Yabancı firma, yerli üretim!..
Yıllardan beri bu ülkede değişik markalarda otomobil üretiliyor. Ne var ki bunlara yerli demek mümkün değil. Hatta, patenti alınarak yerlileştirilmiş olduklarını söylemek bile yanlış olur. Peki ne diyebiliriz bu yabancı markaların ülkemizdeki üretimine? Sanıyorum doğru olan montaj demektir.
Peki montaj sanayiye başlangıçta kötülenecek bir durum mudur? Eğer en kısa zamanda montajdan yerli üretime geçilecekse, montaj geçici bir durum olarak görülüyor, üretime geçişin hazırlığı olarak değerlendiriliyorsa elbette buna söylenecek bir söz olamaz. Ama sanayinin pek çok alanında 40 yıldır hâlâ montajcılık devam ediyorsa o zaman olaya başka açıdan bakmak gerekir. Türkiye'nin oyalandığı, toplumun sanki yerli üretim yapılıyormuş gibi sunularak kandırıldığını düşünmek ve buna son verilmesinin istenmesi yanlış olmaz.
Bu memlekette çeşitli yabancı otomobil firmalarının fabrikaları var ve otomobil üretiyorlar. Ama hâlâ yerli bir otomobil üretemiyoruz.Yerli derken kastım isminin yerli ya da yabancı olması değil. Çünkü, bir yabancı markanın isim hakkı alınarak o isimde araba üretiyor olmak onun yerli olduğu anlamına gelmez. Bir otomobilin yerli olduğunu söylemenin ölçüsü üretiminde ne ölçüde yerli katkının olduğudur. Bir otomobilin parçalarının yüzde 70-80'i dışarıdan geliyor Türkiye'de oluşturulan bir hangarda bu parçalar bir araya getiriliyorsa buna yerli üretim demek mümkün olmaz. Kaldı ki Türkiye'nin yerli otomobil üretecek her türlü imkanı vardır. Bu bundan 50 yıl önce gerçekleştirilmiştir. İnsan imkanı vardır, malzeme imkanı vardır. Kısacası yerli otomobil yapmıyorsak yapamıyor olduğumuzdan değil, bir takım dış telkinler sebebiyle üretemiyoruz. Firmalar fazla bir sıkıntıya girmeden kolay para kazanma yolunu seçtiklerinden üretemiyoruz.
Bu memlekette yıllardan beri bazı alanlarda en kısa zamanda üretimde yerli oranın yüzde 50'nin üzerine çıkartılacağı taahhüdü alınarak üretim izni verilir. Ne var ki aradan yıllar geçer üretim izni alan firmalar bir türlü taahhütlerini yerine getirmez, yurt dışından anlaştıkları firmadan gemilerle getirilen otomobil parçalarını birleştirerek piyasaya sürerler. Bu da ülkemizde üretilmiş araba olarak takdim edilir. Böylece ülkemizin gerçek manada sanayileşmesi engellenir, ülkemiz önemli alanlarda dışa bağımlılığını sürdürür. Kısacası sömürü devam edip gider. Özellikle askeri araç ve gereçlerin üretimi hususunda kendi imkanlarımızla üretim yapmamız mümkün olduğu halde montajcılık sürdürülür.Bu çember kırılamaz mı? Elbette kırılır. Bunun için önce yerli bir düşünceye sahip olmak gerekir.
Herne ise... Bu konuya neden girdiğime gelmek istiyorum.
Milli Savunma Bakanlığı'nın helikopter üretimi için açtığı ihaleyi Amerikan Skorsky firması 3.5 milyar dolar bedelle kazanmış. Proje kapsamında ilk etapta 109 yeni nesil T-70 Skorsky üretilecek, uzun vadede bu rakam 600'e çıkabilecekmiş.Ve Skorsky firması bu helikopterleri TAİ'nin Ankara'daki tesislerinde üretecek ve üretimde azami ölçüde yerli imkanlar kullanılacakmış. İlk bakışta sanki yerli helikopter üreteceğimiz gibi bir hava oluşuyor. Aslında tamamen yerli helikopter üretme imkanımız olduğunu da düşünüyorum. Zaten bunun içinde niçin TAİ'nin tesislerinde Amerikan şirketinin üretim yapması için 3.5 milyar dolar ödeyeceğimiz sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor, daha doğrusu okuyucularımın bu sorunun cevabını düşünmelerini istiyorum.
Geçmişte Amerika'dan aldığımız savaş uçaklarının modernizasyonu için söz konusu ülkeye müracaat edildiğinde ülkemize İsrail adres gösterildi. O uçakların modernizasyonu işini İsrail'e verdiklerini söyleyerek bizi kapıdan çevirdiler. İhalesi yapılan helikopter konusunda da yerli üretimin baştan sınırları net bir şekilde çizilmemiş ise üretim bitene kadar işin özüne, olmazsa olmazına tekabül etmeyen bazı parçaların iç piyasadan temin edilmesinin dışında bu oranın artacağını beklemek yanlış olur. Bu işin doğrusu kendi ihtiyacımızı kendimizin üretmesidir. Özellikle buna savaş sanayinde ciddi ihtiyaç vardır. Bu işin üretimi proje safhasından üretimine kadar bize ait olursa yerli üretim gerçekleşmiş, ileride başımız sıkıştığında üretici firmanın bizi başka bir kapıya göndermesinin önüne geçmiş oluruz. Aksi halde parasını ödediğimiz uçak ve helikopteri gerektiğinde kullanamama durumuyla karşılaşabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.