Yener Dönmez

Yener Dönmez

Durum çok çok acil!

Durum çok çok acil!

Geçtiğimiz hafta “DURUM ACİL” başlığıyla yazdım ancak şimdi “ÇOK ÇOK ACİL” demek durumundayım.
PKK’nın kana bulayacağı, Türkiye’yi sarsacağı, yüreklere ateş düşüreceği, AK Parti’yi yıpratacağı, yeni anayasayı konuşulamaz hale getireceği günlerden söz ediyorum.

Maalesef uyarılarımıza rağmen sivil denetiminde, gelişmiş ülkelerde denenmiş ve başarılı olmuş Sınır Güvenliği Genel Müdürlüğü yöntemi tercih edilmedi.

Sınır güvenliğimiz profesonelleştirilen birlikler olsa da asker denetimine bırakıldı.
Şu an profesyonel birlikler, karakollarda kendilerini korumakla meşgul.
Sınırlarımız kevgire dönmüş durumda.

Yaz başından beri Türkiye’ye sokulan silah ve mühimmat iç savaş çıkartacak boyuta ulaştı. PKK iç savaş için Hakkari ve Yüksekova’yı üs seçerken, her eve kalaşnikof dağıtımı gerçekleştirdi.

Binlerce tabanca serseri mayın gibi çocuk yaştakilerin bile beline kondu.

Acı bir gerçek ama şu an Hakkari ve Yüksekova’da lojmanı bulunmayan polis memurları ve kamu görevlilerinin eşleri evlerinden dışarı çıkamamaktadır.

Pek çoğu çocuklarının kaydını bölgedeki okullardan alıp memleketlerinde anne ve babalarının bulunduğu yerlere aldırmaya başladı.

Polis memurları enselerinden kurşun yeme korkusuyla evlerinden iş yerlerine adeta kaçarcasına gidip geliyor.

Çünkü PKK binlerce susturuculu tabanca dağıtmış durumda ve bunlarla cinayetler işlenmeye başlandı bile.

Defalarca talep edilmesine rağmen bürokrasi hantallığı nedeniyle MOBESE sistemi kurulamadı.
Oysa Hakkari ve Yüksekova gibi yerlerde her sokağa kurulmalı ve teröristlere hareket alanı bırakılmamalıydı.

Açılımı silahlı mücadelenin terk edilmesi, Öcalan’la sorunun çözülmesi olarak algılayanlar nedeniyle PKK alan kazanıyor.

PKK her gün asker polis öldürürken; açılımcıların bu baskısı nedeniyle, doğru dürüst operasyon yapılmıyor.

Şunu herkesin kafasına yazması gerekiyor.

Demokratik özerklik tanınsa, Öcalan’ın istediği protokoller imzalansa dahi PKK silah bırakmaz.

Çünkü kazandıkları her şeyi silah sayesinde kazandıklarını düşünüyorlar.
Hatta Ruşen Çakır da Kürtlerin haklarını PKK’nın silahlı gücü sayesinde kazandıklarını açık açık yazdı.
PKK’nın da, BDP’nin de, Öcalan’ın da algısı bu.

Özerkliğin tanınmasından sonra PKK’yı kendi kolluk kuvvetleri ve silahlı gücü olarak konumlandırmayı düşünüyorlar.

Acı ama birileri söylemeli. Hakkari ve Yüksekova’da Özerklik fiiliyata geçmiş durumda.

Sözde Adalet Komisyonları kurulmuş vaziyette ve vergi toplanıyor, cezalar kesiliyor, mahkûmiyetler veriliyor.
AK Parti’nin yüzde 10’dan fazla oy aldığı köylere ve mahallere cezalar çoktan kesildi ve tahsilatlara başlandı bile.

Elektronik sistemlerle korunmamakta direnilen sınırlardan geçen tonlarca patlayıcı Hakkari ve Yüksekova üzerinden Türkiye’ye yayılmış durumda.

PKK yeni anayasa sürecine kadar ortalığı kana bulayacak. Bunun faturası kuşkusuz iktidar partisinin önüne konacak.

Öcalan’la masaya oturarak ya da açılımcıları dinleyerek 3 ay içinde gerçekleşecek dehşet eylemleri durdurulamaz.

Bu tip mücadelelerde rakam çok önemlidir.

PKK 13 mehmetçiği şehit ederken, sen 23 PKK’lıyı öldüremiyorsan masada avantajlı taraf olman ve kazanman mümkün değil.

Bir masa kurulacaksa şu an güçlü taraf Öcalan gözüküyor. Akıtılacak korkunç kanın durdurulması için acilen PKK’ya darbe indirecek operasyonlar gerçekleştirilmeli.

Kandil kesinlikle vurulmalı.

Halk üzerinde baskı kuran illegal terör yapılanması KCK’nın bütün unsurları işledikleri suçların hesabı sorulmalı ve hem suç işleyip hem de elini kolunu sallayarak dışarıda gezmesine müsaade edilmemeli.
Ve Öcalan’ın, Karayılan’ın sözlerini siyasi bir parti lideri konuşuyormuş gibi çarşaf çarşaf yayınlayan bu vesile ile terör örgütünün kamuoyu oluşturmasına fırsat verilmemeli.
Başta Milliyet ve Hürriyet gibi gazetelerin terör örgütünün propagandasına hizmet eden yayınlarına müsaade edilmemeli.
PKK’nın hem askeri kanadı hem propaganda kanadı paramparça edilmeli.
İmralı’daki katilin susturulması konusunda ise ne gerekiyorsa ama ne gerekiyorsa cesaretle yapılmalı.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi