Terörle mücadelede son bir ayda alınan mesafe geçmiş tarihte alınmadı.

Çiller döneminde örgütün beli kırılmış gibi algılandı ancak kullanılan bazı yöntemler hukuk ve insanlık dışı olduğu için uzun vadede ters yönde sonuç verdi.

Çünkü istismara çok açıktı...

Nitekim karşı propagandanın etkisiyle bu dönem de “bir zulüm dönemi” olarak bölge halkının zihnine yer etti ve örgütü besleyen, halkı devletten soğutan onlarca neden üretti.

Şu an yapılan ise hukuk sınırları içerisinde, devletin kararlılığının gösterildiği, gerçek anlamda bir terörle mücadele.

Alınan mesafe bu yüzden tahminlerin ötesinde.

Bölgede ilk defa hava bu derece olumlu esiyor.

İnsanlar KCK’dan bıkmış ve yapı darmadağın edildikçe “oh” çekiyorlar.

Sokak eylemlerine çocuklarını göndermeyince mimlenip hain muamelesiyle ceza kesilen aileler bugünkü yeni süreçten memnun.

Hatta oturduğu koltuğu emrindeki adamlarla paylaşmak zorunda kalan, emrindeki adamlara hesap veren BDP’li Belediye Başkanları bile memnun...

Can Ataklı bile hakkı teslim edip; KCK operasyonları yapıldıkça PKK eylemlerinin azaldığını söylemiş.

Bu doğru çünkü KCK bu yapıda her şeyin üstünde ve silahlı güçleri de yöneten o...

Bu tip örgütlerde parayı kim kontrol ediyorsa onun borusu öter.

Diyeceğim şu ki:

Örgüt psikolojik olarak dağılma dönemine girdi.

Bombalı eylem planlayanların yakalanması, patlayıcıların ele geçirilmesi, Kandil’in sürekli bombalanması, yurtiçindeki Kandil benzeri kampların yok edilmesi örgüt mensuplarını allak bullak etti.

Hiç bu kadar kötü olmamışlardı.

Artık eylem yapacak psikolojik toparlanmaya girmeleri bile zor.

Ama daha önce de yazdım kilit nokta Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesi.

Bu başlarsa psikolojik toparlanma sağlanır.

Cezaevinde uyması gereken kurallara uymadığı için uyarılınca, “Ben halk önderiyim, binlerce insan benim için ölmeye hazır, bana dikkatli davranın, bedelini ağır ödersiniz” diye cezaevi yönetimini tehdit eden Öcalan’ın aldığı hücre cezası uygulanmıyor.

Açılımcılardan Türkiye’yi kurtardık, İmralı’yı kurtaramıyoruz.

Öcalan’ın bu küstahça tehditleri cevapsız kalıyor.

Arkasında halk varmış!..

Senin arkanda halk yok korku imparatorluğu var.

KCK’nın dağılmasıyla arkandaki halkın ne kadar olduğunu görüyoruz.

Haftasonu BDP’nin organize ettiği oturma eylemine Diyarbakır’da 500 kişi katıldı.

Batman’da 15 kişi, diğer illerin çoğunda organizasyon bile yapılamadı.

Bunlar, açılımcı zihniyete ve PKK’yı ayakta tutmak için çırpınan eski tüfek solcu yazarlara gösterdi ki, PKK’nın arkasında halk desteği yok.

Dağılma çok kısa sürede gerçekleşecek.

Aynı kararlılıkla biraz daha sabretmeliyiz.

Masaya oturan kaybeder.

KAYA VE ES ETKİSİZLEŞİNCE

Hakkari PKK için çok özel bir noktaydı.

Türkiye’nin Gazze’si haline getirilip, uluslararası müdahale senaryolarından tutun, özerkliğin mini uygulamasına kadar pek çok yöntem denendi.

Çünkü Hakkari’de kopmuşluk hali vardı.

Devletin esamesi okunmuyordu.

Sebebi de şehir merkezine 30 kilometre mesafedeki Kavaklı Kampı’nın yaydığı dehşetti. Bölgede görev yapan devlet görevlileri kampın yok edilmesi için neredeyse yalvardı ama ismini Ergenekon’dan Balyoz’dan bildiğimiz General Gürbüz Kaya ve Zeki Es oradaydı.

İkisinin etkisi kırılınca Kavaklı Kampı imha edildi.

PKK’lıların internette dokunulamaz ilan ettikleri göz bebekleri artık yok.

Hakkari dağlarına, herkesin huzur içinde ceviz toplamaya gidebileceği günler yaklaşıyor.

Buna inanın!