Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

İsteyen dinini okulda öğrenebilmeli

İsteyen dinini okulda öğrenebilmeli

Din eğitimini sadece imam hatip okulları ve Kur'an kursları ile sınırlandırmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü, herkesin ne imam hatip okullarına ne de Kur'an kurslarına gitmesi mümkündür. Hayat şartları çoğu zaman çocukları özellikle kırsal kesimde çalışmaya itmekte bu sebeple de Kur'an kurslarından istenen sonuç alınamamaktadır. Herkesin İmam hatip okullarına gitmesini istemek ve beklemek de doğru değildir. Kaldı ki, her Müslüman çocuğuna lazım olan genel din bilgisinin zorunlu eğitim içinde isteyenlere öğretilmesi devletin görevleri arasındadır.Buna isterseniz din dersinin seçmeli hale getirilmesi de diyebilirsiniz. Ancak, din kültürü ve ahlak bilgisi gibi bir takım kavramların içinde sunulmasından vazgeçilmelidir. Zaten okullarda genel bir din kültürü verilmesi ve ahlaklı çocukların yetiştirilmesi gereklidir. Bu öğretimde ana hedeflerden birisidir. Benim üzerinde durduğum 'Ben Müslümanım' diyen bir babanın çocuğuna istediği takdirde okulda dinini öğretmesinin önü açılmalıdır.Bununda işin ehli öğretmenler tarafından verilmesi gerekir. Dinler tarihi özetinden ibaret bir din kültürü dersi bana göre zorunlu eğitimin işi değildir. Bu arada özellikle Kur'an kurslarının bu hususta yardımcı kurumlar olduğunu unutmamak gerekiyor.

Zorunlu eğitim içinde isteyen velilerin çocuklarına dinlerinin öğretilmesini sağlayacak düzenleme laikliğe de aykırı düşmez. Çünkü, isteğe bağlı olacaktır. İsteyen veli benim çocuğum din dersi görmesin diyebileceğine göre bu hususta bir zorlama olmayacaktır. Zorlama olduğu anda verilen dersin muhtevası ne olursa olsun laikliğe aykırı davranılmış olur.

İmam hatip okulları ile dinin öğrenilmesinin sınırlı tutulması bana göre toplumun önemli bir kesiminin din eğitiminin dışında kalması anlamına geliyor. İstemeyenlerin bu eğitimin dışında tutulması doğaldır ama isteyenlerin dinlerini öğrenmelerinin engellenmesi bana göre laikliğe aykırı olur. Geçmişte laiklik adına hayata geçirilen uygulamalar temelde laikliğe aykırı uygulamalardır. Bir bakıma İslam dininden rahatsız olanların dayatmasından ibarettir. Madem ki artık bu dayatma geride kalmıştır, en azından öyle olduğu düşünülüyor öyle ise okullarda isteğe bağlı olarak İslam dininin öğretilmesini sağlayacak uygulamaya geçilmelidir. İnanmak bilmeyi gerektirir, bilmeden inanmak havada kalan bir kavram olur.

Yıllardan beri bu ülkede dini değerlerin hayatın dışına atılma çabaları olduğunu biliyoruz. Bu çabalara destek verenler eskiden olduğu gibi yine İslam'ı öğrenmek yerine öğrenmemeyi isteyebilirler. Onlara niçin böyle düşünüyorsunuz deme hakkımız olmadığı gibi çocuğunun dinini öğrenmesini isteyen babaya da bu devletin işi değil, git çocuğuna dinini nerede öğretirsen öğret denemez. Denirse bilinmelidir ki bu din düşmanlığının dolaylı bir şekilde hayata geçirilmesi, faşist bir dayatmadır. Kaldı ki bugüne kadar nerede öğretirsen öğret de denilmedi. Öğretilmemesi için yasalar çıkartıldı, yasaklar getirildi. Bir yandan demokrasi şarkıları söyleyenlerin öbür yandan ülkenin çocuklarını dinlerinin cahili olarak kalmaya mahkum etmeleri bir çelişki olduğu gibi samimiyetsizliktir. Gerçek niyetin gizlenmeye çalışılmasıdır. Ülkemizin bu çelişkiden kurtarılması zorunluluğu vardır.

Zorunlu eğitimin 12 hatta 13-14 yıla çıkartılmasının gündemde olduğu bir dönemde din eğitimin imam hatip okullarına havale edilmesi anlamına gelebilecek uygulamalardan kurtulmak gerekiyor.Bunun için din dersini zorunlu olmaktan çıkartıp gerçek bir din dersinin gündeme getirilmesi gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece din eğitimi bir takım gönüllü kuruluşlara havale edilmiş olacaktır. Gönüllü kuruluşlar bunu zaten ellerinden geldiği kadar yapmaktadırlar.Onlara şükran borçluyuz. Halbuki devletin bu konuda sorumluluk üstlenmesi asli görevlerinden birisidir. Çünkü, din eğitimi de eğitimin bir parçasıdır. Din eğitimi olmayan bir eğitim eksiktir, yetersizdir.Bu değerlendirmeden birilerinin rahatsız olacağını biliyorum.Ancak,derdim birilerini rahatsız etmek değil,din eğitimine yaygın eğitim içinde layık olduğu yerin verilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi