Yener Dönmez

Yener Dönmez

Böyle olur liberalin modeli!

Böyle olur liberalin modeli!

Önceki gün görüştüğüm ve medyada isminden söz edilmesinden pek hazzetmeyen duayen siyasetçi, “Başbakan açılımı kucağında buldu. Açılıma gerek yoktu. Çok riskli ve saboteye açık bir süreçti bu. Habur ve benzeri rezaletler yaşandı, istismarlarla Hükümet zor durumda bırakıldı. AK Parti durduk yerde bölgede oy kaybetti” diye söze girdi...
Sonuçlara birlikte baktık...
Gerçekten de AK Parti bölgede oy kaybederken, Bağımsızlar ise ciddi oranda yükselişe geçmişler.
Mesela AK Parti Batman’da 2007’de yüzde 46,41 oy alırken, 2011’de yüzde 36,91’e gerilemiş.
Bağımsızlar ise 2007’de yüzde 39,42 iken, 2011’de yüzde 51,84’e ulaşmışlar.
Diyarbakır’da ise AK Parti 2007’de yüzde 40,9 iken 2011’de 32,88’e gerilemiş.
Bağımsızlar 2007’de yüzde 47,01 iken 2011’de 61,66’ya ulaşmışlar.
Hakkari’de AK Parti yüzde 33.49’dan 16.42’ye gerilemiş;
Bağımsızlar ise yüzde 56,24’ten 79,87’ye ulaşmışlar.
Mardin’de AK Parti 44,06’dan 32,04’e gerilerken, Bağımsızlar 38,77 iken 61,11’e ulaşmışlar.
Şırnak’ta AK Parti 26,93’ten 20,64’e gerilemiş; Bağımsızlar ise 51,83’ten 72,68’e ulaşmışlar.
Van’da AK Parti 53,22’den 40,18’e gerilerken; Bağımsızlar 32,6’dan 49,64’e ulaşmışlar.
Ağrı’da AK Parti 63,02’den 47,54’e gerilemiş...
Bağımsızlar 24,36’dan 43,24’e ulaşmışlar...
Bitlis’te bile AK Parti 58,82’den 50,62’ye düşerken, Bağımsızlar 21,77’den 40,33’e ulaşmışlar.
Rakamlar her şeyi anlatmaya yetiyor aslında...
“İşte açılımın AK Parti’ye zararları” diye devam etti duayen siyasetçi...
O’na göre, “açılım politikaları ile bölgede BDP ve terör örgütüne rağbet azalacak” görüşü çökmüş oldu bu sonuçla.
Aksine bölgede AK Parti’den kopuş yükselirken, BDP’ye rağbet arttı.
Bir kere şunu belirtmek istiyorum:
Erdoğan’ın bu sorunun çözümü konusundaki samimiyetinden, iyi niyetinden şüphem yok.
Ancak yöntemde sorun görüyorum.
Burada da dikkatleri Hükümeti bu yönteme itenlere çevirmemiz gerekiyor.
Kim bunlar?
Niyetleri ne ve ne kadar samimiler?
Duayen siyasetçi ile bu konuyu da konuştuk.
“Peki sorumlusu kim?” sorusunu yöneltmem üzerine şöyle dedi:
“Milletin değerlerinden kopuk, kompleksli, ilim sahibi ancak irfan ve idrak sahibi olamayan, basiretsiz liberal entelektüellerin sistematik propagandaları Hükümeti böyle bir sürece itti. Son gelişmelere bakıldığında şimdi Türkiye’yi çok riskli ve tehlikeli bir dönem bekliyor. PKK cesaretlendirildi, BDP şımartıldı çünkü.”
Riskli dönemi de şöyle özetledi: “DTK Başkanı ve Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, milletvekili seçilen tutuklu 6 arkadaşının serbest bırakılmaması durumunda Meclis’e gitmeyeceklerini, TBMM’yi tanımayacaklarını açıklıyor. Aba altından sopa gösterip YSK’nın Bağımsızlarla ilgili adaylık kararından sonraki durumu hatırlatmak istiyor. Daha dün Hasan Pulur, ‘Terörle bir yerlere varılır; örnek Apo ve PKK’ diye yazdı. Yani terörle sonuç alınır demek istiyor.”
Peki gerçekten öyle mi?
Bölge insanı bir takım hakları Apo, BDP ve PKK sayesinde mi elde ediyor?
Asla...
Ancak BDP-PKK ve entelektüeller böyle bir görüntü oluşturmak istiyorlar.
“BDP-PKK bastırıyor ve alıyor” görüntüsü bu...
Ama gerçek öyle değil.
Normal süreçte bölge insanı hiçbir dönemde elde edemediği ekonomik ve kültürel hakları elde etti.
Örneğin Devlet Televizyonu TRT’de Kürtçe kanal açılmasından tutun da, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünün kurulması, Kürtçe kursların açılması, Türk vatandaşlığından çıkartılan Kürt kökenlilere yeniden vatandaşlık yolunun açılması, Kürtçe köy isimlerine izin verilmesi, çocuklara Kürtçe isim verilebilmesi, yerel televizyonlarda Kürtçe yayının serbest bırakılması, İmralı’da Öcalan’ın yanına mahkum verilerek tecridin sona erdirilmesi, dağdan inen pek çok PKK’lının pişmanlık yasasından faydalanarak serbest bırakılması, Kürtçe mitinge olanak sağlanması, Devlet’in ilk defa Kürtçe kitap yayımlaması ve Diyanet’in, Kur’an-ı Kerim’in Kürtçe mealini hazırlamasına kadar pek çok hak Devlet tarafından normal süreçte verildi...
Ekonomik alanda pozitif ayrımcılık bile yapıldı bölgeye.
Devlet destekleri ve hibeler ortada...
Ve bu işin normali de bu.
Ehil ellere emanet edilmiş Devlet kendi halkına normal gördüğü, uygun bulduğu hakları verir.
Devlet; dayatılana, tehdide asla boyun eğmez.
Binlerce yıllık “Türk Devlet Geleneği” böyledir.
Yani hak almak için terörden medet umulmaz, şiddete başvurulmaz.
Hak talep etmek için terörün dışında bin türlü meşru yöntem vardır.
Ve bu dönemde bu yollar ardına kadar açık.
Mesela geçmişte bir Gaffar Okkan örneği vardı.
Nasıl değiştirmişti her yönüyle Diyarbakır’ın çehresini milletin dokusuyla uyuşan bu emniyet müdürü.
Çözüm için model oluyor diye hunharca şehid edilmişti dünyada en fazla dış destek gören terör örgütü tarafından.
Terörü bitirmek için yöntem mi arıyorsunuz?
Alın size Gaffar Okkan Modeli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi