Ankara, kırgınların hareketine sahne oluyor
Ankara’da sanki AKP kesin olarak kapatılacakmış gibi bir hareketlilik var. Bu hareketlilik tek taraflı da değil. Partilerinden kopmuş ya da kopartılmış farklı siyasi ve ideolojik görüşe sahip isimler şu günlerde yoğun bir çabanın içinde... Var olan bazı bürolarda hareketlilik ve bir takım birleşme arayışları sürerken yeni oluşumlar için gidip gelmesi kolay olan yerlerde bürolar aranıyor. Bazıları tutularak bazı grupların buluşma ve strateji üretme merkezleri haline getiriliyor. Bu isimler genellikle koptukları ya da kopartıldıkları partilerine geri dönücü değiller. Geri dönüş niyetinde olmayış ya parti yönetimleri ile ciddi bir fikir ayrılığı sebebinden ileri ya da isteseler bile koptukları partide kabul görmeyeceklerini bildiklerinden. Bunda elbette geri dönseler bile parti yönetimini ele geçirmenin zorluğu da etkili oluyor.
Bu yeni hareketlilik ve yeni arayışın ana sebebi millet iradesi ile oluşmuş olan siyasi yapının AKP’nin kapatılması ile karışacağı ve ister istemez siyaset yeniden yapılanırken bundan istifade etme düşüncesidir. Bu arada partilerinin esas hedefinden uzaklaştığı, uzaklaşılan hedefe yönelik yeni bir oluşuma ihtiyaç duyulduğu düşüncesi de ağırlıklı. Bu arada elbette bazı odakların yeni oluşumu yönlendirme ve etkili olma istekleri ve kendilerine yakın buldukları isimlere destek vermelerini de unutmamak gerekiyor.
Aslında siyasete müdahale olmasaydı da AKP bir erime noktasına gelmişti. Ne var ki ülkemizde artık olağan hale gelen siyasete siyaset dışı müdahaleler ister istemez taşların yerinden oynamasına vesile oluyor... Gerçi taşların yerinden oynaması ile ortaya çıkan yeni durum çok geçmeden eski haline dönüyor ama etkili çevreler bu arada istediklerini almaya çalışıyorlar.
Şu anda kesinleşmiş yeni parti oluşumu ya da oluşumları yok. Ancak, muhtemel bir duruma karşı hazırlıklı olma gayreti ve niyeti var.
Başka ülkeleri bilmem ama ülkemizde siyasete bir kere bulaşanlar bu alandan kolay kopamıyorlar. Bunun çeşitli sebepleri olmakla birlikte siyasete girmeden önceki işlerine çoğu siyasetçi dönemiyor. Bir bakıma siyaset meslek haline geliyor. Bu sonradan edilen meslek kısa zamanda insanların esas mesleklerinin yerini alıyor.
Şunu söylemek gerekirdi ülkemizde yeni bir siyasi parti kurmak, halkın desteğini almak ve siyasette kalıcı olmak sanıldığı kadar kolay değil... Siyasi geçmişimizin son 50 yıllık geçmişini düşündüğümüzde tarih sayfalarının bir görünüp batan partilerle dolu olduğu görülür. Buna rağmen siyasiler yeni arayışlarını bıkmadan sürdürürler.
Bu yeni arayışların içinde bulunanların bir çoğu aradıklarını bulamayacaklar. Belki muhtemel bir erken seçimde ya koptukları ya da kendilerini kabul edecek partilerin listelerinde yer bulmaya çalışacaklardır. Bir araya gelmeler bir gövde gösterisi, pazarlık gücünü artırmada kullanılabileceği gibi ortamı müsait görenler yeni partilerle halkın karşısına çıkmayı deneyebilirler. Bunu zaman gösterecek. Ancak, çalışmalardan anlıyoruz ki, mevcutlar arasında birleşmeler yoluyla eski partilere yeni bir kimlik kazandırma niyetleri açıkça gözleniyor. Tüm bu çabalar millete takdim edilirken elbette tek söylenen millete ve ülkeye hizmet niyeti ön plana çıkıyor. Bu niyetin samimi olmadığını söylemek doğru olmaz. Halkın iradesi ile oluşmuş siyasi yapıyı yeniden tanzim etmek isteyenler de aynı şeyleri söylüyorlar. Bu noktada insanımızın seçimini yaparken iyi düşünmesi gerekiyor... Estirilen rüzgarların arkasına takılıp giderek sonuç alınması mümkün olmuyor. Siyaseti meslek haline getirmiş olanlar rüzgarın yönünü belirlemede oldukça başarılılar. Bu bakımdan fikrinin ve idealinin peşinde koşan, bunun için gerekirse bedel ödemeyi göze alabilenlerin millet tarafından tercih edilmesi belki siyasete dış müdahaleleri biraz daha zorlaştırabilir.
Bu arada şu ana kadar isimleri hiç ortada dolaşmayan bazıları da gündeme taşınabilir, bazı çevrelerin desteği ile bir anda umut haline getirilebilir, balon gibi şişirilebilir. çünkü ortam buna müsait. Bunun bir iki örneği görülmeye başlandı.
Elbette AKP davasından bekledikleri sonuç çıkmayacak olursa tüm hesaplar alt-üst olacaktır. Ancak, kulislerde işin hep olumsuz yanı üzerinde duruluyor, hesaplar buna göre yapılıyor.
Aslında geçmişten tanınan pek çok isim var... Bu isimler belki yararlı çalışmalarda yapmış olabilirler. Ancak, siyaset bir ekip işi... Ama daha şimdiden insanlar birbirlerine karşı samimi davranamıyor, liderlik yarışında öne geçebilmek için ayak oyunu sergiliyorlarsa ortaya çıkacak yapının yararlı ve kalıcı olması mümkün olabilir mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.