Anayasa değişmeden yargı reformu da olmaz !..
Hükümetin gündeme getirdiği tüm açılımların olabilmesinin ilk şartını yeni bir anayasanın yapılması oluşturuyor. Ne var ki iktidar bu konuya girmeden, yeni bir anayasa hazırlanmasını gündemine almadan sürekli olarak gündeme yeni konular sürüyor. Söz gelimi demokratik açılımı günlerden beri tartışıyoruz. Tartışıyoruz da ne oluyor? Havanda su dövülüyor.
Aslında CHP ve MHP'nin açılıma kesin karşı çıkışları iktidarın işini kolaylaştırıyor. Çünkü, CHP ve MHP kesin olarak karşı çıkmasa da iktidar açılımın içini doldurmaya çalışsa karşısına çıkacak olan mesele söz konusu açılımın mevcut anayasa ile hayata geçirilemeyeceği gerçeği olacaktır.
İktidar gündeme taşıdığı her koyunu "Tartışalım" diyor. Elbette tartışılacak... Elbette tüm siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları görüşlerini söyleyecekler. Eleştiriler yapılacak, teklifler gündeme gelecek. Bunlar normal gelişmeler. Ancak, tartıştık bir noktaya geldik diyelim. Daha doğrusu iktidarın getirdiği teklif ya da taslak üzerinde bazı noktalarda farklılıklar olsa da ortak bir görüş oluştuğun ne olacak?
Hükumetin taslak ya da teklifi TBMM Genel Kurulu'na geldi. Burada söz konusu teklif ya da taslağın hukuki bir zemine oturtulabilmesi için önce mevcut anayasanın değiştirilmesi gerektiğini 550 milletvekilinin içinde birisi olsun hatırlatmayacak mı? Hatırlatınca onca tartışma geride kalacak gündeme başka bir konu gelecektir.
O konu ise AKP iktidarının 7 yıldan beri zaman zaman gündeme getirip sonra vazgeçtiği yeni bir anayasa hazırlanmasıdır. Diyelim ki iktidarın teklifi ya da taslağı Meclis'ten geçti.
CHP çıkan yasayı Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne taşımayacak mı? Belli ki, iktidar yeni bir anayasa yapılmasını gerçekten istiyor olsa bile topluma açıklanmayan bazı engeller vardır ya da anayasa değişikliğini iktidar gerçekten istememektedir
Son olarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK)'nda yapılması düşünülen değişikliği medyaya açıklayarak "Bu taslağı tartışalım" diyor... İyi demiş ama bir soru üzerine de "HSYK değişikliğinin hayata geçirilebilmesi için anayasa değişikliğinin zorunlu olduğunu" söylemiş.
O zaman, "Mademki demokratik açılımda olduğu gibi söz konusu taslağın hayata geçebilmesi için de anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır o zaman ne diye önce taslağı tartıştırıyorsunuz? diye sormazlar mı... Niçin öncelikli olarak iktidara geldiğiniz ilk günden itibaren düşündüğünüz demokratik açılımları gerçekleştirebilmek için gerekli olan anayasa değişikliği ile uğraşmadınız?..
Diyelim ki uğraştınız ama bazı engellerle karşılaştığınız için bunu başaramadınız, bugün başaracağınızı nasıl düşünüyorsunuz? Gündeme getirdiğiniz her konuya karşı çıkmayı siyasetlerinin esası kabul etmiş CHP ve MHP'nin destek vermeyeceğini bilerek toplumun karşısına her gün farklı bir konu ile çıkmanızın anlamı nedir?
Yeni bir anayasa yapıp referanduma götürme zorunluluğu olmadan Meclis'ten geçirme imkanı AKP'nin ilk döneminde daha kuvvetliydi. Şimdi ise mutlaka CHP ya da MHP'nin desteğine ihtiyaç vardır. Böyle olunca da anayasa değişikliğini gerektiren konuları gündeme getirmeden önce CHP ve MHP'nin ya ikisinin ya da birinin desteğini alıp bir anayasa değişikliğine gitmek gerekiyor.
Diyelim ki söz konusu partilerin desteğini almak mümkün olmuyor. O zaman da AKP kendisi doğrudan düşündüğü yeni demokratik anayasayı Meclis'e getirmeli kendi gücü ile Meclis'ten geçirip referanduma gitmelidir. Milletten korkmanın anlamı yoktur.
Demokratik düzenlemeler millet için yapılacaktır. Bu düzenlemeler Meclis'te CHP ve MHP'nin engellemesi ile karşılaşıyor ve engelleniyorsa o zaman AKP kendi gücüyle yapabileceğini yapmalı ardından da halkın oyuna sunmalıdır.
Mademki demokrasilerde son söz milletindir -hep öyle söyleniyor- yeni anayasa millet tarafından onaylandıktan sonrada bazı çevreler devreye girmeye kalkışırsa da o zamanda millet hakkını korumalıdır. Çünkü, milletin desteği olmadan köklü değişiklikler yapmak zordur. Millet haklarına sahip çıktığı gün tüm çarpıklıkları gidermek mümkündür.
Bu bakımdan AKP iktidarı artık anayasa değişikliği gerektiren konuları gündeme getirip insanları günlerce tartıştırmak ve oyalamaktan vazgeçmeli. Anayasayı değiştirmeyi göze alamıyorsa anayasa değişikliğine gerek olmayan konularla meşgul olursa daha gerçekçi hareket etmiş olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.