Mahşerin üç atlısı ve MHP'de kurultay çağrısı

Mahşerin üç atlısı ve MHP'de kurultay çağrısı

Koray Aydın MHP’ye genel başkan olmak için bir defa daha kolları sıvadı. Birkaç gün önce yeteri kadar imza toplayarak MHP genel merkezine, olağan üstü kurultay için baş vurdu. MHP yönetiminin bu talebe nasıl cevap vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bahçeli’nin beyanlarından MHP’nin olağanüstü kongre talebine sıcak bakmadığı anlaşılıyor.

Koray Aydın’ın bu ani çıkışını iyi anlamak lazım. Önce DP’nin başına Cindoruk getirildi. Ardından Abdüllatif Şener partisini kurarak siyaset sahnesinde yerini aldı. Şimdi de Koray Aydın kapıları zorluyor.

Cindoruk ile Abdullatif Şener’in partileri ayrı olsa da hedefleri aynı. AKP’yi kuşatıp, nefes alamaz hale getirmek isteyen derin bir iradeye hizmet ediyorlar. Cindoruk bunu açık, açık söylüyor. Hedefinin DP’yi iktidara getirmek değil, merkez sağı yeniden toparlayarak AKP’yi alaşağı etmek olduğunu belirtiyor.

Şimdi bunlara birde Koraya Aydın’ı eklemek istiyorlar. ETÖ şüphelisi Mehmet Haberal göz altına alınır alınmaz hastaneye ilk koşanlardan birinin Koray Aydın olduğunu unutmamak lazım. Keza, harekete geçiş zamanlamasını da bir tarafa not etmek gerekiyor.

Üç ismin bir çok ortak özelliği var.

Birincisi, üçü de AKP’den hazzetmiyorlar.Başbakan Erdoğan ile sözgelimi şeytan arasında bir tercih yapmak zorunda kalsalar üçünün de tercihi aynı olur, tereddütsüz seçimlerini şeytandan yana kullanırlardı.

İkincisi, üçü de ETÖ davasına bazı küçük farklara dışında, aynı şekilde yaklaşıyorlar. Cindoruk, cübbeyi giymeye gücü olsa, hepsinin Avukatlığını üstlenecek. Aydın,Haberal’ı hastanede ziyaret ederken ne düşündüğünü ortaya koymuştu. Şener’in ise ağzından bugüne kadar ETÖ aleyhine tek bir cümle çıkmadı. Düşmanımın düşmanı dostumdur gibi oportunist bir mantıkla hareket ediyor.

Üçüncüsü, zamanlamalarıdır. Üçü’nün aynı tarihte meydana inmesi boş bir tesadüf değil. Ortak bir iradenin unsurları oldukları izlenimi veriyorlar. Yani meydanda olmayan, derinlerde bir yerde siperde bekleyen iş birlikçileri, destekçileri, olduğu muhakkak. Biraz da oradan aldıkları cesaretle çaplarına bakmadan öne atıldılar. Cindoruk’un diğerlerine göre tecrübesi biraz daha fazla.Babasından aldığı ilhamla, meydana indiği gibi ricat etmeyi de iyi bilenlerden. Aksi bir durumda şapkayı alıp gidecektir, olan ortada kalanlara olacaktır.

Bu yazıda asıl anlatmak istediğim, Koray Aydın’ın durumu.

Kurultay için yeterli delegenin imzası alınmasına rağmen Aydın’ın MHP’de hiçbir şansı yok. Bunun bir çok sebebi var. İdeoloji partilerinde liderleri yerinden oynatmak padişahları tahttan indirmekten daha zordur. Tepede oturanlar, oturdukları yeri korumak için her türlü hukuki ve fiili tedbiri önceden alırlar. Ayrıca Bahçeli ile Koray Aydın Kıyaslandığında Bahçeli isminin MHP tabanına daha sıcak geldiği muhakkak. En azından Bahçeli, ETÖ davasında cılız da olsa sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söyledi.Bölükbaşı gibi bazı istisnai tiplere rağmen bugüne kadar bu çizgisini korudu. İstikrarsızlık yaratarak iktidarı alaşağı etmek için MHP gençliğini kullanmak isteyenlere fırsat vermedi. Onun için de Veli Küçük’ün “camdan aşağı atacağım” övgüsüne mazhar oldu.Karşısına Ümit Özdağ çıkarılarak Genel başkanlıktan edilmek istendi. Bütün bu badireleri ustalıkla atlattı. Şimdi aynı çevreler Koray Aydın’la şanslarını deniyorlar.Ama sonları yine hüsran olacak.MHP geleneğinin bu tür sızmalara fırsat vermesi mümkün değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi