Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Kürecik'e yeni bir ABD üssü mü?

Kürecik'e yeni bir ABD üssü mü?

Gazetemizin dünkü manşetinde yer alan "Kalkandan sonra kışla" başlıklı haberde Afganistan'da 12 askerimizin şehit olmasının ardından ülkemizin NATO üyeliğinin sorgulanmaya başlandığına dikkat çekilerek Kürecik'e ABD askerleri için yaşam alanlarını da içine alan askeri bir kışla yapımının hazırlıklarına başlandığı belirtiliyordu. Elbette bu yaşam alanları sadece barınma ve eğlenme alanlarından ibaret olmayacaktır. En azından helikopterlerin, beklide askeri uçakların iniş-kalkışını sağlayacak meydanda buna dahil olacaktır. Bu haliyle Füze Kalkanı için bölgeye gelecek olan ABD askerlerinin rahatını sağlamak amacıyla oluşturulacak askeri bir üs tesisinin gündeme geldiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Halbuki ülkemizin NATO ile ilişkilerinin sorgulanmaya başlaması bir yana ABD ile ilişkileri sürekli tartışma gündeminde olmuştur. Kaldı ki ABD'nin bölgedeki varlık sebebinin sadece kendi ve İsrail çıkarlarını korumaya yönelik olduğu hususunda herhangi bir tereddüt yoktur. Sadece NATO'nun değil, ülkemizdeki ABD varlığının da tartışılmasını gerektirir bir noktadayız. Böyle bir noktada yeni bir üs anlamına gelebilecek Kürecik'teki yeni yapılanma sanıyorum dış politikada söylenenler ile uygulananların birbirini tekzip ettiğini gösteriyor.

Bu noktada Kürecik'e konuşlandırılan Füze Kalkanı Projesi'nin ABD'ye değil NATO'ya ait olduğu söylenerek yeni bir ABD üssünün söz konusu olmadığı ileri sürülebilir ama böyle bir söylemin gerçeği yansıtmadığını tekrarlamaya bile gerek yoktur. Çünkü, Kürecik'teki olay NATO adı altında gündeme getirilmiş olmakla birlikte tamamen ABD'ye ait bir projenin hayata geçirilmesinden ibarettir.

Konu ile ilgili dünkü Hürriyet gazetesinde yer alan "Kürecik şifreleri" başlıklı haberden yapacağım kısa bir alıntı sanıyorum işin özünü göstermeye yetecektir. Washington kaynaklı haberin başlığının hemen altında, "Füze kalkanı projesi çerçevesinde Amerikalılar tarafından Malatya Kürecik'e konuşlandırılan radar, havada hareket eden en küçük bir unsuru bile fark edebiliyor" bilgisine yer veriliyor. Dikkat edilirse Füze kalkanı projesi çerçevesinde radarın ABD tarafından konuşlandırdığına vurgu yapılıyor. Bu bakımdan NATO adı altında takdim edilmesinin inandırıcı bir yanı yoktur.

Haberde daha sonra üst düzey bir Pentagon yetkilisinin onay merci olarak radarın kumandasının Türkiye'de olduğunu söylediği, "Biz operasyon ve bakımı yürütüyoruz" dediği belirtiliyor. Daha sonra haberde 'Radar aslında NATO'nun füze savunma sisteminin bir parçası ama, operasyonda NATO'nun adı henüz yok' deniyor.

Kısacası artık füze kalkanı projesinin NATO ile bir ilgisinin olmadığı, tek yetkilinin ABD olduğunu gizlemenin imkanı yoktur. Bu arada Pentagon yetkilisinin kumandanın Türkiye'de olduğunu ama kendilerinin operasyon ve bakımını yönettikleri şeklindeki değerlendirmesinin de dikkat çekici olduğuna özel bir dikkat çekmeye bile gerek yok. Kumanda Türkiye'de ama operasyonu ABD yürütecek bu nasıl bir kumanda ise ayrıca üzerinde durulması gerekiyor.

Bu arada radarın güvenliğinden de Türkiye sorumlu imiş... Pentagon yetkilisi böyle söylemiş.

Görünen o ki, Malatya'da hızlı bir şekilde yeni bir ABD üssü devreye sokulmaktadır. Hem de bu üssün güvenliğini sağlama sorumluluğu da bize yükleniyor.

Uluslararası sözleşmelerin bir takım sorumluluklar yüklediği doğru ama söz gelimi NATO üyesi olmayan bir İsrail'i muhtemel bir saldırıya karşı koruma sorumluluğunu üstlenmemizin inandırıcı bir sebebi olabilir mi? Hem de İsrail ile ilişkilerimiz böylesine gerilmiş, dokuz şehidimizin kanı yerde dururken İsrail'in güvenliğinden biz niçin sorumlu olalım ve bunun için ülkemizde yeni ABD askeri üssünün oluşmasına izin verelim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi