Bu konuda milim oynayamayız
Halkımız, ülkenin kaderini birebir ilgilendiren konularda tahmin edilemeyecek derecede ilgili ve duyarlı.
Bu yüzden Demokrat Parti döneminden beri hangi parti demokrasiye daha yakınsa onun arkasında durdu..
DP, AP, ANAP, RP, AK Parti...
Ülkenin değerleri ve demokrasi için her türlü baskıya rağmen saydığım partilere verilen oylar; bu partilerin derin odaklarla işbirlikleri, demokrasiden sapmalarıyla bıçakla kesilir gibi kesildi.
28 Şubatta askerle işbirliği ANAPı marjinalize ederken, 27 Nisan e-Muhtırasındaki tutumu partiyi tarihten sildi.
Demirelin akıbeti de farksız...
Anadoluya gidin...
Köylü bir vatandaşla ya da bir taksi şoförüyle konuşun...
Ergenekon davasından ses kayıtlarına kadar şaşıracağınız ayrıntılar anlatırlar.
Ergenekon Davası dediğimiz süreç, muhafazakar tabanın varlık sebeplerinden birisi haline gelmiş durumda çünkü.
Bunun çok haklı sebepleri var.
Başörtülü bir genç kız bugün özgürce üniversitede derse girebiliyorsa bunun başarılabilmesinin, Ergenekonun baskıcı gücünün kırılması sayesinde olduğunun farkında halkımız.
Türkiyede halkı rahatlatacak adımların atılmasını engelleyen temel güç Ergenekondu. Korkunç derecedeki lobi, provokasyon, organizasyon, medya gücüyle Ergenekon yapılanması, katsayı konusu, başörtüsü konusu, ifade hürriyeti, inanç hürriyeti gibi konularda, adım atılmasına fırsat vermiyordu.
Meclisten bu yönlerde yasal düzenlemeler, 12 Eylül Referandumu gibi büyük işler çıkabiliyorsa, halkımız bunların Ergenekonun belinin kırılması sayesinde yapılabildiğini biliyor.
AK Parti iktidardaki ilk yıllarında katsayı, başörtüsü gibi alanlarda düzenleme yapmaya çalışmış, Ergenekon örgütü ülkeyi rejim krizine sokmuştu.
AK Partili bir milletvekili Cumhurbaşkanı seçilecek diye Ergenekon örgütünün organizasyonuyla onbinlerce insan sokağa döktürülmüştü.
Ergenekonun belinin kırıldığı bu dönemde iki yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için böyle bir organizasyonun yapılabileceğini kim söyleyebilir.
Bunları uzun uzun anlattım, çünkü İlker Başbuğun yargılanmasıyla ilgili -maalesef- AK Partiden sızan çatlak sesler Ankara kulislerinde yankılanıyor.
Başbuğu Yüce Divana göndermek için yapılacak herhangi bir baskı ya da hamle beklenenden büyük kırılmalara neden olur.
Milletimiz Başbuğun görevdeyken yaptıklarının, tutumlarının, sözlerinin tahmin edemeyeceğiniz kadar farkında.
AK Partinin başına gizli-açık, yerel-uluslar arası, içeriden-dışarıdan pek çok tuzak kuruldu. Şükür bu badirelerin hepsi atlatıldı.
Milletimiz, Habur faciasını bile affetti.
Ancak bir şekilde sağdan yaklaşma ve sızmalarla Ergenekon lehine yapılacak herhangi bir hamleyi affetmez.
Çünkü bu asıl mesele.
Ergenekon belini biraz doğrultursa, başörtülü kızlarımız üniversite önlerindeki utanç kabinlerinde gözyaşları içinde örtülerini çözüp içeriye girebildikleri günlere dönerler.
Hiç şüpheniz olmasın.
Öz yurdunda parya muamelesi gören milletimiz, 200 yıldır ilk defa Ergenekonun belinin kırılmasıyla gün yüzü gördü.
Her ne sebeple olursa olsun Ergenekonculara uzatılacak el; milletimizin değerlerine, başörtüsüne uzanan el olarak geri döner.
Bu konuda durduğumuz yerden milim oynama lüksümüz yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.