Türkiye Akademisyenler Platformu, geçen hafta, “Eğitimde Paradigma Dönüşümü” başlığı altında paneller düzenledi.

“Yüz yılın pedagojik yanlışı” da denilen, “Karma eğitim”in yanlışlığını, bir kere daha bilimsel olarak ortaya koydu. Öğrenci merkezli eğitimin ilk gereği, öğrencinin farklılıklarını dikkate almaktır. Kız ve erkek farklılığına dikkatsizlik ciddi yanlıştır. Bu platformun, ömrünün uzun; sesinin gür; sayılarının artmasını Allah’tan niyaz ederek, önce Avustralya araştırmasını özetleyelim: Avustralya Eğitim Araştırmaları Konseyi, 2000 yılında, 270.000 öğrenci üzerinde, 6 yıl boyunca, 53 ayrı dersten inceleme yapıyor.

Bu kapsamlı araştırma gösteriyor ki, kız-erkek karma okul öğrencilerden, karma olmayan okul öğrencileri, %15 ile %22 arasında daha fazla başarı sağlıyorlar. Pedagojik, sosyal ve başarı gibi her yönden, ilmen, fikren ve tarih boyunca yaşananlara rağmen, nasıl olur da, “Karma Eğitim” zorunlu olur? Bu tür soruların cevabı, “Derin Devlette” olduğu gibi tetikçide değil derinlerde. Özellikle İslam dünyasına dayatmalar öyle yozlaştı ki, “Takke düştü, kel göründü.” Tetikçi önemini kaybetti.

“Bir başka açıdan” diye, genel yapıya, oyunun sahne arkasına dönük sorularla, asıl yazıyı okuyucularıma bırakıyorum. Hıristiyan ülkesinde her şey, Hıristiyan inancına; Budist diyarında, Budistliğe aykırı hale getirilebilir mi? İslam diyarında her şey İslam’a ters olacak? Neden? Dünyada başörtüsü serbest. Müslümana her kıyafet serbest, örtüsü yasak? “İş edinme, okuma hakkı” gibi temel insan haklarını dahi yok ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, “İyi yaptınız!” anlamlı kararıyla baş sallıyor. Neden? Her ülke içki felaketini azaltmaya çalışıyor.

THY, talep azlığı ve lojistik sebeplerden, o da bazı hatlarda içki servisini kaldırmış. Memnuniyet ve teşekkür yerine, milletin gözüne baka-baka ne utanmazlıklar sergileniyor? Neden? Çankaya’da dershaneler binasına, “Erotik Shop” ruhsatı? Nasıl? Neden? Başbakanlığa yürüyen belediye başkanı, devletin okul kitabından minareli, camili şiir okudu diye hapis; yazar, “Deprem ilahi ikaz” dedi diye, 2,5 yıl hapis? Ses yok? Polisin, CIA Üssü gibi peş peşe sıralanmış 11 kapıyı kırarak yaptığı suç operasyonuna, aynı gruplardan feryat.

Neden? TAP Vakfı, 8-10 yaşındaki okul çocuklarına, “Cinsel yönelimler”, “Cinselliği konuşmak” gibi konularda okulda eğitim vermek için çalışıyor? Nasıl iş? Neden? İşçisinin emeğini veremeyen bazı CHP belediyeleri, imkanlarını, içki festivalleri ile meydanlara çıplak heykel dikmeye akıtıyor. Neden? Başörtülü milletvekiline karşı, “Bu kadına haddini bildirin!” komutuyla, taarruza geçirilen bir iktidar grubu hayal edilemezken, bizde oluyor? Neden? Ve neden, BM’de çalışan Medya ve Haber Koordinatörü, İsrail’in hoşuna gitmeyen bir haber yapınca, Beyaz Saray’ın asırlık gazetecisi gibi hemen işten atılırken İslam diyarlarında hep zıddı yaşanıyor? Türkiye ASALA teröründen; EOKA’ya; EOKA’dan PKK’ya oradan DHKP/C’nin a,b,c’sine; oradan KCK’sına kadar? Bu dalların kökü nerde? Papa 16. Benedikt’in 28 Şubat’ta ayrılınca yerine, “Avrupa’da Müslüman nüfus artıyor.

Fransa 40 yıl sonra Müslüman olacak” diye Hıristiyan korkutup, önleyecek kişi intibaı vererek makam atlayan Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson’un, seçim şansı artıyormuş? Neden? Filistin’den Afgan’a; bireyimizden toplumumuza; kışımızdan yazımıza; hazanımızdan baharımıza kadar yangındayız? Neden? Bütün düşmanlık, İslamofobia’dan, sanal İslam korkusundan, kurtuluşu felaket gören şaşılıktan mı kaynaklanıyor? Neden? Mekke’deki Cahiliye direnişi de, “Hak gelince batıl yok olur” korkusu ve Hakka sahiplenmek nasibinden mahrumluk endişesi idi?

Şimdi son soru: İyilikle sorumlu biziz. Hicret; Hudeybiye ve Ümmet olma dönemlerinden hangisindeyiz? Çok verilenden, çok istenir. Beklenen, Müslümanın sahip olduğu nimetlerin şükrünü ödemesidir. Var mıyız? Bir binanın taşları gibi dayanışmış ümmet miyiz?