Ulusalcılık ne demek?
KKTC seçimlerini Derviş Eroğlu'nun başında bulunduğu Ulusal Birlik Partisi'nin kazanması haberi bazı gazetelerde "Ulusalcıların dönüşü" olarak nitelendirildi. Hatta bir gazetemiz haberi "KKTC seçimlerini milliyetçi muhalefet kazandı" üst başlığı altında "Ulusalcıların dönüşü" başlığı ile vermişti. Böyle olunca da milliyetçilik ile ulusalcılık eş anlamlı oluyordu. Peki gerçekten ulusalcılık milliyetçiliğin eş anlamlısı mı?
KKTC seçim sonuçları ile ilgili görüşlerimi daha önce iki yazımda ifadeye çalıştım. Bu bakımdan ulusalcılık ve milliyetçilik kavramları üzerine KKTC seçimleriyle ilgili olarak duracak değilim. Sadece haberlerin verilişinde ortaya çıkan bir durumu değerlendirmek istiyorum.
İlk bakışta ulusalcılık milliyetçiliğin eş anlamlısı gibi algılanabilir. Ancak ülkemizde ulusalcılık bazen iktidara karşı olan herkesi kapsadı, daha doğrusu iktidarı eleştirenler ulusalcı çatısı altında toplanmak istendi. Böyle olunca darbecilerle demokratlar ulusalcı çatısı altında toplanabildi. Halbuki bu bir çelişkiydi. Böyle olduğu için bazıları iktidara yönelik eleştirilerine rağmen kendilerinin ulusalcı olarak nitelendirmesine karşı çıktılar.
Bu arada bazı eski solcularda komünizmin iflası ile ulusalcılığı kendilerini tarif etmede bir araç olarak gördüler. Kısacası ulusalcılık içinde her rengin bulunduğu bir kavrama dönüştü. Bu arada elbette milliyetçilik ile ulusalcılığın aynı tarifte buluştuğunu söylemek de doğru olmaz. Milliyetçiliğe de kişiden kişiye, ülkeden ülkeye farklı anlamlar yüklense de genel bir çerçeve içine oturtmak mümkündür. Elbette bunları ülkemiz açısından söylüyorum. Bir başka ülkede ulusalcılık milliyetçiliğin eş anlamlısı bir kelime olarak kullanılıyor olabilir.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve yargılananların genellikle ulusalcı olarak nitelendirilenler arasından çıkması ister istemez ulusalcılığın darbeci, halk iradesine karşı bir nitelik taşıdığını söylemek mümkündür. Böyle olunca da ulusalcılık yerine millici tabirinin kullanılması daha uygun olur. Millicilik de halkın iradesine saygı vardır, hedef ülkemizi güçlü, lider bir ülke haline getirmektir. Kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeye kavuşma ve kavuşturma ideali millicilik olarak izah edilebilir. Bir başka ülkenin eteğine yapışarak hayat sürdürmek yerine kendi ayakları üzerinde duran, yeri geldiğinde liderlik yapan, ülkeleri peşinden sürükleyen lokomotif olacak bir ülke heyecanının adı milliciliktir. Bunun için bir başka ülke ya da ırkın düşmanı olunmaz. Millicilik ırkçılık değildir. İnsanı esas alan bir düşünce ve anlayıştır. Çünkü, insanlar hangi ırka mensup olacaklarını kendi iradeleri ile belirlemezler. Onlar bir kader çizgisi içinde dünyaya gelirler ve kendilerini tarif ederken doğuştan sahip oldukları özellikleri kullanırlar.
Elbette ulusalcılığı millicilik olarak algılayan ve kullananlar da bulunabilir. Aslında insanlar genellikle doğdukları ve büyüdükleri ülkeye sevgi duyarlar. Çünkü kökleri onları oraya bağlar. Mensubu olduğu ırki farklılıklara da sahip çıkabilirler. Ancak, bunu yüceltmeleri, kendilerini başkalarından üstün görmeleri ırkçılığı, ırkçılık ise ister istemez çatışmaları güdeme getirir. Kendi iradeleri ile sahip olmadıkları bir özellik sebebiyle kendilerini başkalarından üstün görmelerinin mantıki bir izahı yoktur. Irkçı olmadan millici olmak mümkündür. Ülkesinin çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutabilen herkes millicidir. Bu arada halkının değerlerine saygı duymak, o değerleri başka ülkelerin değerleri karşısında savunmak, bundan gocunmamak milliciliktir. Ulusalcılığı bu anlamda kullananlara söyleyecek bir sözüm yok. Ama, milleti cahil, bir şey bilmez güdülmesi gereken bir sürü kabul eden anlayışın sahibi kendisini ister ulusalcı ister halkçı olarak tarif etsin, ülkeye yararı olacağını düşünmek zordur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.