Yerel seçimlerde AK Parti’den hangi bakanların aday gösterileceği peşinde olduğumuz temel soruydu.

Başbakan Erdoğan’ın çok sayıda bakanı aday yapmak istediği malum.

Bazı bakanlar, Erdoğan’ı çeşitli vesilelerle ikna ederek aday olmaktan kendi deyimleriyle “kurtuldular”.

Belediyecilik zor iş elbette.

Ama asıl zor olan seçim kampanyası dönemi.

Genel seçimler bugüne dek hep Erdoğan’ın liderliğiyle gitti.

İnsanlar Erdoğan’a oy verdiler.

Yerel seçimlerde ise başkan adayının bulunduğu şehirde sıkı çalışması icap ediyor.

Bu seçimde en sıkı çalışılması gereken iki şehir Hatay ve İzmir olacak.

Bunu gören Erdoğan bu iki ile güçlü iki Bakan’la girmek istiyor.

İzmir adayının Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olmasını bekliyoruz.

Hatay adayı ise açıklandı: Adalet Bakanı Sadullah Ergin.

Suriye’deki vahim durumun etkilerini en güçlü hisseden ilimiz Hatay oldu.

Savaş adeta Hatay’ın içinde patladı.

Hem mezhepsel çeşitlilik, hem de yoğun mülteci akını nedeniyle yaşanan sorunlar, Suriye’nin içindeki tablonun Hatay’da iliklere kadar hissedilmesine neden oldu.

Hatay’da bu çalkalanma nedeniyle oluşan rahatsızlık ister istemez AK Parti karşısında bir blok oluşturmuş vaziyette.

Sadullah Ergin, Türkiye’yi sarsan büyük davaların bulunduğu dönemde Adalet Bakanlığı koltuğuna oturdu.

Bu davalar Türkiye’nin demokratik dönüşümü ve vesayet rejiminin kırılması için çok önemliydi. Ancak arkasında siyasi kararlılık olması da o derece önemliydi.

Eski HSYK’da, Ergenekon Savcılarını meslekten ihraç etmek için oluşan kararlılık Sadullah Ergin’in dik duruşu sayesinde kırılabildi.

HSYK belki teamüller zorlanarak kilitlenme noktasına geldi ama yargı mekanizmasının işleyebilmesi sağlandı.

Zor ve stresli günlerdi.

2010 Referandumuna kadar Sadullah Ergin’in direnişi tarihi önemdeydi.

Açıkçası görev süresini Adalet Bakanlığı’nda tamamlamasını ben de isterdim.

Bu yıpratıcı süreçten sonra fazlasıyla hak etti bunu.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yerel seçim oldukça kritik ve AK Parti’nin geleceği açısından herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.

Bazı bakanlar kabul etmese de Sadullah bey, seçimin en zor geçeceği ilden aday olmayı kabul etti.

Hem Hatay’daki tansiyonun düşmesi önemli hem de bu şehirde AK Parti’nin kazanması.

Şimdiden seçimin Esad ve Erdoğan arasında olacağına ilişkin propaganda başladı bile.

Hatay için seçimi “ayrılık referandumuna” dönüştürme gayretleri var.

Ergin, kazansa da kaybetse de seçimi bu havadan çıkartmak için gayret etmeli.

Güneydoğu’da seçimleri BDP zaten bu havaya sokuyor. Bir de mezhepsel yönlü gerilim kaldırılamaz.

Yerel seçimlerin en zor görevi Sadullah Ergin’e verilmiş durumda. Zaten Başbakan adaylığını açıkladığında yüzünde üstlendiği sorumluluğun ağırlığı vardı.

Güneydoğu’yla ilgili de birkaç bilgi aktaralım.

Galip Ensarioğlu, adaylıktan sonra tartışılacak bazı açıklamalar yaptı.

Seçimlerde her zaman geçerli olan bir ilke vardır: Bir şeyin aslı varken kimse benzerine oy vermez.

AK Parti, Diyarbakır’da ya da Güneydoğu’da BDP benzeri söylemlerle oy toplayamaz.

Kendisi olarak, kendi söylemleriyle oy toplar.

Yapılması gereken budur.

AK Parti, Diyarbakır’a yüksek profilli başkan adayı bugüne dek göstermedi.

Ensarioğlu’nun hedefi çıtayı yükseğe çekmek olmalı.

Bu seçim olur ya da olmaz ama AK Parti, yüksek profilli adaylarla; doğru propagandayla yüklenirse Diyarbakır’ı eninde sonunda alacaktır.

Tıpkı Refah Partisi’nin 1994’te aldığı gibi.

Bu arada AK Parti’nin Mardin Büyükşehir Adayı’nı da ilk bizden öğrenmiş olun.

Mehmet Vecdi Kahraman.

Son dakika gelişmesi yaşanmaz ise Mardin’de Vecdi Kahraman ile İmralı talimatıyla aday gösterilen Ahmet Türk yarışacak.

Kızıltepeli olan Kahraman, aynı zamanda bir aşiret reisi. Aşiretinin 23 bin kadar oyu cepte gözüküyor.

Fakat Mardin’de de zorlu bir yarış olacağı kesin.

Büyükşehirlerin kapsamının genişlediği ve BDP’nin özerklik ilanı gibi gördüğü 2014 yerel seçimlerinde bölgedeki her il çok önemli.
Bunun bilinciyle hareket edilmeli.