Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Trafikte dolaşan bombaların sorumlusu kim?

Trafikte dolaşan bombaların sorumlusu kim?

LPG'li araçların tehlike oluşturduğu yolundaki haberlere medyada sıkça rastlıyoruz. Buna bir de LPG'li araçların sebep olduğu facialar eklendiğinde birkaç günlüğüne ortalık karışıyor ama bu karışıklık kısa sürüyor. Mesele unutulmaya terk ediliyor. Yine yollarda LPG'li araçlardan geçilmiyor.

Hemen belirtelim ki LPG'li araçlar piyasaya kaçak, hiçbir kontrol olmadan çıkmıyor. Çıkanlar var ise bunların bulunup piyasadan çekilmesini sağlayacak görevliler ne yapıyor?

Türkiye yollarında yaklaşık 6 milyon benzinli, 3 milyon da otogazlı aracın dolaştığı belirtilerek bunların içinde 800 binin otogaz normlarına uymadığı iddia ediliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse bu rakamın abartılı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, 2005 yılında kanunla zorunlu kılınan otogaz sistem normlarına uyulmuyor ise ilgililerin şimdiye kadar ne iş yaptıklarını sormak durumundayız. Kaldı ki, araçların her muayeneye girmesinde araç sahiplerinden sızdırmazlık raporu isteniyor. Bir bakıma kanuna uygun standartlara uyup uymadığı belgeye bağlanıyor. Buna rağmen hala belirli standarda uymayan 800 bin araç ortada dolaşıyorsa ortada ciddi bir denetimsizlik, bunun da ötesinde laubalilik var demektir. Ya muayene öncesi alınan sızdırmazlık raporlarına güvenilmiyor ya da araçlarda yapılan bazı kontrollerde ciddi davranılmıyor. Çünkü, 800 bin kaçak otogaz sistemi kullanan otonun trafikte dolaştığını kabul etmek bu ülkenin başı boş olduğunu gösterir.

Otogaz sistemlerinin belli bir standarda -bu standart AB standardı olarak ifade ediliyor- uymayan araçların piyasadan çekilmesi, sistemlerin AB standartlarına uydurulmasının sağlanması istenirken akla ister istemez ülkemizde arabaların otogaza geçişlerinde hiçbir ölçü uygulanmadı mı? Sorusunu getiriyor. Yani birtakım sanayiciler kendilerine göre bu sistemi piyasaya sürdüler ve insanlar da sağladığı yakıt tasarrufunu görünce hiçbir makama müracaat etmeden, denetimden geçirmeden mi otogaza geçtiler? Böyle ise tam bir başıbozukluk yaşanıyor demektir.

Çünkü, gerek otogaz sistemlerini üretenler gerek dışarıdan ithal edenler herhalde bunu kaçak yapmadılar. Yine bu sistemleri arabalara monte edenler de kendiliklerinden yapmış olamazlar. Eğer böyle olmuşsa vay halimize... Yöneticimiz uyuyor mu diye bağırmak gerekir.

Diyelim ki otomobillerde otogaza geçilmesi kendiliğinden oldu, belli ölçüler tespit edilmeden hayata geçti. O zaman yetkili organların rutin denetimleri sıklaştırarak, caydırıcı birtakım önlemler alarak piyasadaki 800 standarda uygun olmayan otogazlı araçlar standarda uygun hale getirilemez mi? Bunun yapılması için 5 yıl yetmedi de daha pek çok facia yaşamamız mı gerekiyor?

Kaldı ki tüm bu açıklama ve iddialar karşısında esas konuşması ve insanımızı tatmin edecek açıklamalar yapması gereken sorumluların sessizliği tercih etmesi de işin ayrı bir sıkıntı veren boyutunu oluşturuyor.

Hemen belirtelim ki Türkiye çapında en fazla bir ay süreyle yapılacak kontrollerle standarda uygun olmayan otogazlı araçların gözden geçirilmesi ve piyasadan çekilmesi mümkündür. Bu yapılmadığı sürece otogazlı araç sahipleri hem sürekli bir tehlike ile iç içe olacaklar hem de sürekli olarak bir tedirginlik yaşayacaklardır. Anadolu'nun pek çok köşesinde insanların büyük bir bölümü de araçlarındaki otogaz sistemlerinin standartlara uygun olup olmadığını bilmiyor olabilirler. Kısacası çözümü bize göre çok kolay bir meselenin çözümsüzlüğe terk edilmesi devletin zaafı olarak ortaya çıkmaz mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi