Çatlak, sonuç, sevinç
Böyle bir tablo, aslında cumhuriyet karşıtlarının birbirini yiyeceği bir dönemin başlangıcı demektir. Başta ana muhalefet olmak üzere, cumhuriyetten yana olduklarını söyleyenlerin amaçlarını gerçekleştirmelerine son derece elverişli bir zemin oluşmuştur.
Kemalist-Ulusalcı çizginin sembol ismi Mümtaz Soysalın Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Çatlak ve Sonuç başlıklı köşesinin son bölümü yukarıda alıntıladığım paragraf.
Soysal, AK Parti ve Tarikatçılar arasında son dönemdeki durumu çatlak olarak niteliyor.
Sonuç olarak nitelediği ise; Bu çatlak sayesinde CHP ve Cumhuriyetçi/Ulusalcı kesimin amaçlarını gerçekleştirmelerine elverişli zemin oluşması.
Soysal ortaya çıkan durumdan o kadar memnun ki, zil takıp oynamadığı kalmış.
Hoş, Mehmet Yakup Yılmaz, Ahmet Hakan, Mustafa Balbay, Şener Eruygur, Hurşit Tolon gibi isimler, tekmili birden bütün Ergenekon ve Balyozcular, Soysalın yerine zilleri takmış vaziyetteler.
Bel bağladıkları temel nokta kardeş kavgası...
Soysal bu fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyip, şöyle uyarıyor: Cumhuriyetçiler, boş laflarla ve nafile törenlerle çelenk koymaları bir yana bırakıp, o gelişmeleri doğru izleyip fırsatları değerlendirme yolları üzerinde düşünmeyi öğrenmelidirler.
Ortaya çıkan yeni ses kayıtları da hemen hemen aynı paralelde.
İçerdeki Balyozcular Kurmay Zeka ile hareket ediyor ve fikir ayrılıklarını çatlağa dönüştürüp yapısal sonuçlar almak istiyorlar.
Soysal, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını Cumhuriyet karşıtlarının birbirini yiyeceği bir dönemin başlangıcı şeklinde tanımlıyor.
Kurmay Zeka ise harekat planını çoktan belirlemiş görünüyor.
Mehmet Yılmaz gibi isimler Başbakan bizimle aynı çizgiye geldi. Biz gitmedik, o bizim yanımıza geldi diyerek çatlak oluşturma yolunda kritik hamleler yapıyor.
Ali Bayramoğlu, açıkça Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını, kadrolarının tasfiye edilmesini yazarak çatlak oluşturuculara içerden omuz veriyor.
Taha Akyol gibi hep dost gibi konuşanlar ise daha teknik ilerleyip, iştirak halinde suç ile örgüt arasındaki düzlemi değiştirip Balyozculara toplu tahliyenin hesapları peşinde koşuyor.
Kardeş kalemlerin kimi ÖYMlerin kaldırılması konusunda adeta şahin kesilip, gazetelerinde kaldırılsın korosu oluşturuyor.
Karşıda ise özellikle Twitter üzerinden hareketlenen 5-6 kişilik bir grup özensiz ve hoyrat üsluplarıyla aynı işleve farklı biçimde hizmet ediyorlar.
Bu süreçte kartel medyasına neredeyse iş düşmüyor.
Keyifle borularını tüttürüp çatlağın büyümesini seyrediyorlar.
Mümtaz Soysalın sevinç yazısı ve CHP tabanını uyarıcı vurguları bu çevrenin hemen bütününde gözlemleniyor.
Yükseklerde halkalar çizerek sabır içinde dönen akbabalar gibi, çatlağın büyümesi, yaraya dönüşmesini bekliyorlar.
Bir şeylerin yanlış yapılmakta olduğunu anlamak için sadece Mümtaz Soysalgillerin sevincine, Balyozcuların tahliye tarihi verecek kadar kendilerinden emin ve neşeli konuşmalarına bakmak yeterli.
Sevindirici olan şey henüz büyük yanlışların yapılmamış olması.
Manevra alanı da hamle sırası da halen mevcut.
Türkiyede vesayet sisteminin belini kıracak fırsatları elimizle heba etmemeli, küçük şeyler büyütülerek çatlaklara çevrilmemeli.
Büyük Türkiye, büyük davalar, büyük mefkureler...
Kişisel mevzular bunların yanında konuşulmayacak kadar kıymetsiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.