Yener Dönmez

Yener Dönmez

Meselenin bam teli burası…

Meselenin bam teli burası…

Gazze ateş altında, ocaklar yanıyor. Bu sistematik bir soykırım.

Bütün dünyanın gözü önünde yanı başımızda tıpkı Hama’da, Bosna’da, Ruanda’da olduğu gibi büyük bir insanlık dramı yaşanıyor.

Artık daha ne kadar “yüreğimiz yanıyor” diye dert yanacağız bilemiyorum.

İsrail, “şöyle yaptı, böyle yaptı, onu da yaptı, bunu da yaptı” demenin hiçbir anlamı yok artık.

Onun Görevi bu.

İsrail’in ne yaptığını müttefikleri de kendisi de çok iyi biliyor. İnkar eden de yok zaten.

Bütün dünya da bunun farkında.

İsrail katliamına verilecek karşılığın bizim inancımızda da 5 bin yıllık devlet geleneğimizde de yeri ve şekli tarihi kayıtlarda sabittir.

Gerisi hikaye…

Peki nüfusu 1,5 milyarı bulan İslam alemi ne yapıyor?

Dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İslam aleminin içinde bulunduğu vaziyetten, acıklı halden söz etti. Bölgemizde yaşanan kardeş kavgaları ile diğer iç savaşlara da işaret ederek durum karşısında “utanıyoruz” ifadesini kullandı. İsrail’in bölgedeki kargaşadan istifade ederek, böyle bir saldırıyı gerçekleştirdiğine dikkat çekti Gül.

Meselenin bam teli burası aslında.

Batı’dan hala medet umanları gördükçe insanın isyan edesi geliyor.

ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa…

Bu beş seri katliamcı,  profesyonel cinayet şebekesini aratmayan ülkelerin, dünyanın dört bir tarafında akıttığı Müslüman kanı henüz kurumuş, yaptıkları zulüm unutulmuş değil.

Bu beşli çetenin katıldığı hiçbir BM toplantısında İsrail aleyhine tek bir kararın çıktığını gördünüz mü bu vakte kadar?

ABD derhal veto hakkını kullanıp, İsrail’i himayesi altına alıyor.

Batı için İsrail’in başladığı yerde adalet, insan hak, hukuk ve özgürlüğü bitiyor.

Peki bu zulüm düzenini nasıl sürdürüyorlar derseniz?

1-Güç birliği yapıyorlar. İhtiyaç duyulduğunda küfür tek millet oluyor.

2-Müslümanların arasına fitne tohumları ekip, kardeş kavgasını körüklüyorlar.  

3-Seri cinayetleri, soykırımları sürdürmek, sömürge düzenlerini korumak için Yahudi lobisinin elinde ve emrinde olan medyayı bütün dünyada en etkin biçimde kullanıyorlar.

Dünya nüfusunun binde ikisini oluşturan Yahudiler neredeyse dünyadaki bütün medya organlarını ele geçirmişler, köşe başlarını tutmuşlar sanki.

Bugün ABD’deki, Batı’daki, Uzak Doğu’daki büyük medya kuruluşlarına bakın neredeyse hepsi Yahudi sermayesiyle yayınlarını sürdürüyor.

İsrail’in çıkarlarına ters düşen hiçbir gazeteciye, sanatçıya hayat hakkı tanınmıyor.

Örneğin ABD’de dünyaca ünlü aktör Mel Gibson’un, “Dünyadaki bütün savaşların nedeni Yahudilerdir!” şeklindeki doğru ve haklı tespiti üzerine apar topar işine son veriliyor.

Gibson gibi Marlon Brando da CNN’de, “Hollywood’un sahipleri Yahudi. Bu konuda insanlar hassas olmalı; çünkü Yahudiler herkesi sömürüyor ve Hollywood’da yükselmek için Yahudi olmanız gerekiyor.” demesi üzerine sektörde dışlanıyor, anlaşmaları, iş kontratları feshediliyor.

Profesör Stephen Walt ise yayınladığı, “İsrail ve ABD dış politikası” adlı makalesinde “ABD’yi Yahudiler yönetiyor.” dediği için medya bombardımanına tabi tutularak, Harvard üniversitesindeki görevinden derhal el çektiriliyor.

İşte Yahudiler dünyayı böyle yönetiyor.

Ama kurşun girdiği yerden çıkar.

Meselenin halli yukarıda sıraladığım 3 maddenin panzehirinde gizli…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Yener Dönmez Arşivi