Kurban, evrensel rahmet ve berekettir
Bugün milyonlarca kurban Hac’da, Mekke’de kesiliyor. Paketlenip buzhanelere konuyor, dünyaya dağıtılıyor. Ve dünyanın her yerinde yüz milyonlarca kurban.
Kurban ve Ramazan... Bu iki güzellik, basit bir paylaşım değildir. Kurbanın güzelliği gelip geçmez; üç günde solup pörsümez. On beş asırdır gönülleri ısıtan, insanları kaynaştıran, dargınları barıştıran Allah’ın bir rahmeti ve bereketidir. Gönle yerleşen bir iklimdir. Gönül bahçesi bu iklime, İslam’la, imanla kavuşunca solmayan, pörsümeyen gülistan doğar. Bu fasl-ı baharla her taraf çemenzar olur. Bu gülistanda kardeşlik, dostluk, sevgi, saygı, edep, hak-hukuk, insanlık çiçeklenir. Müslüman’ın gönül tahtı, solup pörsümeyen ebedi değerlere mekan olur.
Bütün dünyada hiç kimseyi ayırmadan 15 asırdır aynı ruh, aynı imanla serilen bu sofranın tabağında, etinde, ekmeğinde sevgi, saygı, edep ve gönül vardır. Kurbanla serilen sofra, bir gönül sofrasıdır. Allah’ın insanlığa rahmetidir. Dünyada bir benzeri ve dengi yoktur. Hayali dahi mümkün değildir. Gerek anlam, sevgi ve dayanışma ile yoğrulmuş manevi özü ve gerekse maddi çerçevesi ve gerekse giderek genişleyen ve bütün dünyada yaşanır duruma gelen yönleriyle, insan irade ve emeğiyle benzerini ortaya koyabilmek imkansız bir hadisedir. Bu sofra kimsenin lütuf ve bağışı değil, Allah’ın Müslümanlar eliyle serdirdiği bir rahmet sofrasıdır. İslam nimetiyle düşünülen, iman ve gönül seferberliği ile oluşan, ayrı-gayrı tanımayan, evrensel bir dayanışma ve kardeşlik iklimidir. Kurban ve Ramazan, Allah için bir arınma, iyiliği yaşama, paylaşım, sevgi, saygı, edep, birlik ve bütünlüktür. Kurban ve Ramazan, savaş ve kin gibi kara kışları bahara çeviren ve insanlığı kucaklayan, gönüllere huzur veren bir rahmettir.
Şimdi Müslüman gençler, yaşlılar, inançla beslenip güçlenen gönüller bu aşkla yüzlerce, binlerce kurban vekaleti almış, çöllerde, dağda, vahada, kentte sevgi ve saadet sofrası kurarak dolaşıyor, kimsesizler, yetimler, yaşlılarla kucaklaşıyorlar. Bu ne büyük bir iman ve gönül coşkusudur. Ne eşsiz bir nasip ve güzelliktir.
Bu kurban eti paylaşımı, dünyayı güzelleştiren, gönülleri ferahlatan, insanlığı yaşatan anlamlarla doludur. Tanışmak, görüşmek, bilişmek, tüm insanlıkla kardeşliğini sevgiyle aşkla yaşamaktır. Şimdi sadece Türkiye’den binlerce insan, kurban kesip aynı sofraya oturmak için binlerce, on binlerce kilometre uzaklarda, görmediği bilmediği diyarlarda, kardeşleriyle, insanlıkla, sevgiyle, saygıyla bayram yapıyorlar. Tanışıp bilişip kucaklaşıyorlar. Mesela Dilipak bir grupla şimdi Yemen’de. Daha havaalanında inerken bu hizmet kervanının, o bölgeden gönül seferberliğine çıkmış insanları havaalanında karşılıyorlar. Ruhlarının “Galu bela” dedikleri günden beri dünya gözüyle görmedikleri renkleri, dilleri, ülke ve devletleri farklı kardeşleriyle görüşüp, tanışıp, Allah’ın davetlisi oldukları bir sofrada buluşmanın hazzını yaşıyorlar.
Bugün dünyada dört kişiden biri Müslüman. Allah’ın “ekmel-i mahluk ve eşref-i mahluk” olarak yarattığı, Kur’an ve iman nimetiyle en güzel ahlakı öğütlediği, iyiliği emir ve kötülüğü nehiyden karıncayı incitmemeye kadar sorumluluklar yüklediği, aynı zamanda hatalı ve hataları affeden kıldığı Müslüman’ı, sarışını, esmeri, beyazı, siyahıyla; sevgi, saygı ve edebiyle, Yaratan’dan başka hiçbir değer ve güç karşısında eğilmeyen başıyla Müslüman ve dünya ne güzel.
Kurban, Hac ile bütünleşen bir ibadettir. Şimdi Kabe’de, kıyafetlerinden, makam ve imkanlarından soyunmuş, imanda, insanlıkta, kardeşlikte bütünleşmiş milyonlarca insan, eşsiz bir eğitim tatbikatı yapıyor. Bir karıncayı ezmeme, bir yaprağı koparmama, kötü söz söylememe, gönlünde kir bırakmama iman, itina ve duygusuyla kendi kendilerini eğitime tabi tutan, kardeş olmuş milyonlar... İşte dünya saadetlerinin zirvesi budur. Bu eğitim, Müslüman’ın sürekli ve gerçek hayatıdır. Bu eğitim, kurbanla yenilenir, iki gününü denk kılmama iradesiyle bahara erer.
Kurbanın etinden derisine, tırnağına kadar yararlanılmayan tek uzvu yoktur. Kurbanla doğan güzellikler saymakla bitmez. Özellikle günümüzde ulaşım ve iletişim imkansızlıkları, ülke sınırları engeli geride kaldı. Kurbanın güzelliği dünyaya yayıldı.
Bütün Müslümanların Kurban bayramlarını tebrik ediyorum. İki gününü denk kılmayan gayret ve imkanıyla İslam’ı anlama, yaşama ve anlatmaya Müslüman’ı muvaffak kılarak, dünyamızı çirkinliklerden kurtarıp, adalet, vahdet, sevgi ve edeple çiçeklenmesine vesile kılmasını Allah’tan niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.