Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Libya halkını bombalamayı engelleyebilir miyiz?

Libya halkını bombalamayı engelleyebilir miyiz?

Günlerden beri Libya'ya bombalı saldırılar sürüyor. Hatta medyada bu olay öylesine veriliyor ki eleştiriliyor mu yoksa alkışlanıyor mu anlamak güç. Bir bakıma geçmişte pek moda olan "Havet" anlamına gelen bir üslup sergileniyor.Amerika'dan kalkan 11 bin kilometre menzilli hayalet uçaklar 9 bin kilometre gelip Libya'da hedefleri vuruyorlarmış.. Gerek bu hayalet uçaklar gerek Fransa, İngiltere ve İtalya'ya ait uçaklardan nokta atış yapılıyormuş... Füzeler için de bu geçerliymiş. Öyle bir tablo çiziliyor ki sanırsınız ki ABD ve müttefikleri için Libyalı sivillerin vurulmaması çok önemliymiş... Hem öylesine nokta atış yaparlarmış ki bu atılan bombalar kesinlikle hedef saptırmazmış...

Bu tür yayınlar yalanın da ötesinde bir anlam ifade ediyor. Bu olsa olsa ABD ve müttefiklerine yandaşlık ve yalamalık etmektir. Kısacası emperyalist sömürgecilere alkış tutmak, onların yaptığı vahşeti başarılı bir özgürlük hareketiymiş gibi takdim etmektir.

Havadan ve denizden atılan bombaların nokta atışlarla hedefi vurduğunun ileri sürülmesi Afanistan, Paktistan ve Irak'ta yaşananları hatırlayınca sadece birer propaganda söyleminden öte gitmiyor. Afganistan işgal altında ve Taliban'a karşı yapıldığı söylenen hava saldırılarında hergün sivil Afganlar ölüyor. Bu arada Pakistan da ABD saldırlarından nasibini alıyor. Sık sık Amerikan uçaklarının Pakistan sınırı içinde sivilleri öldürdüğü haberleri medyaya yansıyor. Yansımayanlar işin bilinmeyen boyutunu oluşturuyor.

Libya'ya yönelik ABD ve koalisyon güçlerinin saldırısına bir takım çevreler uluslararası meşruiyet kazandırmaya bunun için BM Güvenlik Konseyi'nin kararının yeterli olduğunu söyleyip dursunlar bu söylenenlerin gerçeğe uymadığını artık büyük bir çoğunluk biliyor. ABD ve koalisyon ortaklarının Libya'ya karşı bir Haçlı Seferi düzenledikleri, onları kesinlikle Libya halkının özgürlüğü ya da demokrasi arzusunun ilgilendirmediği, önemli olanın Libya'nın yer altı zenginlikleri olduğunu artık ABD ve yandaşlarının yalakaları hariç herkes kabul ediyor. Putin'in bile Libya'ya ABD ve yandaşlarının saldırısını Haçlı Seferi olarak nitelendirdiği bir ortamda Türkiye'nin bu saldırıda yer alması bir yana dolaylı olarak bile olsa destek anlamına gelecek bir tavır takınması Haçlı İttifakında şu ya da bu şekilde yer almak anlamına gelmez mi?

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın başlangıçtaki Libya'ya asker müdahaleye karşı tavrının giderek değiştiği ve şu anda, "Libya'ya muharip güç göndermeyiz. Libya halkını bombalamayız" noktasına geldiği görülüyor. Böylece başlangıçtaki tavrımızda bir değişiklik olduğu görülüyor. Elbette Libya halkını elbette Türkiye olarak bombalamayız, bunun aksini düşünmek bile mümkün değil. Ancak Libya'nın ve Libya halkının bombalanmasını engelleyebilir miyiz? Engelleme imkanımız var da bunu hayata geçirebildik mi? Sanıyorum şu günlerde cevabı verilmesi gereken sordular bunlar. Çünkü bizim bombalamamız ülkenin bombalanmasını ve muhtemel bir işgali ne ölçüde engelleyecek, bunu engelleme hususunda ne derecede bir direnç gösterebileceğiz?

Hemen belirteyim ki dünyanın yeni yapılanmasını kendi istek ve çıkarlarına göre oluşturmuş olan emperyalist ve sömürgeci güçlerle birlikte yürüyerek mazlumların hakkını korumak mümkün olmaz. Bunun için yeni bir dünyanın kurulmasına ve Türkiye'nin de kurulacak bu yeni dünyanın merkezinde yer alması gerekiyor. Kurallarını mazlumların belirlemediği bir oyunda yer almak sadece onların piyon olarak kullanmasına rıza göstermek anlamına gelir. Gelişen olaylar Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya'ya duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığını gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi