CIA, Türkiye’yi eroin ve PKK konusunda uyarmış!..
ABD'de Türk yetkililerin de katıldığı bir toplantıda CIA ajanları küresel eroin tüketiminin yüzde 92'sini karşılayan Afganistan'ın 2010 yılında Türkiye için büyük tehdit oluşturduğunu açıklamışlar. Açıklama bununla da bitmiyor. Aynı kaynakların yaptığı açıklamada Afganistan'ın elindeki eroin stoğunu eritmek için 2010 yılında Türkiye'nin iç piyasasını ele geçirmek istediği bilgisine ulaştıklarını ifade etmişler. Bu arada PKK terör örgütünün en büyük gelir kaynağının Afgan eroininin satışı olduğuna da dikkat çekmişler.
Bu habere bakıp CIA ajanlarının, Türkiye'yi bir tehlikeye karşı uyardığı, bir diğer ifade ile sanki ülkemizi korumaya çalıştığı düşünülebilir. Meseleye bu mantıkla bakıldığında toplantıya katılan Türk yetkililerin CIA ajanlarına teşekkür etmeleri bile gerekebilir. Sadece toplantıya katılanlar değil millet olarak hepimizin şükran borcumuz olduğunu bile düşünebiliriz. Yani haberi verildiği gibi doğru kabul eder, meselenin arka planını düşünmezsek planlarına gönüllü olarak alet olabiliriz.
Gelin isterseniz yukarıya özetini aktardığım habere bir de şu açıdan bakalım.
Afganistan yıllardan beri ABD'nin işgali altında değil mi? İşgalin gerekçelerinden biride Afganistan'ın uyuşturucu kaçakçılarının merkezi olduğu, buradan tüm dünyaya uyuşturucu sevk edildiği ileri sürülerek buna bir son vermek için işgalin gerekli olduğu ileri sürülmemiş miydi? Öyle ise kendilerinin işgali adlındaki bir ülkedeki uyuşturucu kaçakçıları Türkiye için bir tehdit oluşturuyorsa bunun sorumlularının başında ABD gelmez mi? Dünyanın gözünün içine baka baka sorumlusu oldukları bir felakete karşı birde uyarı görevi yapıyormuş pozlarına bürünmeleri kendilerini akıllı dünyayı ahmak saydıkları anlamına gelmez mi?
Yine CIA kaynakları sanki hiç kimsenin bilmediği ve sadece kendilerinin bir takım gizli bilgilere ulaştıkları gibi bir tavır sergileyerek PKK'nın gelir kaynaklarının çok büyük bir bölümünü uyuşturucu ticaretinin oluşturduğunu söylemişler. Sanki bunu CIA ajanları açıklamasa Türk yetkililer hiç bilemeyeceklerdi!.. Çünkü, yer yüzündeki gelişmelerin en ince teferruatına kadar sadece CIA vakıftır!.. Kaldı ki PKK'nın kuruluşundan bugüne kadar terör örgütünü eğiten, her türlü desteği verenler kendileri iken bugün Afganistan uyuşturucusunun PKK aracılığı ile dünyaya yayıldığını söylemek bir itiraf değil midir? Bir tarafta işgal altında bir Afganistan öbür yanda hala ABD'nin kontrolü altındaki bir terör örgütü ve Afganistan uyuşturucu tacirleri ile PKK'nın işbirliği. Bu oluşumdan en son şikayetçi olması gereken ABD ve CIA değil mi?
Bu noktada Pentagon toplantısının ardından yayınlanan sonuç bildirisine dikkat çekmek istiyorum.
Bildiride, artık Türkiye'nin iç pazarının tehlike altında olduğu, hedef kitlenin ise gençlerden oluştuğuna yer veriliyor.
Böylece tehlikeye dikkat çekilerek Türkiye'nin mücadelede aktif görev alması isteniyor. Sanki Türkiye uyuşturucu kaçaklığına göz yumuyormuş gibi. Sadece geçen yıl içinde yapılan operasyonlardan tonlarla ifade edilen uyuşturucu ele geçirilmiş, uyuşturucu tacirlerine ciddi darbe vurulmuştur. Ne var ki ABD işgali altındaki Afganistan'da adeta uyuşturucu tacirlerine kol kanat germektedir. Ve yine desteği altındaki PKK aracılığıyla da bu işin ticareti yapılmaktadır. Bu bakımdan ABD gerçekten uyuşturucu kaçakçılığından rahatsız ise öncelikli olarak Afganistan'ı uyuşturucu merkezi olmaktan çıkaracak adımı atması gerekiyor. İkinci olarak da PKK terör örgütünün tasfiyesi hususunda artık Türkiye'yi oyalamaktan, bu konuda Türkiye'yi yine işgali altındaki Irak'ta geçici yönetim ve Kuzey Irak'taki liderlere havale etmekten vazgeçmelidir. Eğer Afgan uyuşturucusu dünya için bir tehdit ise - ki öyledir- bunun bugün için başlıca sorumlusu ABD'dir. Çünkü, uyuşturucu ABD işgali altındaki Afganistan'da üretilmekte ve yine ABD'nin işgali altındaki Irak'ta barınan PKK tarafından dünyaya ve özellikle de ülkemize pazarlanmaktadır. Kısacası sorumlu mevkiinde olanların kuzu postuna sarılmaları kendilerini kurtarmaz. Bu gerçek Pentagon'daki toplantıya katılan Türk yetkililer tarafından CIA ajanlarına ifade edildi mi bilmiyorum ama işin gerçeği budur. Bu gerçeği görebilmek için dünyayı sarmış istihbarat örgütlerine bile gerek yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.