Hasan Aksay

Hasan Aksay

“Hak Yol İslâm Yazacağız”ın şairi

“Hak Yol İslâm Yazacağız”ın şairi

“Abdurrahim”, güzel bir isimdir. Merhum kardeşimi, inandığı ebedi âleme uğurlarken, bu birinci ismiyle değil de iman ve sanatla dillendirdiği, gönüllerde taht kuran, “Şiirin Şairi” olarak anmak da güzeldir. Böylece bu fani kubbede bıraktığı ve daima çınlayan-çınlayacak olan bu hoş seda ile ebediyet yolculuğunda uğurlayabilmek fırsatını bize kazandırmış olması ne kadar güzel bir miras ve imkândır.

Karikatürist geniş anlatımları birkaç çizgiye; şair, fikirleri, duyguları, günü-yarını, olayı-hedefi harman yaparak anlatan, heyecan katan, düşündüren kimsedir. Söz kalıplarına sığmayan anlamları, kelime ve cümle kalıplarını şiiriyetle kırarak genişleten bir sanatın sahibidir Abdurrahim Karakoç kardeşimiz. Madde dünyasının ve ufkunun dar kalıplarına sıkışmış ölümlü bir şair değildir. İslâm inancıyla madde dünyasını aşmış, insanlığı yakalamış, ümitsizliği ve ölümü, ölümlü dünyada öldürmüş, şiirlerine bu ruhu katmış, gerçek bir Anadolu şairiydi.

Kâbe’de buluşan milyonlarca Müslümanın katkısız bir bütünlükle sembolize ettiği İslâm vahdeti, insanlık vahdeti, sadece yaşayan nesilleri değil, Hz. Adem’den beri yaşamış bütün Müslümanları kapsar. Abdurrahim kardeşimiz Mevlana ve diğer şairlerimiz gibi, İslâm’ın ölümsüz değerleriyle beslenmiş ve dolayısıyla, her dem taze İslâm ahlâkını, adaleti, insanlığı ve onun meyvelerini terennüm etmiştir. Şimdi onu, bildiği ve inandığı ebedi âleme uğurlarken inanıyorum ki Mevlana’nın şu tasvir ettiği huzur içindedir:

“Tabutumu görünce, ‘Ayrılık-ayrılık’ diye ağlama;

Sevgilime kavuştuğum zamandır, o zaman.”

Abdurrahim Bey’in yüreğini dolduran, düşüncesini besleyen bu iman ve ahlâk, en olumsuz, en kötü şartlar içinde dahi insanda Hakk’a, iyiye, güzele yönelen bu aşk, solmayan ümidin, heyecanın ve gücün kaynağıdır. Abdurrahim Bey’in şu şiiri, onun bu konudaki solmayan iman, aşk ve iradesini tek başına bu gerçeği ilan eder güçtedir. “Hak Yol İslâm Yazacağız” şiirinin ilk mısrasında, zamanın dünya şartlarını, körlükle itham edecek kadar ağır görüyor. Ama hemen arkasından iman ümidi patlıyor, bütün kötü şartları düzeltmek üzere irade ve azim sahneye fırlıyor. İslâm’da ümitsizlik, çaresizlik, atalet yok. İnsan yaratılmışların en üstünü ve en mükemmeli diyor Yaratan. En üstünün, üstünlüğünü koruyabilmesi için bütün yollar açık. Yeter ki insan, insanî üstünlüğü doğuran ve yaşatan manevî değer ve maddî gereklerini, imanı, azmi, gayreti ruhta ve halinde kaybetmesin. Bu iman ve azimledir ki; Abdurrahim haykırır:

“Kör dünyanın göbeğine, / Hak yol İslâm yazacağız” deyip yola çıkar. Ve dünyanın merkezinden gökyüzüne uzanarak, “Kuşların göz bebeğine; / Hak yol İslâm yazmak” irade ve azmiyle devam eder:

“Yola, ağaca, pınara;

Esen yele, yağan kara;

Yağmur yüklü bulutlara;

Hak yol İslâm yazacağız.”

Bu ümit; temeli olan, imandan gelen bir ümit olduğundan hiç sönmez. Nitekim başka bir şiirinde halin acı gerçeklerini, “Ciğer için küp deviren kediler; / ‘Halktan yana devrimciyiz’ dediler; / Önce hakkı, sonra halkı yediler; / Halimiz böyle mi olmalı Hasan?” ve “Kimi su bulatır, kimi av avlar” dediği yarayı açık bırakmıyor. İmandan kaynaklanan güçlü bir ümit ve iradeyle müjdeyi veriyor. “Bir gün bu köksüzlük kökünden kavlar” diyerek iman ışığıyla karanlığı kovuyor.

Abdurrahim Bey, İslâm düşüncesinin tabii bir gereği olarak, toplumun derdini dert edinmiş, genellikle toplum olarak düşünüp konuşmuştur. Yayınlanmamış şiir ve yazıları hariç, sadece yayınladığı şiir kitapları dahi düzineyi geçmiştir. Bir yazıya, çoğu kimse sığmıyor. O nasıl sığar. İyisi mi sözümüzü, merhumun, bu şeb-i aruza ne kadar hazır olduğunu ifade eden şiirinden birkaç mısra ile bağlayalım:

“Toprakta sürünür bebek; / Her karış ecele doğru.

İster yürü, ister bekle; / İster çıkar ister ekle;

Geç kaldım diye gam çekme, / Her varış ecele doğru.

Önü kundak sonu mezar, / Her varış ecele doğru.”

“Hûvel Baki” Allah bakidir. Ve Abdurrahim Karakoç’un şiir ve yazılarıyla övüp savunduğu iman ve ahlâk değerleri Hz. Adem’den beri yaşayan, ölümsüz İslâm değerlerdir. Umarız şiiriyetiyle dilden dile, gönülden gönle, nesilden nesle aktarılacak bu eserleri, Abdurrahim Karakoç için sürüp giden bir dua olarak, ebedi hayatında kendisine üstün makamlar kazandıracaktır. Mekânı cennet olsun.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi