Hasan Aksay

Hasan Aksay

Mustafa Gündoğdu’ya rahmet

Mustafa Gündoğdu’ya rahmet

Batı hayranlığı ve taklitle eşsiz ahlaki erdemlerimizden uzaklaşıyoruz. “Köpeğin adamı ısırması değil; adamın köpeği ısırması” haber oluyor. Batı’da böyle diye, yakıp yıkmalı, molotof kokteylli, yumurtalı saldırılar özgürlük ifadesi oluyormuş. Teşvik görüyor. Kırmadan dökmeden, ahlaki değerlerle sürdürülen, “Başörtüsü zulmüne direniş” gibi eylemlerle ifade edilen hak, vahşet gürültüsünde kayboluyor. Cam çerçeve indirmek, arabaları tahrip etmek, üniversitede zorbalık bizim ahlakımızda yoktur. Milletçe dikkat edip bu manevi kanser hastalığını bünyemize sokmamalıyız. Nezih hak arayışlarına değer verip, vahşet doğuran eylemleri değersiz kılmak milli bir görevdir. Vahşet zulümdür. Zulmün faturası giderek ağırlaşır.
Hak arayışı ve sendikacılığı, ahlaki değerlerle yürütenlerimiz vardır ve çoktur. Öteden beri Hak-İş, bu konuda en dikkat çeken kurumlarımızdan biridir. Geçen hafta kaybettiğimiz, kardeşimiz merhum Mustafa Gündoğdu ile şahsen görüşüp tanışamadık. Ama ölümsüz değerlerle yetiştirdiği, hizmet ehli evladı, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun millet hizmetinde ahlak ve edeple hak arama üslubu ortada. Böylece onu yetiştiren Mustafa Bey’i tanıyoruz. Allah’tan rahmet diliyor, İslâm edep ve ahlak iklimini yaşatarak böyle insanlar yetiştiren ‘Söğüteli’lere teşekkür ediyoruz.
Ot bile bakımsız yetişmiyor, ovalar çöle dönüyor. Manevi değerler, aile, çevre, eğitim, iyilerle arkadaşlık, kötülerden uzak kalmayı gerektiriyor. Mevlana, “Güvercin karga ile arkadaş olursa, tüyleri değişmez ama vicdanı kararır” der. Globalleşen dünyada, Batı arkadaşlığında vicdanımızı karartmamak için öncelikle, Gündoğdu’ları yetiştiren aileleri, köyleri, mahalleleri yaşatmaya, özel dikkat ve gayret göstermek zorundayız. Ahlak ve edebi yaşatmak, insanlığı yaşatmaktır.
Nureddin Topçu, “Tarihinde büyükler ve büyüklükler bulunmayan milletler, ister istemez küçük doğarlar. Tarihinde büyük ve büyüklükler olduğu halde onlardan gafil olan milletler bahtsızdırlar. Tarihinde büyükler ve büyüklükler olduğu halde onları boğmaya çalışan nesiller elleri kanlı canidirler” der. Bahtsız ve cani olmamak için, iyileri ve onları yetiştirenleri görmek ve korumak, millet istikbali için hayati bir görevdir.
Müslümanlar Allah’a şükür, bazı kısa, zorba kesintiler hariç her zaman iyiliği bilmiş, manevi değerlere sahip olmuştur. Mevlana’yı bilen, hemen arkasındaki Şems’i de görür. Osman Gazi, Şeyh Edebali ile anılır. Fatih’in arkasında Akşemşeddin durur. Müslüman her aile, İslâm nimeti ve camisiyle evladının ve köy gençlerinin manevi mimarıdır.
İnsanlık ufkunu kapatan materyalist karanlık aşılınca, insani yüceliğin muhteşem iklimine girilir. İman, ahlak ve erdemin anlam ve ruh kazandırdığı hayat eskimez, pörsümez. Hz. Ömer’in adalet heykeli yoktur ama hâlâ gönüllerdedir. Napolyon’u, Lenin’i, Saddam’ı, Şah’ı temsil eden heykeller, manevi ve ahlaki ölümsüzlükten mahrum oldukları için yıkılıp atıldılar. Allah’ın yarattığı milyonlarca mahlukat içinde en yüksek değer insandır. İnsanın insanlığı, manevi değerleriyledir. Manevi değerini yitiren, hayvandan da aşağı düşer. Maddi imkanı zayıf nice insan gönüller sultanıdır. “Benden değilsen düşmanımsın” diye dünyaya meydan okuduğunu zanneden Bush, şimdi nerede?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi