böyle bir yaklaşım sergileyen ülkeler ve örgütler ortada barışı sağlamak için dolaştığı sürece Filistin halkının istediği sonucun alınması mümkün olabilir mi?
Hemen belirtelim ki ABD ve İsrail ile ortak bir düşünce etrafında birleşenlerin biraraya gelmesi ile kesinlikle gerçek anlamda bağımsız bir Filstin devletine ulaşılamaz. Olsa olsa her yönüyle İsrail'in kontrol ve güdümünde sözde bir Filistin devleti ortaya çıkabilir. Bir diğer ifade ile İsrail istediği an tüm Filistin'i açık cezaevine çevirebilir. Filistinliler İsrail'in müsaade ettiği ölçüde özgür olabilir, yine İsrail'in müsaadesi nisbetinde iş bulabilir ya da bulamazlar... Yani yukarıda belirttiğimiz şartlar altında gerçekleşen bir Filistin barışı Filistinli için İsrail'e tam teslimiyet anlamına gelir. Böyle olursa yıllardan beri İsrail'e karşı verilmiş olan mücadele de boşa gitmiş olacaktır.
Bu noktada eğer Mübarek Filistin'in dostu ise Filistinliler için başka düşmana gerek yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.