Siz kimin çocuğusunuz?
Kandil’in “Bu Nevruz kanlı 1 Mayıs gibi olsun” talimatı ortaya çıkmıştı. Nevruz öncesi başta İstanbul’da olmak üzere yapılan operasyonlar PKK’nın şiddet dalgasının habercisi olmuştu.
Yapılan başarılı operasyonlar, KCK ile yürütülen mücadele, teröristbaşı Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesi sonrası yaşanan süreç PKK’da büyük bir sıkışma oluşturdu.
Bu sıkışmayı aşmaya çalışan PKK Nevruz’a bütün gücüyle yüklendi.
PKK’nın Nevruz’da kullanılmak üzere şehir merkezlerine patlayıcı sevk ettiği, toplanan halkın provoke edilmesi yoluyla büyük kitlesel şiddet eylemleriyle bir isyan provasına hazırlandığı öğrenilmişti.
Nitekim 8 Mart’ta İstanbul’a bombalı saldırı için gelen özel eğitimli 4 KCK üyesi tutuklandı. Kazı çalışmasında Bayrampaşa’da gömülü 13 kilo plastik patlayıcı bulundu.
11 Mart’ta İstanbul Ümraniye’de bombalı saldırı hazırlığında 8 özel eğitimli terörist yakalandı.
TNT kalıpları ve bomba düzenekleri de ele geçirildi. İstanbul’daki Sütlüce saldırısını da gerçekleştiren bu hücrede ele geçirilen susturucu silahlar ve peruklar dikkat çekmişti.
14 Mart’ta bombalı saldırı hazırlığında 8 özel eğitimli KCK üyesi yakalandı. Polisin yakaladığı bu şahıslar arasında özel eğitimli sözde “Öz Savunma Birlikleri’nin Türkiye Sorumlusu” olan kişi de bulunuyor.
Bu operasyonda Maltepe’de15 kilo amonyum nitrat ve plastik patlayıcı ile çok sayıda bomba kalıbı ve cep telefonu ile hazırlanmış bomba düzeneği ele geçirildi. Düzeneklerin “uhu” ve “sigara paketleri” içerisine yerleştirilerek X-raye yakalanmadan Nevruz alanına sokulması amacıyla hazırlandığı anlaşıldı.
PKK tarafından halka ateş açılarak halkın tahrik edileceği gibi alınan istihbarat bilgileri üzerine Nevruz kutlamaları, daha kontrollü yapılabilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı genelgesiyle 21 Mart tarihine alındı. Başbakan Erdoğan da grup konuşmasında Nevruz öncesi bazı önemli istihbarat bilgileri aldığını belirtti.
Yaşanan gelişmeler İçişleri Bakanlığı’nın tedbirlerini ve alınan istihbarat bilgilerini teyit etti. PKK 21 Mart öncesi yapılan korsan Nevruz gösterileriyle Diyarbakır, Şırnak, İstanbul, Batman, Mersin, Hakkari gibi illeri savaş alanına çevirdi.
Sadece Batman’da yapılan korsan gösterilerde 31 polis yaralandı, 12 resmi araç büyük hasar gördü. Korsan gösterilerin yapıldığı illerde genel toplamda yüzlerce polis yaralandı. Yüksekova’da kalabalık arasından polis araçlarına kaleşnikof silahlarla ateş açıldı. 3 polis vuruldu.
Diyarbakır’da göstericiler arasına sızan PKK militanları üzerinde onlarca pompalı av tüfeği ele geçirildi. Mersin’de polisin üzerine el yapımı bomba atıldı. Cizre’de polisin üzerine BDP binasından ateş açıldı. 1 polis şehit olurken, 1 polis yaralandı. BDP binasından polisin üzerine ateş açılması, PKK’nın açık bir komplo içinde olduğu düşüncesini doğruluyordu. PKK’nın asıl amacı polisin sivil halka ateş açmasını sağlamak, Türkiye içinde Suriye benzeri görüntüler oluşturmaktı.
Van’da Nevruz sırasında patlatılması planlanan 2 kilo parça tesirli plastik patlayıcıdan yapılmış zaman ayarlı el bombası alanda son anda ele geçirildi. Bu bomba da PKK’nın Nevruz alanını kana bulayarak, halkı provoke etmek istediğini çok açık ortaya koyuyordu. PKK’nın Nevruz’a katılan Kürtleri bir isyana teşvik için Kürtlerin de canına kıyacak bir plan içerisinde olduğunun net delilleri bunlar.
Dün de benzer olaylar yaşandı. Diyarbakır’da AK Parti il binasına atılan bomba sonucu 1 polis yaralandı. Şırnak Cudi Dağı’nda PKK’lılarla yaşanan çatışma neticesinde 5 özel harekat polisi şehit oldu, 5 polis yaralandı.
Şimdi bu yazdıklarımın hepsini unutun...
Hepsine eyvallah...
Bu polislerin hepsi silahlı insanlar...
Bir tanesi çıkıp halka ateş açtı mı?
Tek bir kişiyi vurdular mı?
Hayır...
Polisler vuruldu, yaralandı, molotoflandı, şehit edildi...
Buna da eyvallah...
Ama bu çocukları neden aşağılıyorsunuz?
Üzerinde yönetmek için bir asırdır toplumsal mühendislik yaptığınız halkın çocuklarının karşınıza hakim, savcı, polis veya asker olarak çıkıp mühendislik matematiğinizle alay etmesi mi canınızı sıkıyor?
Halktan gücünü aldığını söylediğiniz solculuğunuza ne oldu?
Yoksa sizin mahallenin solculuğu gücünü halktan almak için değil, sistemin sahiplerine hareket alanı hazırlamak için mi kurgulanmıştı?
Değerlerini tekrar ve keşfeden ve değerlerine dönen halkın yetiştirdiği bu çocukların bir gün size de hesap soracağı korkusunu mu taşıyorsunuz?
Her geçen gün entellektüel kapasitesi yükselen, çağını okuyan, olayların arka planını çözen ve kurulan tuzakları gören halkın bu çocuklarını eskisi gibi devşirememekten mi rahatsızsınız?
Kendinizi halkın çocuğu hissetmiyorsanız, siz kimin çocuğusunuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.