Pazartesi günü Sevgili Ahmet Kayır'ın manşete taşınan yazısında olay aslında yeteri kadar ortaya konulmuştu. Daha fazla bir şey yazmaya gerek yok diye düşünürken dün bir gazetede yan yana yer alan iki haber konuya tekrar dönmeye beni mecbur etti. Konu ABD'den satın alınmak istenen Predator isimli insansız hava araçları ile bakım için gönderdiğimiz Heron isimli insansız hava araçlarının İsrail tarafından geri gönderilmemesi.

Aslında Heronların İsrail'e bakıma gönderildiğinden haberdardık da geri gönderilmediğinden haberimiz yoktu. Başbakan Erdoğan'ın açıklaması ile konudan haberdar olmuştuk. Bu arada insansız hava araçlarının yerli üretiminde sona yaklaşıldığı haberleri ile yüreğimize biraz olsun su serpilmişti. İşte tam bu sırada ABD'nin 4 Predator'u Türkiye'ye vereceği haberleri basınımızda yer aldı. Bu haberler özellikle iktidar yansı medyada Türkiye'nin büyük başarısı gibi takdim edildi. ABD yıllardan beri istememize rağmen Predator'lari satmaya yanaşmıyordu. Ne oldu da kararından vazgeçti diye düşünürken Pazartesi günü Ahmet Kayır köşesinde meseleye açıklık getirdi. Meğerse ABD bize insansız hava aracı satmıyor ya da vermiyordu. Olay sadece Irak'ta görev yapan bu uçakların dördünün Türkiye'ye İncirlik ABD üssüne konuşlandırılmasından ibaretti. Yani Predatorlerin bizimle ilgisi yoktu. Ancak, estirilen hava sanki Türk yetkililer tarafından kumanda edilecek, toplanan tüm bilgiler doğrudan bize gelecek ve bizde bu bilgiler ışığında gerekeni yapacaktık şeklindeydi. Haberler insanı böyle düşünmeye itiyordu. Ancak Ahmet'in (Kayır) yazısında sıraladığı sorulan bir kısmına açıklama Türk yetkililerden değil ABD'den geldi.

ABD'den yapılan açıklamada olayın geçtiğimiz günlerde medyamıza yansıdığı gibi olmadığı açıkça ifade ediliyor.

Açıklamada yalanlarla doğruların iç içe geçtiği ilk bakışta dikkat çekiyor. Söz gelimi açıklamanın başlangıç bölümünde 2007 yılından beri PKK ile mücadelede Türkiye'ye anlık istihbarat sağlamak için Irak'ta konuşlandırılan insansız hava araçlarının Türkiye'deki İncirlik Üssü'ne kaydırıldığı belirtilirken, bunun Türkiye'nin talebi üzerine gerçekleştiği ve Predatorların birkaç haftadır İncirlik Üssü'nden faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.

ABD'nin terörle mücadelede Türkiye'ye anlık istihbarat ulaştırdığının gerçeği yansıtmadığını sanıyorum hatırlatmaya bile gerek yok. Eğer öyle olsaydı Başbakan dahil tüm yetkililer sık sık ABD'yi daha sıkı işbirliğine çağırma ihtiyacı duymazlardı. Herne ise...

Pentagon Sözcüsü açıklamasında yer alan hususları kısaca aktaralım:

"PKK konusunda Türkiye'ye sağlanan destek misyonunda değişiklik olmayacak. Sadece uçakların konuşlandığı üs değişti."

Kuzey Irak'ta ne yapıyordıysa, kontrol kimlerde idiyse aynı durum devam edecek. Yani Predatorların kontrolü tamamen Amerikalılarda olacak ve onlar istedikleri istihbarat bilgilerini istedikleri zamanda verecekler. Ayrıca bu bilgileri başka kimlerle paylaşacaklarına da kendileri karar verecekler.

Olay sadece Predatorların konuşlandıkları mekanın değişmesinden ibaret.

Bu hususa böylece dikkat çektikten sonra sözü konusu haberin hemen altında yer alan, "İsrail'in yeni Heron'u Eitan" başlıklı ikinci habere geçmek istiyorum. Türkiye'nin hassas olduğu insansız hava araçları konusunda ABD ve İsrail kaynaklı iki haberin bir gazetede alt alta yer alması bir tesadüf müdür bilinmez ama dikkat çekicidir. Çünkü, İsrail'in ürettiği yeni insansız hava aracının özellikleri neden böylesine detaylarına kadar verilmiştir sorusunun üzerinde düşünmek gerekiyor.

İsrail'in yeni üretmeye başladığı insansız uçakları 26 metre kanat genişliğine sahip ve 5 ton ağırlığında imiş. Havada kesintisiz 20 saat kalabiliyor, 12 bin 500 metre yüksekliğe çıkabiliyor ve saatte 260 kilometre hız yapabiliyormuş. Bu uçağın bir diğer özelliği ise 1 tona kadar bomba taşıyabilir olması.

İsrail'in bu yeni insansız hava aracı 1 ton bomba taşayabiliyor da Predatorlar sadece istihbarat için mi kullanılıyor? Bu soruya evet demek mümkün değil. Bunlar da bomba atabiliyor. Hatta Afganistan'da konuşlandırılmış olan insansız hava araçları ile Pakistan'a yapılan saldırılarda binlerce Pakistanlı hayatını kaybetmiş bulunuyor.

Uzun lafın kısası Türkiye, ABD ev İsrail tarafından tam manasıyla sarmala alınmış durumdu. İşin acıklı yanı da bir takım insanlar bu sarmalı dostluk ve kardeşlik kucaklaşması gibi topluma takdim ediyorlar. Çünkü, İncirlik Üssü'nün biran evvel kapatılarak geri gönderilmesi beklenirken yeni üsler oluşturuluyor. Bunların bazıları NATO ambalajına sarılıyo, bir kısmı ise ambalaja da gerek duyulmadan dayatılıyor. İncirlik Üssü'ne Kuzey Irak'tan taşınan Predatorların bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor.