Açılım arayı açmış!
Metehan Demir, Hürriyet gazetesinde, internete sızan PKK görüşmeleriyle ilgili kayda geçmesi gereken bilgiler içeren bir haber yazdı.
Demir, “Başbakanlık çevreleri” olarak haberin kaynağını gösterse de nereden geldiğini birazcık gazetecilik bilgisine sahip olan herkes tahmin eder.
Benim takıldığım nokta ise Demir’in; “Terörün tekrar tırmanışa geçtiği son dönemin öncesinde uzunca bir süre kan akmamasının perde arkasında da PKK görüşmelerinin örgüt üzerindeki etkisinin olduğunu” ifade etmesi.
Yani Demir diyor ki; temeline “PKK’yla masaya oturma” konulan açılım süreci olunca uzun süre kan akmadı, PKK saldırmadı...
Peki bu doğru mu?
Gelin rakamlara bir bakalım...
AÇILIM ÖNCESİ:
2000 2001 2002
Şehit Güvenlik Görevlisi: 21 20 6
Hayatını Kaybeden sivil: 17 13 12
2003 2004 2005
Şehit Güvenlik Görevlisi: 32 74 72
Hayatını kaybeden sivil: 20 26 19
Toplam Şehit güvenlik görevlisi: 226
Toplam hayatını kaybeden sivil: 107
AÇILIM YILLARI:
2006 2007 2008
Şehit Güvenlik Görevlisi: 109 154 165
Hayatını kaybeden sivil: 49 37 66
2009 2010
Şehit Güvenlik Görevlisi: 49 150
Hayatını kaybeden sivil: 20 38
Toplam Şehit güvenlik görevlisi: 631
Toplam hayatını kaybeden sivil: 210
Rakamlar böyle...
Örgütle masaya oturulduğunda kanın azaldığı propagandası sadece Metehan Demir’in haberinde değil, açılımı savunan bütün köşe yazarları ve sivil düşünce kuruluşları tarafından pompalanıyor.
Ama bunun gerçeklerle ilgisi yok.
Açılım olacak diye güvenlik önlemleri ve operasyonlar by-pass’landıkça şehit sayısı patladığı gibi, pek çok saldırı oldu.
Öldürülen PKK’lıların çoğu da operasyonda değil, PKK’nın saldırılarına cevap verildiği sırada gerçekleşti.
Olayın bir diğer boyutu da masa aşkı...
Bir anda bir araya gelmesi güç kesimler ile AK Parti’yi her fırsatta yerden yere vuranlarda “PKK’yla masaya oturma aşkı” türedi.
Normal aslında, PKK tam tasfiye sürecine girdi, devlet ilk kez gerçekten savaşıyor.
PKK biterse tutunacakları bütün dallar kopacak.
Yargıtay’ın çok güçlü bir üyesi ve Mason olan kişi ses kaydında ne diyordu: “Öcalan’a çok ihtiyacımız var...”
Var tabii, daha neler var da söylemeye dilimiz varmıyor.
Elin Rus istihbaratı, İstanbul’un göbeğinde kendisine göre terörist addettiği Çeçenleri infaz ediyor.
Bizimkiler, öldürülmesi gereken teröristlerle masaya oturmayı sürdürmemizi istiyorlar.
Ne günlere kaldık.
Allah’tan rakamlar da olaylar da açıkça haklılığımızı ispat ediyor.
Yine de Siirt doğumlu bir gence Siirt ve Şırnak doğumlu dört kızcağızı paramparça ettiren gerçek iradeyi anlamadıkça, bu işi çözemeyiz.
O iradeye de bir dahaki yazımızda bakalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.