Bazılarının Ergenekon değerlendirmesi değişti mi?
Gelişmeler dikkatli bir değerlendirmeye tabi tutulduğunda kimin eliyle olursa olsun ülkemizde ciddi bir değişim yaşadığımız rahatlıkla görülebilir. Bunu görememek için siyasi hırslarımızın gözümüzü kör etmesi gerekir. Sözgelimi Ergenekon Soruşturması kapsamında yapılan her yeni operasyonunun ardından Baykal sert açıklamalar yaparak bu operasyonları iktidarın muhaliflerini susturmak hareketi olarak takdim etmesi bu yolda Bahçeli'nin de Baykal'ı yalnız bırakmamasının bir talihsizlik olduğu sanıyorum giderek daha da netleşiyor.
Böyle bir takdim emniyet güçlerini ve yargıyı zan altında bırakan bir anlayışın ifadesiydi... Bir diğer deyişle AKP iktidarının emniyet güçlerini ve yargıyı kullanarak muhalif gördüklerini devre dışı bırakıyor demekle eşanlamlıydı. Hatta Baykal askerin devreye girmesini, bir zanlının ziyaret edilmesi ve çiçek verilmesinin yeterli olmadığına kadar isteklerini gündeme getirdi. Elbette bu tür operasyonlarda ipin ucunun kaçma tehlikesi vardır... Kurunun yanında yaşın da yanması mümkündür. Bu tür yanlışların ifade edilmesi sadece muhalefetin değil hukuka saygısı olan herkesin görevidir. Ama böyle yapmayıp gelişmelerin tam olarak nereye varacağı bilinmeden peşin bir hükümle iktidarın suçlanması, yargının ve emniyet güçlerinin zan altında bırakılması, hatta suçlanması hukukun hakim olmasını isteyenlerin değil hukuku hiçe sayanların işine gelmektedir.
Operasyonların ardından bazı yerlerde yapılan kazılar sonucunda ele geçirilen silah ve cephanelerin ardından da benzer bir tavır sergilendi... Bunların oraya birileri tarafından konulmuş olabileceği ima edilmeye, fısıltı gazetesinde bu iddia yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Böylece operasyon hakkında kafalarda şüpheler uyandırılmaya çalışıldı. Denilebilir ki tüm bunlar bilgi yetersizliğinden ve kurunun yanında yaşında yanmasını engelleme gayretindendi... Olabilir... Ancak Poyrazköy'de yapılan kazı ve ele geçirilen çeşitli silah ve cephanenin ardından sanıyorum bu tür söylemlerin yanlış olduğu anlaşılmıştır. En azından anlaşılması gerekir... Bunun ardından Bostancı'da çatışma ve aynı günlerde farklı şehirlerde yapılan operasyonların ardından hâlâ tüm bunları muhalifleri susturmak için yapıyor denebilir ki? Denirse de inandırıcı olur mu?
Sıkça bu köşede Ergenekon operasyonlarının iktidarla fazla bir ilgisi olmadığını, sürdürülen soruşturma kapsamında bazı kişilerin gözaltına alınmasını, pek çok kişinin ifadesine başvurulmasını iktidarın isteği ile izah etmek bu ülkenin bazı gerçeklerini gizleme gayretinden öte bir anlamı olamaz. İşin bu boyutu üzerinde fazlaca duracak değilim. Ancak, gerçek şu ki Ergenekon Soruşturması ve operasyonları çerçevesinde yapılanlar ülkemizde bugüne kadar yapılamayanın yapılması, bazı dokunulamayanlara dokunma anlamına geliyor. Bunun nasıl gerçekleştiği en azından şimdilik çok önemli değil.
Bugün için önemli olan bu soruşturma kapsamında şimdiye kadar faili meçhul kalmış olayların aydınlanmasıdır. Geçmişte işlenen cinayetlerin ardından bu ülkede belli bir çevre inanan insanları hedef alarak yürüyüşler, mitingler yaptı ve bu yürüyüşlerde, mitinglerde sürekli olarak toplumun büyük bir çoğunluğunu oluşturan insanlara sadırıldı... Cinayetlerin sorumlusu gibi gösterildi. Ne yazık ki toplumun bir bölümü de bu kampanyaların tesiri altında kaldı. Kısacası, cinayetleri tezgahlayan ve işleyen bir kesim suçu başkalarına atma yoluna saptı, bunda da şimdiye kadar başarılı oldular. Bu bakımdan Ergenekon soruşturmasını iktidarın muhaliflerini sindirme operasyonu olarak takdim etmek yerine geçmişte işlenmiş ve failleri bulunamamış cinayetlerin aydınlatılmasına vesile olmasını istemek ve savunmak bu ülkeye hizmet olabilir. Bir takım siyasi hesaplar uğruna adaleti ilgilendiren bir konunun istismar edilmesi bunu yapanlara uzun vadede çok şey kaybettirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.