Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Olan halka oluyor!..

Olan halka oluyor!..

Dolar fırladı gidiyor ama bazı ekonomistler yaptıkları yorumlarda bunun dış ticaret açığını dengeleyeceğini, korkulacak bir yanı olmadığını ileri sürdüler, sürüyorlar. Çünkü, dolar yükselince sattığımız mallar dolar cinsinden ucuzlayacağı için ihracatımız artacak buna karşılık dolar pahalandığı için ithalatımız azalacak, netice olarak da dış ticaret açığı giderek azalacak... Yorumlar böyle oldu. Doların yükselmesi dış ticaret açığına ne kadar müspet katkı yaptı sanıyorum yakında açıklanan rakamlardan bunu öğreniriz. Geçmişte günler boyu bu yorumu yapanlar nedense dolar ne kadar yükselirse yükselsin bazı kalemlerde ithalatın kısılmasının, özelliklede kış aylarında enerji alanındaki ihtilatı azaltmanın mümkün olmayacağını kimse ya düşünmedi ya da düşünmüş bile olsa moralleri bozmamak için dile getirmediler.

Şimdi Ekim ayı birlikte art arda önce elektriğe daha sonrada doğal gaza zam geldi. Zammın sebebi olarak da dolardaki yükseliş gösterildi. Elbette ithal ettiğimiz malların iç piyasaya yansırken fiyatları Türk parası cinsinden artacaktı. Bunu görmek ve bilmek için ekonomist falan olmaya da gerek yoktu.

Bu arada dün Eylül ayı enflasyon rakamları açıklandı ve açıklanan resmi rakamlara göre yıllık bazda enflasyonda düşüş olduğu görüldü.Doğrusunu söylemek gerekirse açıklanan enflasyon rakamlarına hiç akıl erdiremedim. Bunu söylerken enflasyon rakamının hesaplanmasında takip edilen yolun etkisini bilmiyor değilim. Ancak, resmi makamların açıklaması ile benim hayatıma yansıyan birbirinden çok farklı. Bunu net olarak görüyorum. Dün sabah arabaya gaz alırken küçücük depo 76 TL.'ye doldu. Benzinle depoyu doldurmayalı aylar oluyor. Ancak, gazı alırken 1999 yılında arabayı ilk aldığımda depoyu o günkü para ile 8 milyon TL.'ye bugünkü para ile 8 TL'ye doldurmuştum. Aradan 12 sene geçti şimdi depoyu benzin ile tam olarak doldurmak sanıyordum 160 TL'yi bulur. Demek istediğim o ki son yıllarda enflasyon gözle görülür şekilde düşüşte, hatta tek haneli rakamlara indi diye de seviniyoruz. Hemen belirteyim ki enflasyon bir haksız kazançtır. Yüksek enflasyon vatandaşın cebindeki paranın gece sabaha kadar bir miktarının erimesi -buna isterseniz çalınması deyin- anlamına geliyor. Bu bakımdan düşük enflasyonu kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin alkışlarız. Ancak, açıklanan rakamlarla hayatın gerçeklerinin örtüşmediğini de görüyoruz ve bunu dile getirmeye devam edeceğiz. Ne var ki aylık enflasyonun yüzde birin altında hatta bazen eksi rakamlarla ifade edildiği bir noktada bir çırpıda doğal gaza yüzde 14, elektriğe yüzde 10 zam yapılıyorsa açıklanan enflasyon rakamlarının doğruluğuna beni inandırmak mümkün olmaz. Bu ayla birlikte ev ve işyerlerinde ısınabilmek için doğal gaz tüketimi başlayacak. Bununla birliktede geçen sene ayda 200 TL.'lik gazla ısınabilen bir aile bu sene eğer yeni zam gelmez ise 230 TL.'ye ısınabilecek. Emekli aylıklarına 30 TL. zam yapılmış ise bu zam sadece doğal gaza yapılan zam ile geri alınmış olmayacak mı? Elektriğe yapılan zam nasıl karşılanacak? Kaldı ki elektrik ve doğal gaza yapılan zammın yeni zamların habercisi olduğu da herkes tarafından ifade ediliyor.

Kısacası gerçekten doların yükselmesi ihracatımızı bir miktar artıracak ve bu da dış ticaret açığımızın biraz olsun azalmasına yol açacaksa bunun bedelini de dar ve sabit gelirli insanımız ödemiş olmayacak mı?

Özellikle ithal ettiğimiz doğalgazın yüzde 55'ini elektrik üretiminde kullandığımız düşünülecek olursa yoğun enerji kullanımını gerektiren sanayi ürünlerinin tamamı fiyat artırımına gidecek demektir. Kısacası dolardaki artış istesek de istemesek de hayatımızı pahalandıracaktır. Bundan bir takım ürünleri kullanmayarak kurtulmak mümkün değildir. Çünkü kapımızı çalmakta olan kış günlerinde evlerimizi ısıtmadan yaşamamız mümkün olmayacak, elektrik tüketimini kısmak bir yana o da kış aylarında artacağına göre dar ve sabit gelirli için çekilmez olan hayat daha da çekilmez hale gelecektir. Fiyatların artışı ise az da olsa tüketim daralmasını, bu ise işsizler ordusuna yenilerinin katılması anlamına gelecek. Kısacası ekonomimiz bir kısır döngüye hapsolmuş durumda.Çizilen pembe tablolar bu gerçeği gizlemeye yetmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi