Post Jakobenlerin PKK tuzağı
Son dönemde sağ ve ölü ele geçirilen PKKların arasında Türkiye Cumhuriyeti uyruklu olmayanların oranı yüzde 50yi geçmiş durumda.
Açılımla PKKnın bitmeyeceğinin kanıtı bu oran...
Kürtlerin tek parti tarafından gasp edilen haklarının bir kısmı iade edildi- tamamı iade edilse de, hatta BDPnin istediği bütün kültürel, etnik ve dil talepleri karşılansa da PKKnın bitmeyeceğinin kanıtı.
Savaşan kadrosunun yüzde 50si Suriye, İran, Ermenistan uyruklulardan oluşan bir örgütü, Türkiye Kürtlerinin haklarında yapacağınız iyileştirmelerle bitiremezsiniz.
Kültürel haklar, örgütün göstermelik talebi çünkü.
Örgüt; Türkiyeyi zayıf düşürmek, bölgede ve dünyada strateji planlayamaz hale getirmek, içe döndürmek için varlığını sürdürüyor şu an.
Örnek verelim:
Türkiye şu an Suriye konusunda doğru ya da yanlış, kendi belirlediği politika üzerinde ilerliyor.
Ama İran ve Suriye örgütü kullanarak, Hükümeti bu politikadan sapmaya zorluyorlar.
Son karakol baskınına bakalım.
Şehitlerimizin DNA tespitiyle kimlikleri belirlenebilecek derecede parçalanmasına neden olan patlayıcının, DİOMİL-AP-DN 11 denilen İran yapımı bir patlayıcı olduğu tespit edilmiş.
Türkiyenin rotasını belirlemek için dün başka ülkeler kullandı PKKyı, bugün başka ülkeler kullanıyor tek fark bu...
Son dönemdeki politikalar nedeniyle azalan dağ kadrosuna takviye bile sorun değil.
Kendi ülkelerinin vatandaşlarından yapıyorlar takviyeyi.
İranda, Suriyede ve Irakta, hayattan bir amacı olmayan, perişanlık içinde, kimlik arayışındaki genç kitle o kadar büyük ki, terörize edilecek insan kaynağı problem değil.
Örgütü kullananlar değişince, ağırlık merkezi de değişiyor.
PKK hemen duruma göre organize olup, Suriye kökenlileri savaşan kadronun başına getiriverdi.
Şu an Avrupa kanadı etkinliğini kaybetti bu nedenle.
Aslında PKKyla savaşıyor gibi gözüksek de arkasındaki devletle savaşıyoruz. Şemdinlide gelen örgüt mensubu sayısı yaklaşık 300dü, 170 kadarı öldürüldü, 100 kadarı çemberde deniliyor.
Kayıp vermemek için çok dikkatli davranılan operasyonda sadece iki şehit verildi.
Yavaş ilerlenmesinin bir nedeni de örgütün geri çekilme kararı aldıktan sonra güzergaha döşediği mayınlar...
Mayınların menşeine bakıldığında DM 11 Tipi Anti Personel mayını olduğu görülüyor.
Bunlar da İran üretimi...
Geçmişte PKKnın mühimmatı Amerikan ve Rus yapımı, sonraki yıllarda Saddam rejiminden yağma edilenler oluyordu büyük çoğunlukla.
Şimdi mühimmat değişti...
Çünkü düdüğü çalan değişti...
Bunları düşünün ve aslında Şemdinlide kiminle savaştığımıza karar verin... Çünkü savaştığımız asıl gücü gördüğümüzde PKKnın nasıl bitirileceğini anlayacağız.
Selahattin Demirtaşla ya da başka bir uzantıyla oturup konuşmakla PKK bitmez...
PKKyı Türkiyeye saldıramaz, saldırdığında imha olacağı duruma getirmeliyiz. Operasyon yapamayan PKK, arkasındaki ülkeler için enstrüman olmaktan çıkar. Kimse boşa yatırım yapmaz...
Karakollarımızı yenileyip basılamaz hale getirelim, envantere katılma tarihi sürekli ertelenen ANKA konusunda ısrarcı olalım, teknolojimizi geliştirelim, askerimizi profesyonelleştirelim, istihbarat zafiyetlerini giderelim, PKKya karşı gerçekten savaşan Komuta Kademesini kuralım...
Yani kendi göbeğimizi kendimiz keselim...
Biz sağlam duralım, işimizi yapalım...
Kürt meselesinde demokratikleşmeyle; teröriste karşı silahlı mücadeleyi kararlılıkla sürdürme birbirine alternatif değil.
Post Jakobenlerin bu tuzağına düşmeyelim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.