Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

PKK ile ABD terörü arasındaki ne fark var?

PKK ile ABD terörü arasındaki ne fark var?

Terör örgütleri dünya üzerinde bazı devletlerden ya da istihbarat örgütlerinden destek almasa uzun süreli yaşabilir, barınabilirler mi? Bu sorunun doğru cevabını verebilmek için terörün geçmişini hatırlamakta yarar var. Ne adına olursa olsun dünyanın her hangi bir köşesinde bir terör örgütü ortaya çıkmış ise bu örgütün arkasında mutlaka bir devlet olmuştur. Devletler terör örgütlerine niçin destek verirler? Bu sorunun cevabı elbette söz konusu devletlerin o terör örgütünün faaliyetlerini kendi çıkarına uygun görmesiyle ilgidir. Bu bakımdan terör örgütleri ister tamamen bir ülkenin iç şartlarıyla ilgili olarak çıkmış olsun, ister birtakım istihbarat örgütlerinin yardımı ve desteği ile vücut bulmuş olsunlar terör örgütü olarak faaliyete geçip bir süre sonra da faaliyette bulunduğu ülkenin yönetimine hakim olmuşsa o zamanda zaten ortada terör örgütü kalmamış, terör örgütü devleti ele geçirmiş, bir diğer ifade ile devlet olmuş demektir. Aslında darbeler ile terör örgütlerinin konumları arasında bu yönüyle bir benzerlik vardır. Çünkü, bir ülkede darbeye kalkışanlar başarılı olursa devleti ele geçirirler, başarısız olurlarsa bunun bedelini çoğu zaman hayatları ile öderler. Bir başka yönüyle genellikle darbecilerde arkalarına birtakım devletler ve istihbarat örgütlerinin desteğini alarak yola çıkarlar.

Meseleye bu açıdan baktığımızda diyebiliriz ki dünyanın hemen her köşesindeki terör örgütlerinin arkasında ABD ve bazı istihbarat örgütleri olabilir. Eğer geçmişte PKK'nın oluşumunda ve gelişmesinde MOSSAD ve CIA'nın desteği hatırlanacak olursa bugün PKK'nın ülkemizdeki terör olayları ile ABD'nin dünyanın çeşitli köşelerindeki faaliyetleri arasında bir fark olmadığı açık bir şekilde görülür. Bir diğer ifade ile Ilgaz'da Başbakan Erdoğan'ın konvoyuna saldıran PKK teröristleri ile Pakistan'da Bin Ladin'in silahsız bir şekilde ele geçirilmesine rağmen alnından vurularak öldürülmesi arasında bir fark yoktur.

Birisi dış destekle faaliyetini sürdürmekte diğeri ise dünya jandarması olarak ben yaptım oldu mantığı ile hareket etmektedir. Bu noktada, 'Devletlerin terör faaliyetleri ile örgütlerin terör faaliyetleri arasında bir fark var mıdır?' sorusu akla gelebilir. Eğer olayın özü yasaların hiçe sayılması ise ikisi arasında bir fark yoktur. Elbette her terör olayının kendine göre farklı bir izahı olabilir. İzahın olması ise sergilenen olayların normal olduğu anlamına gelmez.

Bu noktada ABD ve İsrail'in saldırıları bir devlet terörü olarak nitelendirilirken birtakım dış destekli örgütlerin saldırıları ise yine aynı terörist mantığın sahibi devletlerin bu defa maşa kullanmış olduklarını gösterir. Eğer bir terör örgütü hiçbir dış destek olmadan varlığını koruyabiliyorsa faaliyet gösterilen ülke yönetiminde bir zaaf var demektir. Ülkemizde PKK'nin 25 yılı geçen bir süreden beri varlığını koruyabilmesinin de sadece dış destek ile izah edilmesi eksik olur. Bu alanda mücadele veren kurumlarımızda da şu ya da bu sebeple bir yetersizliğin olduğunu söylemek mümkündür. Bu sebep ister içerideki birtakım iktidar hesapları sebebiyle bu zaaf ortaya çıkmış olsun, ister dış istihbaratlar sebebiyle yanıltılmadan ileri gelsin netice değişmez.

Bu bakımdan terörle mücadelede sanıyorum önemli hususlardan birisi terör örgütlerinin mümkünse dış desteklerinin kesilmesidir. Bunun nasıl temin edileceği elbette devlet organlarının işidir. İster destek verdikleri bilinen ülkelerle birtakım ittifakların sürdürülmesi, özellikle de terör konusunda istihbarat alış verişinin devam ettirilmesi teröre destekten başka bir anlam ifade etmez.

Özellikle ABD ve İsrail ile ilişkilerin bu yönden yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü bu iki devletin sergilediği uygulamalar genellikle hukuk tanımamazlığın bir sonucudur. Onlar için hukuk çıkarlarına hizmet ediyorsa uyulması ancak etmiyorsa bir kenara itilmesi gereken bir husustur.

Artık iyice netleşti ki Bin Ladin Pakistan'da evinde hiçbir direniş olmadan sağ olarak yakalanmış ve arkasından ailesinin gözü önünde alnından vurularak öldürülmüştür. Bunun ise terörden başka bir izahı yoktur. Elbette gerçekten öldürülen kişi Bin Ladin ise. Çünkü bu konuda da estirilen yalan fırtınası sebebiyle tereddütler vardır.

Diyebiliriz ki bir teröristle kolkola yürüyüşe çıkmak sizi de teröristle ortak konuma düşürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi