Önemli hizmetlerde bulunmuş, öncülük yapmış kimselerin bu hizmetlerinden bahsedilirken, çok daha önemli olan insani yönünden söz etme imkanı daralıyor.
Yücel Bey’in “milli sinema” çizgisini öne çıkaran, sinemayı halka yaklaştıran, yararlı kılan eserlerinin ve öncü çizgisinin değeri aşikar ama, insan tarafı çok daha önemli.
Yücel Beyi tanımam: MTTB ile yakından ilgili idim. Zaten üniversite talebe cemiyetlerinden geliyordum. Yücel Bey de oradaydı. 1970’te Milli Nizam Partisi Genel Başkan Yardımcısı, aynı zamanda İstanbul İl Başkanı idim. Bizim Anadolu gazetesinde yazıyordum. Her iki bakımdan bu diriliş nesliyle beraber olmak, benim için önemli bir sorumluluktu. Zaten kendimi, bu nesil içinde hissediyordum.
Sonra 1992’den 1999’a kadar Yücel Çakmaklı ve Elif Film’i beraber kurduğu Ali Osman Emirosmanoğlu ile TEHA yönetim kurulunda 7 yıl beraber çalıştık. Salı günü Fatih Camii’nde onu uğurlarken de Ali Osman Emirosmanoğlu ile yine beraberdik.
Yücel beyin onurlu ve geniş tevazuu altına saklanan, hizmet ve fedakarlıklarla örülü insani yönünden, diriliş neslini yoğurma ve yayma gayretlerinden ve Anadolu’nun manevi ikliminden bahsetmeyi öne almak istiyorum.
Yücel Bey Bolvadinli. Oradan başlamak lazım. Çünkü o İslam’la yoğrulmuş Anadolu evladıydı ve o değerleri yansıtıyordu. Bolvadin’e Afyon Fabrikası kuruluşu için çok gidip geldim. Bolvadin’in manevi havası, İslam ahlak, edep, erdem ve tevazuunu yansıtır. Anadolu, bu erdemlerin iklimidir. Bolvadin’de bu iklim rahatlığı, sizi hemen girişte karşılar.
Yücel Bey, diriliş neslinin yüzük taşlarından biridir. Toplumlarda zaman olur, yıkıcı kuşaklar doğar. Bu kuşaklar, kasırga ve darbeler gibi yıkar, değerli bir iz bırakmadan geçip gider. Meyvesi olmaz. Moda ömürlüdür. 1960’larda, Avrupa’da Kızıl Tugaylar gençlik kasırgası esti. Sonra diğer ülkelere bulaştı. Türkiye 1968 kuşağını yaşadı.
Toplumların diriliş nesilleri, birbirine dayanan ve eklenen halkalar, kuşaklar gerektiriyor. Diriliş kuşakları, gelip geçici, yakıp yıkan değil, inşa eden nesillerdir. Diriliş nesilleri, maceradan, fitneden, ayrışmadan, kaba kuvvetten uzak, ölümsüz değerlerle beslenen, geleceği daha güzelleştirmek için ter döken, emek veren nesillerdir.
Diriliş, ot gibi bir mevsimlik değil, meyveli ağaç gibi ömür gerektirir. Diriliş nesilleri birbirine dayanarak boy atar. 1945’lerde başlayan özgürlük hareketi, milletçe büyük bedeller ödenerek 1950’de geniş bir özgürlük platformu zemini oluşturdu. 1960 darbesi diriliş hareketini zıddıyla arkadan iteledi. 1970’lerde bu platform üzerinde, milli yapılar oluşmaya ve meyveye davranmaya başladı. Yücel bey, bu zeminde yetiştirdiği kadroyla birlikte, meyve verdi, milli sinemanın lideri oldu.
İlk tanıdığım günden son günlerine kadar, memleket millet için yararlı olacağına inandığı her harekete, davet edildiği zaman fikren ve fiilen fahri olarak katılmıştır. Memleket, millet için yararlı ise, ücret de, diyet de istemez. Sitem nedir bilmez. Fikriyle, çalışmalarıyla yardımcı olur. İki örnek:
1970’te hizmet ve güzel işler yapmak aşkıyla canlı, ateşli 9 genç Salih Diriklik, Mesut Uçakan, Sami Kılıç, Abdurrahman Dilipak, Cengiz Özdemir, Mehmet Kılıç, Osman Sınav “Akın Grubu” kurdular. Yücel Bey ilgilenip yardım ediyor. Akın Grup Dr. Salih Diriklik’in yönetmenliğinde “Gençlik Köprüsü” filmini çekiyor. Bu gruptan Mesut Uçakan gibi sinema sahasında önemli isimler doğuyor. Diğer sahalarda da Yücel beyi ve onun katkılarını unutmayan değerli şahsiyetler, kendi sahalarında hizmet üretiyorlar.
Telif Hakları Ajansı’nda (TEHA) 7 sene beraberlik:
TEHA Yönetim kurulu, Yücel Çakmaklı, Abdurrahman Dilipak, Prof. Dr. Ahmet Hamdi Turgut, Ali Osman Emirosmanoğlu, Mehmet Burhan Genç, Resul Tosun, Hasip Mengi ve bendeniz Hasan Aksay. TEHA yönetim kurulunda hiç kimse ücret almadı. Genel Md. Ayşe Tuba Albayrak ve 20-30 personeli oldu. TEHA 4 ana konuda çalıştı: Televizyonlar için sağlıklı filmler temini. Avrupa ve Asya’da fuarlara gidildi, 1000’den fazla film temin edildi. Anadolu’daki 152 mahalli TV ile bağ kuruldu. 2) Balkanlar ve Kafkaslar’daki Osmanlı ve İslam eserleri belgeseli için çalışma başlatıldı. 3) Telif Hakları Ajansı, kültür hareketinde önemli gelişmelere yol açıyordu. 4) “Sahaf.Com” 35.000 kitap kataloğu ile dağıtıma başlamıştı.
Yücel Çakmaklı’yı, bunlar ve diğer hizmet ve fedakarlıklarıyla anıyor, ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil, bütün Müslümanlara baş sağlığı diliyor, Allah’tan rahmet ve mekanını cennet kılmasını niyaz ediyoruz.